GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Büyük Millet Meclisinin 27'nci Döneminin açılışı nedeniyle konuşması
Yasama Yılı:1
Birleşim:1
Tarih:07.07.2018

BAŞKAN - Sayın Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisinin çok değerli üyeleri; 24 Haziran 2018 genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında bu güzel Gazi Meclisin Geçici Başkanı sıfatıyla hepinizi saygıyla selamlıyor, seçimlerin ülkemize ve Türk milletine hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

Ülkemizin ve dünyanın terör, sosyal çatışmalar, ekonomik problemler ve savaş gibi çok çeşitli sorunlarla iç içe yaşadığı günümüzde milletvekili olarak Türk milletinin temsilcisi sıfatıyla bu yüce Meclisin, bu Gazi Meclisin çatısı altında bir araya gelmiş bulunuyoruz. Her birimiz farklı illerden, farklı partilerden bu ülkeye, Türkiye Cumhuriyeti devletine ve temsilcisi olduğumuz illere ve insanlara hizmet arzusuyla bu yüce Meclisi şereflendirdik. Sizleri tebrik ediyor, ülkemiz ve milletimiz için hayırlı, yararlı ve başarılı çalışmalar yapacağınıza yürekten inanıyorum. Hangi partiden olursak olalım, hangi ilimizi temsilen burada bulunursak bulunalım hepimizin Anayasa'mızda sınırları, özellikleri belirlenmiş Türkiye Cumhuriyeti devletine sahip çıkmak, onun sonsuza kadar yaşamasını temin etmek gibi bir ideal ve hedefimizin bulunduğuna inanıyorum. Bu ruh ve idealle, bu duygu, düşünce ve çalışmalarla partilerimizin, temsilcisi olduğumuz illerin ve dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti devletinin milletvekilleri olarak bizi seçenlere olan sorumluluğumuzun gereğini yerine getirerek bu kutlu çatı altında bulunmanın hazzını birlikte yaşayacağız.

Saygıdeğer milletvekilleri, bilindiği üzere, anayasaların varlık nedeni, devlet iktidarını sınırlandırmak ve devlet karşısında yurttaşların hak ve hürriyetlerini güvence altına almaktır. Parlamenter sistemde bu güvence yasama organının yürütme erkini kontrol ve denetimiyle sağlanır. 27'nci Yasama Dönemiyle birlikte ülkemiz Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi dönemine geçmektedir. Bu sistemde, yazılı soru önergesi hariç artık güvenoyu, bütçe hakkı, sözlü soru önergeleri gibi güçlü kuvvetler ayrılığı sisteminin doğal sonucu olan denetim araçları yoktur. Bununla beraber Anayasa'mızın 104'üncü maddesinde de düzenlendiği şekliyle ister parlamenter sistemden ister Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminden söz edilsin demokratik rejimlerin ve demokratik hukuk düzenlerinin değişmez ve mutlak bir temeli vardır. Buna göre, normlar hiyerarşisinde yasama organının çıkardığı Anayasa'nın ve kanunların üzerinde bir kural yoktur, bununla doğrudan bağlantılı olarak yasama yetkisi asli ve geneldir. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde yasamayla yürütme erkleri arasındaki ilişki yukarıda belirlenen anayasal düzenlemeler ve uygulamada karşılaşılacak sorunlara bulunacak pratik çözümlerle şekillenecektir. Bu açıdan yüce heyetinize büyük görevler düşmektedir.

Değerli milletvekilleri, her devletin ve dolayısıyla o devletin temsil ettiği milletlerin çıkarları vardır, doğası gereği bu çıkarlar her zaman rekabet içindedir; bu, dün böyleydi, bugün de böyle, yarın da böyle olacak. Bu durum veri olarak alındığında, içinden geçmekte olduğumuz şu günlerde ülkemizin karşı karşıya olduğu başta terör olmak üzere pek çok sosyal ve ekonomik sorunların çözümü tamamen bizim göstereceğimiz basiret ve dirayete bağlıdır. Edilgen olmadan, kendi eyleminin birinci derece sorumlusu olarak etken olmak zorundayız. Bölgesinde huzurlu, istikrarlı ve güçlü, bu değerlerle bütünleşmiş bir Türkiye istemeyen ve bunlardan rahatsız olan haricî unsurlar elbette var ama sorumluluk duygumuz bizlere kişisel zaaf ve hatalarımızın da yaşanagelen problem ve olumsuzluklarda katkı ve vebalimizin olduğunu hatırdan uzak tutturmamalıdır. Bir olursak, beraber olursak, başaramayacağımız ve üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sorun yoktur. Her biriniz gerek şahsınız gerekse temsil ettiğiniz insanlar adına, ülkemizde birlik ve beraberliği tesis adına önemli bir sorumluluk üstlendiniz. Bu sorumluluğun gereği olarak toplumsal huzura, barışa katkı sağlamak ve ülkemizin ve insanların hakkı olan huzur ve güven ortamını tesis etmek sizlerin çalışmalarıyla gerçekleştirilecektir. Bu noktada bütün milletvekillerinin birbirlerini anlamaları, ülkenin ve insanın huzur ve mutluluğunu, arzu edilen güven ortamını temin için aynı hedefe yönlenmeleri gerekmektedir. Elbette farklı kişisel siyasi hedef ve düşüncelerimiz olabilir. Bunları yasaların, Anayasa'nın ve Meclis İçtüzüğü'nün amir hükümleri ve bizlere sağladığı yasal haklar çerçevesinde yerine getireceğiz ve getirebiliriz.

Sayın milletvekilleri, ülkemizde barış, huzur ve güvenin temini açısından adalet, hukukun üstünlüğü, ifade özgürlüğü, demokratik hakların kullanımı ve ahlaki kurallar çok önemli bir yer tutmaktadır. Bu değerlerin birer kıymet ifade etmesi ve etkinlik kazanabilmesi, öncelikle bu yüce Meclis çatısı altında uygulanması hepimizin ortak ideali olmalıdır. Ülkemizin ve insanımızın geleceği için birlik ve dayanışma ruhunun burada kendini göstermesi gerektiği kanısındayım. Bu kutsal hedefe ulaşabilmek için fitneden, tefrikadan, ayrımcılıktan, bölücülükten uzak durulmalı, yurttaşlık hukuku ve birlikte mutlu yaşama bilinci öne çıkarılmalıdır. Aksi hâlde, yakın komşularımızın başına gelen elim olaylar bizleri tehdit eden ortak kaderlerimiz hâline gelecektir. Bundan bütünüyle bu ülkede yaşayan ve Türk milletini umut olarak gören herkes zarar görecektir. Tarihimiz ve coğrafyamız bunun için çeşitli örnekleriyle doludur. Bizler, başta 15 Temmuz 2016 hain kalkışması olmak üzere bütün bu olup bitenlerden ibret almak ve dersler çıkarmak durumundayız. Ekonomik sorunlarımızı kuralları uygulayarak belki çözebiliriz ama fitnenin ve ahlaksızlığın bedelini -Allah korusun- çok ağır öderiz. Nitekim millî şairimiz Mehmet Akif Ersoy yaklaşık 100 yıl kadar önce bu acıları bizzat yaşayan birisi olarak şöyle demiştir: "Girmeden tefrika bir millete düşman giremez. Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez" Yakın geçmişte yaşadığımız somut olaylar dolayısıyla 24 Haziran 2018 genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında oluşan bu yüce Meclis tablosunun geçmişten ibret ve dersler alarak ülkemize barış ve güven ortamının tesisi için gerekli bütün adımları atacağını ve çalışmaları yapacağını umuyorum.

Çok değerli milletvekilleri, diğer yönetsel politikalar gibi ekonomik politikalar da iktidarların milletten aldığı yetki çerçevesinde ortaya koydukları üretim ve bölüşüm tercihlerinin bir yansımasıdır. Tercih edilen politikalar sonucunda ortaya çıkan olumsuzlukların hesabını iktidarlar sandıkta verirler. Buradan hareketle bağımsızlığımızın ve demokrasimizin yegâne güvencesi olan bu Gazi Meclisin, bu kurucu Meclisin saygınlığını korumak hepimizin ortak sorumluluklarındandır. Yapacağımız faaliyetlerde Türk milletinin temsilcileri olarak onun saygınlığına gölge düşürecek tutum ve davranışlardan kaçınmak, onun aziz hatıralarına sahip çıkmak hem bu Meclisi bizlere emanet eden ecdadımıza hem de bizleri milletvekili sıfatıyla buraya gönderen milletimize karşı ahlaki bir görevimizdir.

Bu duygularla Türkiye Cumhuriyeti devletini ve bu Gazi Meclisi kuran başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere herkese minnet ve şükranlarımı sunarken 24 Haziran 2018 genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin tekrar ülkemize hayırlı olmasını Cenab-ı Allah'tan diler, sizlere verimli, başarılı ve yararlı bir yasama dönemi temennisiyle saygılarımı sunarım. (Alkışlar)

III.- ANT İÇME

1.- Milletvekillerinin ant içmesi

BAŞKAN - Şimdi, geçici Meclis Başkanı olarak bugüne kadar olan uygulamalar gibi ilk olarak ben ant içeceğim.

"Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve lâik Cumhuriyet ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine andiçerim." (Alkışlar)

Sayın milletvekilleri, ant içme törenine geçmeden önce, ant içmeye ilişkin bazı hususları dikkatlerinize sunmak istiyorum. Ant içme, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nün 3'üncü maddesi gereğince, her milletvekilinin Anayasa'nın 81'inci maddesindeki metni kürsüden yüksek sesle, aynen okuması suretiyle gerçekleştirilecektir. Ant metni kürsüde bulunmaktadır. Ant içmeye sayın milletvekillerinin seçim çevreleri, soyadları ve adlarının alfabetik sıralaması dikkate alınarak devam edilecektir. Çalışmalarımızın daha kısa bir süre içerisinde bitirilmesini sağlamak için, bir ile sıra geldiği zaman o ilin sayın milletvekillerinin kürsüye yakın bir yere gelerek zaman kaybını önleme hususunda Başkanlığımıza yardımcı olmalarını istirham ediyorum.

Şimdi, ant içmeye başlarken, gene bu konudaki teamüllerin bir gereği olarak, mazereti olan milletvekili arkadaşlarımı öncelikle çağırmak istiyorum.