Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 100 |
Tarih: | 16.05.2018 |
HDP GRUBU ADINA AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben önergemiz üzerinde konuşmadan önce... Bugün DTK Eş Başkanı Leyla Güven'in duruşması vardı. Uzun bir süredir hukuksuz olarak rehin tutuluyor. Bugünkü görülen duruşmasında tutukluluk hâlinin devamına karar verildi. Leyla Güven, 25'inci Dönemde bu Meclis çatısı altında siyaset üreten bir milletvekili arkadaşımızdı; haksız, hukuksuz bir şekilde uzun bir süredir tutuklu olarak tutuluyor. Zaten önergemiz de bununla ilgili olduğu için eğer bir afsa önce siyasi tutsaklara affı konuşmamız gerekiyor diye düşüyorum. Buradan da bütün siyasi tutsaklara selamlarımı iletiyorum.
Değerli arkadaşlar, bizler 26'ncı Dönem boyunca aslında cezaevlerinde mevcut sorunlar, sıkıntılar üzerine çokça konuşma yaptık. Artık 26'ncı Dönem için son önergemiz olduğu için bunları kısaca ifade etmek gerekiyor. 26'ncı Dönem içerisinde 50 tane araştırma önergesi verdik, 50'si reddedildi. 460 soru önergesi verdik, 460 soru önergesinin bir kısmına cevap verildi ama basmakalıp, ciddiyetsiz, karşı tarafı hiçbir şekilde tatmin etmeyen; çoğunda da -tırnak içerisinde söylüyorum- işkenceyi kaba ve yaralayıcı bir dil bularak iade edildi önergelerimiz. 14 kanun teklifi verdik.
Değerli arkadaşlar, ayrıca ana muhalefet partisinden de bu yönde önergelerin ve taleplerin olduğunu biliyoruz. Bütün bu çabalarımıza rağmen elde ettiğimiz ne oldu? Sıfır. Yani bu Meclis bu süreç içerisinde cezaevinde cezaevinin ilgili sorunlarıyla ilgili tek bir adım atmadı. Her geçen gün cezaevlerinde hak ihlalleri daha fazla derinleşti, daha fazla 80 dönemindeki cezaevlerine yaklaşmış bulunuyoruz.
Şimdi, asıl mesele aslında cezaevindeki hasta tutsaklar; hiç isimleri duyulmayan, af talebinde bulunulmayan, hiç dillendirilmeyen ama günbegün aslında infaz hukukumuzda olmamasına rağmen, Ceza Kanunu'muzda olmamasına rağmen fiilî olarak ölüm cezasına çarptırılan hasta tutsaklar. Bunlardan birkaçını sayayım: Seyran Demir, daha 30 yaşında, ilik kanseri, hepatit B, cezaevinde tutuluyor. Sise Bingöl -çokça bunu ifade ettik- 78 yaşında, kalp, tansiyon, akciğer hastası. Değerli arkadaşlar, belki bunu buradan söylemek kendisini kıracaktır, üzecektir ama Sise ana idrarını tutamadığı için hastaneye sevk edilmek bile istenmiyor. Bu, onun ayıbı değil, aslında bu Meclis sıralarından oturan herkesin ayıbıdır, bunu bilmemiz gerekiyor.
Yine Barış Annelerinden Mevlüde Baştaş... Değerli arkadaşlar, Barış Annelerinin niye bir dernek kurduğunu, kendilerine niye "Barış Anneleri" dediklerini merak ediyorsanız biraz araştırma yapmanızı tavsiye ederim. Bir Barış Annesi, kendisi de yürüyemeyecek durumda, çocuğu yanına gittiğinde durumunun günbegün kötüleştiğini söylüyor ve kendisinin kaç yaşında olduğunu merak ediyorsanız, onu da söyleyeyim, 86 yaşında. 86 yaşında yaşlı bir kadının cezaevinde günbegün ölmesi bekleniyor.
Mehmet Emin Özkan... Değerli arkadaşlar, Mehmet Emin Özkan 80 yaşında. Bakın, 80 yaşında, o da guatr, bağırsak, kalp, yüksek tansiyon, KOAH hastası ve beyninde baloncuk var ama ısrarla Adli Tıp Kurumu kendisiyle ilgili "Cezaevinde kalamaz." raporu vermiyor. Biz bu önergeyi verdiğimizde aslında araştırılmasını istemiştik ama araştırılmadı. Adli Tıp içerisindeki cemaatlerle ilgili vermiştik ama siz cemaate rahmet okuttunuz, hâlâ bütün bu tutsaklar cezaevinde.
Bakın bir hasta tutsak, aldığı rapor nedeniyle tahliye edildi ama ev hapsi uygulandı. Dinletemediğim için sesimi yükseltiyorum, ev hapsi, bir hasta tutsak. Bu ne demektir? Aslında hiçbir şekilde tedavi olanaklarının oluşturulmaması demektir. Bu, 26'ncı Dönemin ayıbı olsun. 26'ncı Dönemde çözülemeyen bir mesele olarak bunun vebali size kalsın. Ölen her hasta tutsağın, cezaevinde hayatını kaybeden her insanın sorumluluğunun tek tek hepimizin boynunda olduğunu bilmenizi isterim.
Bu arada son olarak bir şey söyleyeyim, sadece 2016'ya kadar 300'ü ağır, 700 hasta tutsak vardı, şu anda binleri aştı. Bence yapacağınız en iyi şey onlar için bir af vaadinde bulunmak olabilir.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)