GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifinin 7'nci Maddeye bağlı Ek Madde 182'nin Tekriri Müzakeresi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:96
Tarih:08.05.2018

CHP GRUBU ADINA CEYHUN İRGİL (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; son zamanlarda AKP iktidarının klasik yasa yöntemlerinden biri olan tepeden inme yasa tasarılarından bir tanesiyle yine karşı karşıyayız. Maalesef, çoğumuzun haberinin olmadığı, Komisyon üyelerinin bile sonradan duyduğu ve çoğunun Komisyon sırasında öğrenebildiği maddeler zaten Komisyona geliş anına kadar ciddi değişikliklere uğradı; nitekim, Komisyondan sonra da ciddi değişiklikler oldu; şimdi de üstünde ciddi değişiklikler yapılıyor. Bu, bu yasanın yeterince nitelikli hazırlanmadığının, yeterince üstünde düşünülmediğinin, tarafların fikrinin alınmadığının en güzel kanıtıdır.

Arkadaşlar, giderayak bu kötülüğü... Üniversitelere bu zararı vermeyin. Biliyorsunuz, bütün üniversiteler, özellikle İstanbul ve Gazi Üniversitesi gibi kadim üniversiteler, öğrencileri, öğretim üyeleri, çalışanları günlerdir ayakta, sizlere sesini duyurmaya çalışıyor, nitekim biz de buradan onların sesini duyurmaya çalışıyoruz ama görüyorum ki hiçbirinizin ne duyduğu var ne de bu çığlıklardan etkilendiği var.

Arkadaşlar, bunu burada oy sayısıyla, parmak sayısıyla geçirebilirsiniz ama bu yasa tasarınız üniversitelerden geçmeyecek. 24 Hazirandan sonra, iktidar değiştiğinde bu yasa tasarısını alaşağı edip tekrar üniversitelerimizi eski hüviyetine kavuşturacağız.

Biz yeni üniversitelerin kurulmasına karşı değiliz ancak bu kanunu çıkarırken hiç olmazsa bu üniversitelerin yöneticileriyle, öğrencileriyle, taraflarla, ailelerle, bu üniversitelerin mezunlarıyla bir konuşsaydınız. Çünkü ciddi kayıplara ve birikimlerin kaybolmasına ama en önemlisi, bu üniversitelerin dünyada edindiği birtakım kazanımlarda ciddi kayıplar getirerek bu kayıpların da kalıcı olarak yerleşmesine ve bu isim değişiklikleriyle veya üniversitelerin bölünmesiyle fakültelerin kimliklerini kaybetmesine ve bu birikimlerin kaybolmasına yol açacak. O yüzden, biz tekrar sizlerden bu üniversite yasa tasarısını tekrar düşünmenizi, geri çekmenizi, seçimler sonrasında bütün taraflarla bir kez daha oturup, düşünüp insanca, hukuka, vicdana uygun, bilimsel bir çalışma yapmanızı bekliyoruz. Burada sadece sayısal nedenle böldüğünüzü söylüyorsunuz, oysa sayısı çok düşük olan yerler de var. Aynı nedenle şehirleri birleştirirken beldeleri kapatıp büyükşehirde topluyorsunuz yani orada nüfusa bakmıyorsunuz, bir araya getirmeye çalışıyorsunuz ama şu anda bu tutarsızlığı üniversitenin sayısı için gösteriyorsunuz. Kaldı ki üniversiteleri dinamik olarak bölmeyi düşünebilirsiniz veya bu konuda birtakım çalışmalar yapılabilir ama bunun yolu üniversitenin adını değiştirerek, kimliğini, tarihini yok ederek olmaz. Hatırlayın, Roma İmparatorluğu'nda insanların isimlerini tarihten silme cezası vardı. Bu, resmen tarihten silme cezası.

Şu anda İstanbul Orman Fakültesi, Hasan Ali Yücel Fakültesi tematik bir üniversite gibi kurulan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşanın içinde kalıyor. Bunu defalarca söyledik, Komisyonda söyledik, Komisyonda bütün Komisyon üyeleri hak verdi, "Doğru, değiştirelim, düzeltelim." dediler. "Ne zaman düzeltelim?" "Genel Kurula gelince." Şimdi Genel Kurula geldi, gene itiraz ediyorlar. İşte, buradalar, desinler ki: "Hayır, yalan söylüyorsun." Şimdi de diyorlar ki: "Biz bunu sonra düzelteceğiz, Bakanlar Kurulu kararıyla." Arkadaşlar, biz size nasıl güvenelim? Kaldı ki sizin geleceğiniz nereden belli? Sizin Bakanlar Kurulunuzun olacağı nereden belli? O yüzden, bu yasa tasarısının geri çekilmesini, İstanbul Hasan Ali Yücel ve İstanbul Orman Fakültesinin, İstanbul Mühendislik Fakültesinin, eğer burada sayısal çoklukla bile bu üniversiteyi böleceksiniz Cerrahpaşa içinde bırakılması tarihî bir hata olacaktır çünkü bir tarafta tamamen sağlık fakülteleri ve sağlık üniversitesi şeklinde kurulmuş tematik bir üniversite var, içine yüz altmış yıllık Orman Fakültesini koyuyorsunuz.

Aynı şekilde, Gazide sorunlar yaşanıyor, aynı şekilde Anadolu Üniversitesinde. Nitekim, şimdi ben size buradan Anadolu Üniversitesi öğrencilerinin bize gönderdiği mektubu, kısa bir notu okumak istiyorum. Diyorlar ki: "Hiç bize sordunuz mu? Mecliste şu an hâlâ tartışılmakta olan ve içinde üniversitemizin de bulunduğu, 20 üniversitenin kurulması yönünde hazırlanan ve 16 üniversitenin bölünmesini içeren yasa bir gece yarısı önerge olarak sunulup Komisyonda kabul edildi. Akademik anlamda ve biz öğrenciler için herhangi bir faydası bulunmayan, sözde üniversite sayısını artırıp aslında eğitimin içini boşaltan, öğrencilere, akademisyenlere dayatılan bu kararın karşısındayız. Büyük emeklerle kazandığımız üniversitelerimizin siyasi çıkarlar ve imara açılacak alanlarla peşkeş çekilmesine izin vermeyeceğiz.

Bize sorulmadan alınmakta olan bu karar kazanmış olduğumuz birçok hakkı elimizden alacaktır. Akademisyenlerin araştırmaları ve çalıştıkları projeleri maddi ve manevi desteği bulamayacağından bilimsel araştırmalar kısıtlanacaktır. İş bulamayan mezunların çalıştığı ya da çalışacağı projeler yeterli destek göremeyecektir. Sınıflar, laboratuvarlar ve gerekli donanım olmayacaktır. Alınan akreditasyonların hepsi boşa gidecektir. Öğrencilerin okuldaki öğrenim ve yaşam ortamlarında güvenlikleri, laboratuvarlar da yeterli altyapıya sahip olmayacağı için risk altında olacaktır. Yemekhane, kütüphane, havuz, engelli birimi, spor salonu gibi sosyal alanlar en azından ilk başlangıçta yıllarca sağlanamayacaktır. Sadece 1 liraya günde üç öğün yemek, kütüphanede çorba hizmeti gibi faydalandığımız hizmet ve ayrıcalıklar hatıralarımızda kalacaktır.

Bu saydığımız hakların elimizden alınmasını ve bu kararı onaylamıyoruz. Bu karar Meclisten geçse de üniversitelerden, öğrencilerden geçmez. Kazanmış olduğumuz haklarımızı elimizden almaya çalışanlara karşı direnmeye, bilimsel ve özgür akademiyi savunmaya devam edeceğiz.

Anadolu Üniversitesi öğrencileri"

Arkadaşlar, bütün üniversitelerin öğrencilerinin talepleri bu yönde. Gelin, seçim öncesi bunu yapmayın. Bu üniversitelerin yüz binlerce mezunu var. Durduk yere bu insanların kalbini kırıyorsunuz, incitiyorsunuz. Bu kötülüğün zamanı değil, yeri değil. Bunu gelin, bir daha tartışalım.

Nasıl oluyor da hepiniz bizimle kulislerde aynı fikirde olmanıza rağmen burada gelip tam tersine parmak kaldırabiliyorsunuz bunu da anlamakta güçlük çekiyorum. Komisyonda hep beraber belli bir konuda karar verdiğimiz hâlde sadece YÖK'ün dayatmasıyla kararı Komisyon değiştirebiliyor veya o kararını geçiremiyor. Yani seçilmişler mi yoksa atanmışlar mı... O yüzden yüce Meclisin, Komisyonun, Bakanlığın ve YÖK'ün bu kararı bir daha gözden geçirmesini ve özellikle sadece rant, cumhuriyetle hesaplaşma, kadrolaşma ve rektör pazarlıkları üzerinden yürüyen bu tasarının ısrarla geri çekilmesini istiyoruz.

Arkadaşlar, bunun dışında, Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi ve Orman Fakültesi için tekrar, duyarlılığınızı bir kez daha sizden istiyorum çünkü Orman Fakültesi, İstanbul Üniversitesinin ilk ve en köklü fakültesi, yüz altmış yıllık. Ayrıca, İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinin, Mühendislik Fakültesinin ve (HAYEF)'in yani Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesinin İstanbul Üniversitesinden çekilmesi, İstanbul Üniversitesinin dünyadaki ilk 500 sıralamasından düşmesine neden olacak. Yani şu anda ilk 500'e giren birkaç üniversitemizden sadece 1'i İstanbul Üniversitesi. Gelin, bu kötülüğü yapmayalım, durduk yerde üniversitelerimizin itibarını azaltmayalım. Hiç olmazsa, madem buradan geçireceksiniz, İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesini, Mühendislik Fakültesini ve (HAYEF)'i, Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesini tekrar İstanbul Üniversitesinin içinde bırakalım; "İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa" diye kurduğunuz ikinci üniversite de zaten sadece tıp fakültesi, sağlık bilimleri, hemşirelik, diş ve eczacılık var. Ne işi var orman fakültesinin bunların içinde? Yani bunu mantıken hepiniz kabul ettiğiniz hâlde neden burada yapamıyoruz? Burası milletin Meclisi değil mi? Kararlar burada alınmıyor mu? Yoksa kararlar başka yerde alınıp burada dikte mi ediliyor? Ben, sadece bu açıdan bütün yüce Meclisin tekrar dikkatini çekiyorum. İstanbul Üniversitesinin, Gazi Üniversitesinin, Anadolu Üniversitesinin sesine kulak verin diyorum. Aksi takdirde, bu üniversitelerin mezunlarını, öğretim üyelerini, öğrencilerini 24 Haziranda size gerekli cevabı vermek üzere ve 24 Hazirandan sonra da bu konunun takipçisi olmaları için davet ediyorum, çağırıyorum. Eğer bu yanlış kanun, bu haksız, hukuksuz kanun geçerse, ısrar edilirse, bu Meclisten geçse bile, Cumhurbaşkanı imzalasa da bu kanun üniversitelerden, öğrencilerden geçmeyecektir. O yüzden, tekrar, hepinize teşekkür ediyorum ve bu konuda duyarlılığınızı bekliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)