GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 6771 Sayılı Kanunla Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Çeşitli Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Konusunda Yetki Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:98
Tarih:10.05.2018

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 560 sıra sayılı Kanun Tasarısı'yla ilgili partim ve grubum adına söz almış bulunmaktayım. Sizleri ve kamuoyunu saygıyla selamlarım.

Ayrıca, başta Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Selahattin Demirtaş olmak üzere bütün tutuklu bulunan arkadaşlarımı da saygıyla selamlıyorum.

Konuşmama başlamadan önce bir konuya değinmeden geçemeyeceğim. İkide bir bazı bakanlar çıkıp "Bakın, rakamlar yalan söylemez." deyip durur ve rakamlar sıralarlar. Ben de her zaman "Rakamların bir günahı yok, rakamlar yalan söylemez, doğru da. İnsanlar yanlış rakam vererek bu yalanı insanlar atar." savını her zaman savunmuşumdur. İki gün önce, Mamak'taki bu sel felaketiyle ilgili Sayın AKP sözcüsünün konuşmasını ben hayretle izledim. Daha doğrusu, acaba yanlış mı duydum diye tutanakları araştırdım, tutanaktan aynen size okuyayım: "Yapılan tespitlere göre, tam dokuz dakikada metrekareye 44 metreküp yağmur suyu düşmüş." El insaf! Nuh Tufanı'nda bile böyle bir afet olmamıştır. Böyle bir yağış olsa bırakın Mamak'ı Ankara haritadan silinir. Ben rica ediyorum: Kullandığınız rakamlara lütfen dikkat edin. Yani rakamda bir hata yok, 44 yalan söylemiyor, bunu söyleyen biraz yanlış bir şeyler söylüyor. Bu da sizlerin bilimden, akıldan, mantıktan ne kadar uzak olduğunuzun bir göstergesi.

Değerli milletvekilleri, on beş yıllık AKP iktidarı bugüne kadar ekonomiden sosyal politikalara, ekolojiden sağlığa, hukuktan eğitime varıncaya kadar bütün sahaların içini boşalttı ve her birini niteliksiz bir saha hâline getirdi. Bu niteliksiz politikalar, günübirlik ve yüzeysel çözebilmek adına, derinlemesine hiçbir tartışma yapılmadan Meclise getirildi ve çoğunluğun gücüyle buradan geçirildi. Yine, buna benzer bir kanun tasarısı Meclise getirilmiş durumdadır. Sorunu bugüne kadar iyi analiz edemeyen iktidar "Seçime gidiyoruz, haydi bir parmak bal çalalım." mantığıyla daha da derinleştirmektedir. Zengini zenginleştirme hırsınız fakiri her gün biraz daha ezmekte, fakirlik ve yokluk toplumun her kademesine biraz daha işlemektedir.

Bakın, ekonomik göstergeler Türkiye'yi zorlu bir sürecin beklediğinin sinyallerini veriyor. Sizler ise gemi batmadan kurtarabildiğiniz kadar malı kurtarmaya çalışıyorsunuz. İşin kötü yanı, dolar 4,30 olmuş, benzin 6 lirayı geçmiş, hâlâ kendi yandaş medyanızda ekonomik hiçbir sorun olmadığını ve bunların bir algı olduğunu söylüyorsunuz. Artık başarısızlığınızı kabul etmenin ve "Tamam." demenin sizler için vakti geldi. Sizler, bu gemiyi yürütemediniz, bu gemiden yürüttünüz.

Değerli milletvekilleri, seçime iki aydan daha kısa zaman kaldı ve AKP iktidarının bizatihi kendi açıklamalarıyla seçimden sonra ekonomik bir deprem ihtimalinin açık olduğu bir dönemde bu tasarının çıkarılması açık bir seçim rüşvetidir. Demokratik rejimler sistemli ve sürekli politikalarla yürütülmelidir fakat görünen o ki artık iktidar, kazanmak için her şeyi yapmayı göze almış, Meclisi bir seçim propaganda alanına dönüştürmüştür fakat artık valizlerinizi toplamanın, duvarlara astığınız resimleri kutuya koymanın vakti geldi. Demokrasi, her sürecin asıl kazananı olacaktır.

Türkiye'de özellikle Kürt illerinde adil ve şaibenin karışmadığı bir seçimde kesinlikle AKP'nin mutsuz olacağını, övündükleri kayyum politikalarının onlara bir tokat gibi geri geleceğini göreceklerdir. Masum ve suçsuz, işten çıkardığınız tüm insanların, 6 aylık bebeğiyle cezaevine koyduğunuz tüm kadınların, üniversitede okuyan, Cumhurbaşkanının bir sözüyle eğitim yaşamlarına son verilen tüm gençlerin ahı ensenizdedir. Parmak çoğunluğuna güvenerek yetki yasalarıyla kamufle edilmiş, keyfî yönetime geçiş hazırlıkları yapılmaktadır. Bu yetki, Meclisin kapısına kilit vurup anahtarı da Bakanlar Kuruluna teslim anlamına gelir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın.

MAHMUT CELADET GAYDALI (Devamla) - 24 Haziranda AKP'nin OHAL ve baskı Türkiye'si değil, geleceğin ve demokrasinin Türkiye'si zaferle çıkacaktır.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)