GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:99
Tarih:15.05.2018

HDP GRUBU ADINA AYHAN BİLGEN (Kars) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tabii, bu sorun daha çok konuşulacak, çok polemik yapılacak, çok tartışma doğuracak çünkü sorunu çözecek bir irade gelişmedikçe hiçbir sorun kendiliğinden çözülmez.

Dün Gazze'de saldırdılar, 60 ölü, binlerce yaralı; biraz önce Türk basınına da düştü, Batı Şeria'da bugün de aynı müdahale var. Yine 1 kişi hayatını kaybetmiş, 17 yaralı diye basına yansıyan rakamlar var.

Yani eğer sorunu Trump'ın damadına bir hediyesi gibi görmüyorsanız, arkasındaki ittifak ilişkilerine, onun uluslararası karşılığına, Amerikan iç siyasetindeki yansımalarına odaklanıyorsanız, bir tane somut şey görürsünüz, o da Amerika Birleşik Devletleri siyasetinde İsrail politikalarını bu şekilde belirleyen, şekillendiren lobilerdir. Peki, Türkiye'den siyasetçiler Amerika'ya gidince önce kimi ziyaret ederler? Bu lobileri ziyaret ederler. Türkiye bütçesinden bu lobilere hangi sorunlarda yardımcı olması karşılığında para aktarılır? Bunu kamuoyu bilmiyor.

Başka bilinmeyenler var. Mesela, Türkiye darbelerle yüzleşirken, darbeleri tartışırken şüphesiz 15 Temmuzdan 27 Mayısa kadar tümüyle yüzleşmeli ama bir sembol isim var: Mesela, sekiz ay Filistin'de, Filistinlilerle birlikte, doğrudan doğruya Filistin direnişine destek veren Deniz Gezmiş Türkiye'de neden idam edilmiştir? 1971 muhtırası ile Deniz Gezmiş'in idamı arasındaki bağlantıyla yüzleşmeye Türkiye siyasetinin cesareti, niyeti var mıdır? Filistin'de yürüttüğü mücadelenin bedeli midir Türkiye'de idam edilmesi? Bütün bu yüzleşmeler ancak bizim Filistin sorununda tutarlı, güçlü, kararlı bir yerde durmamızı sağlar.

Değerli arkadaşlar, siyasette ne söylediğiniz, ne yaptığınız eğer sorunları çözmeye yetmiyorsa; dönüp neyi söylemediğinize, neyi yapmanız gerektiği hâlde yapmadığınıza odaklanmayı gerektirir. Çünkü mevcut sözleriniz, mevcut eylemleriniz sorunu çözmeye yetmiyor. Eğer, İsrail'in Türkiye iç siyasetine müdahale araçlarıyla ilgili bir kaygı taşıdığımız için sadece kınama yapıyorsak, biz çok açık biçimde söylüyoruz, buna fırsat vermeyecek her türlü dayanışmanın içinde olacağız. Ve emin olun ki Türkiye toplumu, bütün kesimleri, dindarları, sosyalistleri, Alevileri, milliyetçileri, hepsi bu konudaki duyarlılıkta ülkeyi yönetenlerin yanında dururlar ama bir iradeyi, güçlü, kararlı bir tutumu görmek şartıyla. Türkiye'de toplum ne yazık ki İsrail konusunda manipüle ediliyor. Ya Hitler hayranlığı, antisemitik söylemlerle aşırı bir uç ortaya çıkartılıyor ya da kapalı kapılar ardında gizli petrol anlaşmaları, ticareti üzerinden başka ilişkiler kotarılıyor. Burada çok net, çok açık bir tabloyla karşı karşıyayız. Eğer yeniden Filistin sorununun diplomatik zeminlerde bir pazarlık unsuru olarak görülmesi değil de sahiden sorunu yönetmek değil, sorunu çözme konusunda güçlü bir irade geliştirmek istiyorsak, Türkiye Parlamentosu bunu istiyorsa, siyasi partiler bu yönde net bir tercihe, net bir kararlılığa sahipse bu konuyu her türlü siyasi polemiğin üzerinde, partiler arası çekişmenin üzerinde gerçekten bir ulusal çıkar, hatta ulusal üstü, Orta Doğu'nun geleceği konusu olarak ele almak ve ortak, güçlü, caydırıcı, etkin bir siyaseti inşa etmek gerekir. Türkiye toplumu eğer böyle bir yaklaşımın takipçisiyse, arkasında duracaksa, bunun bedelini ödeme cesaretine sahipse o zaman bütün sorumluluk, bütün yük siyasetin üzerindedir. Siyasetçinin sadece şikâyetlenme hakkı olamaz, sadece sitem etme, sadece tepki gösterme hakkı olamaz, siyasetçi çözüm üretmek zorundadır. Biz sorunun bütün hassasiyetinin ve zorluğunun farkında olarak söylüyoruz. Eğer siz bu sorunun çözümünde bir adım atarsanız biz üç adım atmaya varız ve eminiz ki Türkiye'deki bütün kesimler sizin atacağınız her adımın arkasında duracaklar. Ama Körfez ülkelerinin yaptığı gibi bir taraftan gizli ilişkileri devam ettirir bir taraftan da güya İsrail karşıtı gibi söylemler geliştiren yapılara zekât vererek, bağış yaparak onları ayakta tutan denge siyasetini Türkiye'ye de taşırsanız bunun vebali, bunun tarihî sorumluluğu da hiçbir parti tarafından taşınamaz.

Herkesi saygıyla selamlıyorum. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bilgen.