GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:95
Tarih:03.05.2018

BEHÇET YILDIRIM (Adıyaman) - Teşekkürler Başkanım.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; 556 sıra sayılı Yükseköğretim Kanunu düzenlemesine ilişkin verdiğimiz önerge üzerinde grubum HDP adına söz almış bulunmaktayım.

Başta AKP iktidarı tarafından ihraç edilmiş, tutuklanmış, bilim, demokrasi, özgürlük uğruna bedel ödemiş öğretim görevlileri ve öğrenciler olmak üzere, bu konuda duyarlı tüm kesimleri saygıyla selamlıyorum.

Bölünmesi planlanan üniversiteler ayakta, demokratik tepkilerini dile getirmeye çalışıyorlar. Büyük üniversiteler parçalanmak isteniyor. Bölmek istediğiniz üniversitelerimiz bu duruma tepkili. Buna en büyük tepkiyi Türkiye'nin en köklü, en fazla hekim yetiştiren Cerrahpaşa ve Çapa Tıp Fakülteleri gösteriyor. Kimi meslektaşlarım hastane bahçesinde eğitim vermeye çalışıyor, kimi sosyal medyada tepkilerini gösteriyor.

On altı yıllık AKP iktidarının en fazla güvendiği Sağlıkta Dönüşüm Programı çöktü. Hep "Halk çok memnun." diyorsunuz ama halk bugün memnun değil, hele hekimler hiç memnun değil, memnuniyet yüzde 6 civarında. Eğer hekimler sizin sağlık politikalarınızdan ve iktidarınızdan memnun olsalardı meslek odalarında bu aralar yapılan oda seçimlerinde sizleri tercih ederlerdi. Geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da yapılan oda seçimlerinde -nisan ayında başlanmış, bir iki oda kalmış- Hükûmetin destek verdiği, yandaş listeler seçimleri kazanmış olurdu. Ama hekim camiası, bilinçlidir, cesurdur; sizin yaptığınız tüm engellemelere, tehditlere ve şantajlara boyun eğmemiştir; kendi iradelerine sahip çıkmış, odalarına sahip çıkmıştır; yurdun dört bir yanında oda seçimlerini büyük farklarla kazanmışlardır; sizin sağlık politikalarınızı beğenmemiştir. Kötü sağlık politikalarınızdan dolayı halk ile hekimler karşı karşıya getirilmiş, sağlık emekçilerine şiddet artmış, sağlık çalışanlarında intihar oranları artmıştır. Barış isteyen hekim camiası, sizin savaş politikalarınıza alet olmamış, savaş karşıtı bir duruş sergilemiş, savaşın bir halk sağlığı sorunu olduğunu savunan hekimler gözaltına alınmış, TTB'nin önündeki "Türk" kelimesine saldıracak kadar pervasızca davranan iktidar cephesine büyük bir ders vermişlerdir.

Her şeyi böldünüz, doktor camiasını bile bölmeye çalıştınız ama beceremediniz. Afrin işgalinde olduğu gibi, doktorları karşı karşıya getirmek istediniz ama doktorlar zeki insanlardır, size uymadılar, el ele vererek odalarına sahip çıktılar ve oda seçimlerinde sağduyu kazandı. Türk-Kürt kardeşine sahip çıkan, tekçi zihniyeti değil paylaşımcı, özgürlükçü, katılımcı, çağa uygun, bilimsel bir anlayışı benimsemiş hekim arkadaşlarımı buradan tekrar kutluyor, saygılar sunuyorum. Hekimlerimiz iktidarın hem savaş politikalarına hem de özgürlük ve demokrasiyi rafa kaldıran OHAL uygulamalarına çok güzel bir yanıt vermişlerdir. Anketlere meraklı saray umarım bu sonuçlardan bir ders çıkarır. Seçimlerde hile yapsanız da oyları çalsanız da bu halk sizleri 24 Haziranda alaşağı edecektir. Siz en iddialı olduğunuz sağlık alanında bile dibe vurmuşsunuz, haberiniz yok. Hekimleri dinleyin, hepsi okumuş, bilinçlidir, kiminin 3-4 tane diploması var, akademik kariyerleri var, her gün okumaktadırlar.

Üniversiteler bölünmeyi istemiyor. Öğretim görevlileri de çalışanları da öğrencileri de bölünmek istemiyor. Çok üniversite açmakla, bölünmekle çağı yakalayamazsınız, bilimi yakalayamazsınız. Önemli olan niteliktir; çağa uygun, bilimsel çalışmalar yaparak başarılı olursunuz. Bugün iyi hekim yetişmiyor maalesef. Ciddi altyapı yetersizlikleri yaşanıyor. Bugün tıp fakültelerinde kadavra yok. Gerçek bilim adamlarını cezalandırıp, kıymetini bilmeyip özel sektöre kaptırırsanız, tıp fakültelerinin altyapılarını sağlam yapmazsanız, gerekli donanımları sağlayamazsanız iyi hekim de yetişmez tabii.

Bizlere yani Türkiye Büyük Millet Meclisine seslenen TTB Merkez Konseyi Başkanı Profesör Doktor Raşit Tükel şöyle diyor: "Söz konusu tasarıyla, akla yakın bir gerekçe gösterilmeden İstanbul Üniversitesi bölünerek tarihinden ve köklerinden kopartılmak istenmektedir. Akademik ortamda ve üniversite kamuoyunda tartışılmadan, tamamen 'Ben yaptım oldu.' anlayışıyla, tepeden inme getirilen bu yasa tasarısı gerek üniversitemiz bileşenleri arasında gerekse kamuoyunda büyük bir tepki uyandırmıştır. Bu yasa tasarısını geri çekin. Hiç değilse ulusumuzun kısa bir zaman sonra yapılacak seçimlerde yetkilendireceği yeni Parlamentonun bu kritik kararı müzakere etmesine fırsat verin. Yüzlerce yıldır büyüyen ve büyüten bu çınardan elinizi çekin. Türkiye Büyük Millet Meclisinin üyeleri, görevleri gereği, Türkiye'deki eğitim kurumlarını ileriye götürecek, geliştirecek yasal düzenlemeleri yapmak durumundadır."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BEHÇET YILDIRIM (Devamla) - "Onları bölüp parçalamak ve tarihsizleştirmek değildir görevleri. Milletvekillerimizi bu sorumluluk doğrultusunda davranmaya davet ediyoruz. Tasarıyı geri çekin."

Saygılar sunuyorum. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Yıldırım.