GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:97
Tarih:09.05.2018

Buyurun Sayın Yedekci. (CHP sıralarından alkışlar)

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Atatürk'ümüzün Meclisini sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, yine gecenin bir körü, yine kaçak göçek işler, yine torba yasa tasarısı ve önümüze gelen maddeler aslında kabul edilebilir şeyler değil; Eminim, AK PARTİ'li milletvekilleri de bunu okusalar kabul etmezler.

Şunu size özetle söyleyeyim: Tarım arazileri, su havzaları, ormanlar, zeytinlikler ve hatta şehitlerimizin kanlarıyla sulanmış topraklar, Çanakkale, Conkbayırı, tarihî alanlar, doğal sit alanları ve bütün kültürel değerlerimiz "imar affı" adı altında yapılaşmaya açılıyor. Hanginizin yüreği elverir acaba şehitlerimizin kemikleri üzerine, akan kanları üzerine inşaat yapmaya, hanginizin yüreği elverir acaba merak ediyorum. Üç tane müteahhidi daha zengin etmek için, üç tane bankaya daha çok para kazandırmak için, ülkenin varlıklarını 70 milyar lira, sadece 70 milyar lira gelir elde etmek için "imar affı" denen bu ucube tasarıyı hazırlamak hangi vicdana sığar soruyorum size. Bunun adı vicdansızlıktır ve Sayın Cumhurbaşkanının ifadesiyle de kentlere ihanettir.

UNESCO'nun kültür mirasına girmiş yerlerimiz var bizim, Bergama'mız var, Safranbolu'muz var, bunlara nasıl kıyarsınız? Yıllardır insanlarımızın mücadele ettiği çalışmalar var, yasalar devam ediyor, bazı duruşmalarda bazı alanlar korunabilir durumda, bunların hepsini bu sermaye gruplarına peşkeş çekiyorsunuz.

Bu imar affını kimin için yaptınız? Acaba devamlı sorduğumuz, ruhsatı olmayan o şehir hastaneleri için mi yaptınız? Kaçak olduğunu defalarca söylediğimiz Beştepe için mi yaptınız? Yoksa SGK ödemelerini yapmayıp yani işçisi için SGK ödemeyip yat alan yandaş müteahhitleriniz için mi yaptınız? Yoksa dere yataklarına inşaat yapanlar için mi yaptınız? Yoksa ÇED raporu aldırmayacak kadar büyük güce sahip olan, sizin nazarınızda yöneticilerden bile daha etkili olan ve bunun yerine dolgu alanlar yapan müteahhitler için mi yaptınız? Niye yaptınız? Bunu nasıl yaparsınız? Hep beraber ayağa kalktık vatandaşlarla, dedik ki: "Zeytinlikleri imara açamazsınız." Şimdi, hepsini birden imara açtınız. Nasıl bir vicdandır bu? Bunu kabul edebilir miyiz? Sadece seçime gidiyoruz diye... İmar affı niye çıkardı? Eskiden köyden kente göç vardı, gecekondulaşma vardı, vatandaş mahrum olmasın, elektriği, suyu olsun diye af çıkardı. Şimdi, ülkenin zaten yüzde 90'ı zaten kentlerde yaşıyor. Sizin imar affı yapmak istediğiniz kişiler sermaye grupları. Sizin çok sevdiğiniz Reza Zarrab çıksa dese ki mesela "Aslında benim oradaki yapım villa değil kümes, ben oraya ceza ödemek istemiyorum." diye, ceza ödemeyebilir ya da herhangi bir alan için gidip deseniz ki: "Benim burada 5 katlı yapım var, cezası neyse ben ödemek istiyorum." diye, ödeyip orada 5 katlı yapı yapma hakkına sahip olabilirsiniz. Sadece vatandaşın beyanını esas alıyorsunuz ve bilimi, teknolojiyi, mimarlığı, şehir plancılığını elinizin tersiyle itiyorsunuz. Böyle bir şey nasıl kabul edilebilir arkadaşlar? Yani siz buna nasıl karar verebilirsiniz? Kıyı kenar çizgisini yazmadınız burada, kıyı kenar çizgisini. 50 metre, 100 metre...

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Sakin ol.

GÜLAY YEDEKCİ (Devamla) - Sizin de sakin olmamanız, sizin de ayağa kalkmanız lazım. Böyle bir şeyi nasıl kabul edersiniz?

Dolmabahçe'nin önüne kaçak bir inşaat yaptı bir adam; geldi, dedi ki: "Ben bunu 31 Aralıktan önce yapmıştım." Ne yapacaksınız? Cezasını ödeyecek, adam orada o hakka sahip olacak. Böyle bir şeye müsaade etmek nasıl bir anlayıştır?

Ayrıca, Türkiye bir deprem kuşağı. 6306 sayılı Yasa niye çıktı? "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi adındaki yasayla ilgili, bu kadar insanı mülkiyet hakkından niye yoksun hâle getirdiniz? Adam gelecek ve diyecek ki: "Benim yapım deprem güvenlikli." ve siz onu yıkamayacaksınız. Böyle bir yasayı nasıl çıkarırsınız? Bu nasıl bir vicdandır? Bunu anlamak hiçbir şekilde mümkün değildir.

Tabii, şöyle bir gerçekten bahsetmek lazım: TOKİ eliyle yandaş müteahhitlerinize yaptırdığınız konutlardan 25 milyonu elinizde kaldı, 25 milyon tane fazladan konutunuz var. Onu sattırmak için hem bankalardaki kredi faizlerini yüzde 1'in altına düşürdünüz hem de bu anlayışla kaçak göçek işlerin üzerini örtmeye çalışıyorsunuz.

Peki, Türkiye'de kaç tane "kültürel değer" tescilli yapı var? 106 binin üzerinde...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GÜLAY YEDEKCİ (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkan.

ÖZKAN YALIM (Uşak) - "Tamam." "Tamam."

KADİM DURMAZ (Tokat)- Nefes al, nefes.

BAŞKAN - Devam...

GÜLAY YEDEKCİ (Devamla) - Biz mevcut Hükûmete "Tamam." diyoruz.

106 bin tane yapıdan kâr etmeyi düşündüğünüz parayı size söylüyorum: 420 milyon lira. 420 milyon lira için bu "tarihî" tescilli yapılar çöpe atılabilir mi? Bu nasıl bir anlayıştır arkadaşlar ya? Bizim kültürel değerlerimizin bir pahası olabilir mi? Sen, Topkapı Sarayı'na, Dolmabahçe Sarayı'na, Yıldız Sarayı'na bir paha biçebilir misin? Bu nasıl bir anlayıştır? Bunu kabul etmek mümkün değil. Sadece 2960 sayılı Yasa'nın çevrelediği Boğaziçi Yasası'nı bu kapsamın dışında tutuyorsunuz, bir de Tarihî Yarımada'yı bu yasanın dışında tutuyorsunuz, o kadar; geri kalan... Hiç Urfa'yı seven yok mu? Göbeklitepe'nin etrafını düşünen yok mu? Uzungöl Yaylası'nı seven hiç yok mu aranızda? Ayvalık'taki zeytinlikleri bilen, orada yaşayan arkadaşımız hiç yok mu aranızda? Biraz vicdan! Elinizi vicdanınıza koyun ve 13 milyon bina için toplamak istediğiniz 70 milyar lirayı bu vatandaş gerekirse cebinden toplasın versin ama kaçağa göçeğe...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GÜLAY YEDEKCİ (Devamla) - ...vatandaşı mecbur etmeyin, vatandaşı yalan söylemek zorunda bırakmayın. Vatandaşın cebindeki üç kuruş paraya gözünüzü dikmeyin. (AK PARTİ sıralarından "Tamam." sesleri) Biz "Tamam." deyince tamam olacak merak etmeyin. 25 Haziranda bu ülkeyi seven, tarihe, doğaya, kültüre saygılı olan insanlar gelecek ve bu yaptıklarınızın hesabını soracaklar.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - "Devam." "Devam."

ŞİRİN ÜNAL (İstanbul) - "Devam." "Devam."

GÜLAY YEDEKCİ (Devamla) - Yüce Meclisi selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.