GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:100
Tarih:16.05.2018

AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şimdi bu kanun teklifinin 10'uncu maddesinde, daha önceki bir yasa tasarısına ek bir kelime ekleniyor ama o ek bir kelime aslında bir şehrin tamamını etkiliyor, aslında Türkiye'nin tamamını etkiliyor, aslında dünyanın tamamını etkiliyor. Nasıl oluyor bu? Rize'nin ekolojisi Türkiye'nin ekolojik sistemini perişan ediyor. Türkiye'nin ekolojik sistemi dünyanın ekolojik sistemini perişan ediyor. Yani "bir kelime" deyip geçmeyelim. Çünkü daha önce Trabzon'a, bir de Rize'ye sosyal tesis yapılmasına izin verdik.

Şimdi, değerli arkadaşlar, öncelikle bu iktidarın ormanlarla, kıyılarla ne derdi var, açıkçası anlam veremiyoruz. Bir sosyal tesisi -sağlık tesisi de olabilir- Rize'de ya da herhangi bir yerde, başka bir yer yok mu ki kıyılarda yapıyoruz. Ama biz bu meseleleri iyi biliyoruz. Önce sağlık tesisi diye başlayan kanunlar daha sonra dönüp bazı sermayedarlara peşkeş çekiliyor. Bunun çokça örneklerini gördük.

Şimdi, Rize'de AKP iktidarı kaç oy almış, hatırlatayım. Yüzde 75,9 almış. Peki, bu insanlar, Rizeliler gidip şunu mu söylesinler? "Elimiz kırılsaydı da AKP'ye oy vermeseydik. Bize verdiği talan. Kıyılarımızı talan ediyor." Bunu mu desinler? Bence desinler. Bence Rize halkı hatta tüm Karadeniz halkı hatta Türkiye halkları sandıklarına gittiklerinde bir baksınlar, bu iktidar ekolojik sistemi nasıl perişan etmiş.

Kışı görmedik, kışı. Hiç düşünüyor musunuz, niye bu sene kışı görmedik? Biraz düşünün. Sizin için yol, su, çiçek, böcek meseleleri gibi böyle basit, sıradan meseleler gibi konuşuyorsunuz ama şu anda Türkiye'nin ekolojik sistemini perişan ediyorsunuz, kıyıları talan ediyorsunuz, ormanları talan ediyorsunuz, kültürel mirası talan ediyorsunuz.

Dün burada bir arkadaş Hasankeyf'ten söz etti. Bu arada Hasankeyf de kısmen yüksek oy oranı aldığınız yerlerden biri, belediyesi sizde ama demek ki bu insanların size oy vermemesi gerekiyor. Siz hizmet diye talanı bütün alanlara sürüyorsunuz. Hasankeyf'ten dün söz ettiniz ve orada çok müthiş işler başardığınızdan söz ettiniz. Bakın, ben bir ara yine bu kürsüden söylemiştim, Hasankeyf bir açık hava müzesiydi, perişan ettiniz, gelin hep beraber bir görelim. Hiç mi vicdanınız sızlamıyor? Biraz vicdan ya! Oradaki hayvanları, doğayı talan ettiniz, tarihi yok ettiniz; hiç mi vicdanınız sızlamıyor? Yüzyıllardır, bin yıllardır bugüne kadar gelmiş tarihten, doğadan sizin sayenizde elimizde bir şey kalmayacak. Ama dediğim gibi, bunların hepsi 24 Haziranda size gelmeyecek oy olarak geri dönecek. Bu halk bunu görüyor, yaptığınız HES'lerle, yaptığınız bu talanlarla aslında asıl amacınızın halk olmadığını görüyor. Eğer biraz Karadeniz halkını düşünseydiniz oradaki işsizlik durumunu değerlendirirdiniz, orada gençlerin niye kalmadığını değerlendirirdiniz ve bunlara yönelik çözüm önerileri geliştirirdiniz, çözüm olanakları bulurdunuz. Ama siz bunu düşünmüyorsunuz ki. Düşündüğünüz tek şey -ben yine burada bir ara söylemiştim- nereden, nasıl para gelir, bazı sermayedarlar nasıl zenginleşir. Sabahtan beri konuşuyorsunuz, bugün çok önemli bir gün, ramazanın başlangıcı, hayırlı bir iş yapın; vazgeçin Trabzon'dan, Karadeniz'den, doğadan; vazgeçin, doğa kendi hâlinde özgür olarak yaşasın.

Bunun yanında ne yapıyorsunuz? Bakın, daha önce de yine bu kürsüden söylemiştim, TOKİ'leri koydunuz, Ayder Yaylası'na TOKİ'ler inşa ettiniz. Sizin ekolojik bakış açınız TOKİ'den öteye geçmiyor zaten. Sürekli o çok övündüğünüz üçüncü havalimanı, üçüncü köprü iki işe yaradı sizin açınızdan. Bir: İşçiler orada hayatını kaybetti. İkincisi: Binlerce dönümlük ağaçlar yok edildi. Ha, üçüncü bir iyi tarafı da sizin açınızdan, yoldan her geçenden para alacak bazı sermayedarlar, bunun sayesinde zengin olacak.

Ama dediğim gibi, bu halk bunu görüyor, sizi de yakından izliyor. Siz bazen duymuyorlar zannediyorsunuz ya da siz duymayınca kimse duymuyor zannediyorsunuz. Mesela, hasta tutsaklardan söz ettim, hiçbiriniz dinlemediniz ama Menemen'den bir aile aradı beni, çocukları bir aydır açlık grevinde ve tek bir istedikleri var; sağlık erişimine ulaşmak. Bu mübarek günde yapacağınız eğer hayırlı bir iş varsa, bir hayır işlemek istiyorsanız -sözden ibaret- bu insanların sağlık erişimine ulaşmasına izin verirsiniz diyorum.

Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)