GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:96
Tarih:08.05.2018

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; burada bu üç yıl boyunca, bu 25 ve 26'ncı Dönemde bu eğitime dair, bu üniversitelere dair çok şey söylendi ama hiçbir şey sizi maalesef etkilemedi, hiçbir şey sizin duvarlarınızdan delip geçemedi, arkaya küçük bir ışık bile sızdıramadık, maalesef çoğunu gösteremedik. Belki bu bizim de hatamız, belki yeterince iyi anlatamadık, elimizde yeterince medya kaynakları da olmadığı için derdimizi iyi de ifade edemedik, onu da topluma yansıtamadık. Fakat ortada bir gerçek var, siz kabul edin ya da etmeyin, bir gün bununla yüzleşeceksiniz. Bu ülkede üniversite rektörleri yanlı, taraflı ve çok ciddi haksızlıklarını, liyakatsızlıklarını örtmek için, âdeta başka yerlere yaranmak için inanılmaz işler yapıyorlar ve bu hâlleriyle, bu tutumlarıyla değil dünyadaki ilk 100'e, 500'e, 1.000'e, hiçbir yere girme şansları yok.

Bakınız, Artuklu Üniversitesi... Şimdi, ben burada Millî Eğitim Bakanına soruyorum: Her zaman Atatürk'ü önemsediğini, cumhuriyet değerlerini yücelttiğini, hatta ismini oradan aldığını hep bize ifade eder. Atatürk Üniversitesinde, bizzat ilk kez Atatürk'ün adının verildiği bir üniversitede, elli altmış yıllık bir üniversitede Atatürk Üniversitesinin girişindeki kocaman Atatürk Üniversitesinin adı oradan niye indirildi yani -indirildi ise- bu iddia doğru mudur? Altı ay önce indirildi Tayyip Bey oraya gelirken, bir ziyareti sırasında, şimdi hâlâ niye asılmıyor? Bunu oraya sorduğumuzda bize şöyle bir şey ifade ettiler, "Estetiğini bozuyor." dediler. İsmi estetiği bozuyor. Mustafa Kemal adı, Atatürk adı ne zamandan beri bir üniversitenin üstünde durduğunda estetiği bozuyor? Eğer bu doğruysa bu üniversite rektörüne haddi bildirilmelidir ve bu asla kabul edilmemelidir.

Bunun dışında, bu rektörlerin bu yanlı, insafsız ve vicdansız tutumlarına siz de şahit oldunuz, kendi şehirlerinizde çok gördünüz bunları ama birçok insanın canını yaktılar. Bu ihbarcıların, muhbirlerin hepsine meydan verdiniz, bunlara prim verdiniz.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Erzurum'da öyle bir şey yok.

CEYHUN İRGİL (Devamla) - Tamam, bakarsınız hocam.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Yok öyle bir şey.

CEYHUN İRGİL (Devamla) - Tamam, bakarsınız hocam, benim konuşmamı kesmeyin, siz sonra cevap verin bana. Tamam, ben zaten iddia diyorum "düzelt" diyorum, gel düzelt.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) -Öyle bir iddia olur mu ya! Ben Erzurumluyum, öyle bir şey yok ya!

CEYHUN İRGİL (Devamla) - Tamam, gel düzelt hocam burada.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bütünüyle yalan bu ya.

BAŞKAN - Müdahale etmeyin.

Siz, Genel Kurula hitap edin Sayın İrgil.

CEYHUN İRGİL (Devamla) - Aynen, ama burada şeyi bozuyor.

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - TC'yi kaldırırsınız, ondan sonra "yok" dersiniz.

CEYHUN İRGİL (Devamla) - Ya TC'yi kaldırdın "yok" dedin, itiraz ettin.

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - TC'yi kim kaldırdı ya? Ziraat Bankasından TC'yi kaldırdınız.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Yok kardeşim, öyle bir şey yok, doğru değil bu ya. Atatürk isminden kimse rahatsız değil, tam tersi. Şerefle asıyoruz o Atatürk ismini.

BAŞKAN - Sayın Aydemir... Sayın İrgil, lütfen Genel Kurula hitap edin. Sayın Aydemir, siz de sonra gerekirse cevap verirsiniz.

CEYHUN İRGİL (Devamla) - Bu süreye ekleyecek misiniz?

BAŞKAN - Siz buyurun, konuşun, tamamlayın.

CEYHUN İRGİL (Devamla) - Kartallı heykelin arkasındaki duvar girişindeki "Atatürk Üniversitesi" adı kaldırıldı, bu kadar, bakarsın.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Yok böyle bir şey kardeşim. Ben her gün Erzurum'dayım, Atatürk'le biz iftihar ediyoruz, o isimle.

CEYHUN İRGİL (Devamla) - Aynen. Bak o zaman.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Öyle bir şey yok ya.

CEYHUN İRGİL (Devamla) - Tamam, bakarsın ya.

BAŞKAN - Tamam, müdahale etmeyin.

Sayın İrgil, Genel Kurula hitap edin.

CEYHUN İRGİL (Devamla) - Şimdi arkadaşlar, sonuçta buna benzer birçok olay yaşandı, binlerce üniversite öğretim üyesi üniversitelerden atıldı, ÖYP'lilerin hakkı yendi; bunların da mı hepsi yalan? Binlerce öğretim üyesi şu anda işsiz. Bunları defalarca buradan anlattık, artık anlatmaktan dilimizde tüy bitti ve bu devrin sonuna gelindi yani bu süreç bitiyor. Bir yıl, üç yıl boyunca söylediğimiz öğrenci affı hiç olmazsa seçim bahanesiyle veya seçimin sayesinde, seçim fırsatıyla nihayet yarın bu Meclise gelecek. Öğrenci affını başarabildiğimiz ve bir şekilde hep beraber bu kanunu çıkaracağımız için memnunum, o yüzden hepinize teşekkür ederim. Ayrıca 12 Eylül diktasının Bursa Uludağ Üniversitesinin önünden "Bursa Üniversitesi" adının çıkarılması büyük bir hataydı, büyük bir eksiklikti, Bursa bu konuda sıkıntı yaşıyordu, sağ olsun Lale Hocamızla birlikte Komisyonda bir öneride bulunmuştuk, onu da kabul ettiniz, o yüzden ona da teşekkür ederiz. Biz iyiye iyi diyoruz, doğruya doğru da diyoruz. Ama şu var: Eğitimde gelinen noktadan sadece biz değil -biraz önce grup konuşmacılarımızın da söylediği gibi- toplumun tamamının memnun olmadığını siz de biliyorsunuz, herkesi geçelim bizzat Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bundan memnun değil, bizzat Tayyip Erdoğan bundan memnun değil. O yüzden millî eğitim konusunda dilerim gelecek dönemde, 27'nci Dönemde çok daha iyi şeyler yapılır, toplumun tamamını kucaklayabilirsiniz ve umarım öğrencileri affettiğiniz gibi haksız yere üniversitelerden atılan, işsiz bırakılan öğretim üyelerinin, doçent ve profesörlerin de hakkını teslim edersiniz, umarım ÖYP'lilerin haklarını bu Meclis kapanmadan teslim edersiniz. Umarım rektörlerinize bir çekidüzen verirsiniz. Umarım bu yanlı gidişatı durdurursunuz çünkü aslında dibine dinamit koyduğunuz şey sadece eğitim değil, bu ülkenin geleceği.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)