| Konu: | 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nü kutladığına ancak basının ve insanların özgür olmadığına, Recep Tayyip Erdoğan'ın göreve başladığı 2014 yılından sonra Cumhurbaşkanlığına hakaretten açılan soruşturma sayısında ciddi artış olduğuna, basını susturmak ve adayları demir parmaklıklar arkasında tutmak yerine eşit şekilde yarışan bir Türkiye'nin önünün açılması gerektiğine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 95 |
| Tarih: | 03.05.2018 |
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nü, tüm basın mensuplarının, içeridekilerin, dışarıdakilerin, hepsinin Basın Günü'nü kutluyorum. Ancak basın özgür değil, insanlarımız özgür değil, adaylarımız özgür değil. Bir ülkede demokrasi şenliği olan seçimlere gidiyoruz; cumhuriyetimizin bize en büyük armağanlarından bir tanesi olan ve seçme, seçilme hakkının verildiği, ülkemizi yönetme hakkının bize tanındığı seçimlere 24 Haziranda gidiyoruz. 24 Haziranın Türkiye'nin şenliği olması gerekir, 24 Haziranın yeni bir heyecan yaratması gerekir, 24 Haziranda tüm baskıların ortadan kalkması gerekir.
Bakın, Sayın Başkan, 2010-2016 arasında açılan toplam 6.860 davanın 6.272 tanesi Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçilmesinden sonra gerçekleşmiştir. Sayın Erdoğan'ın göreve başladığı 2014 yılı içinde Cumhurbaşkanına hakaret suçundan 682, 2015 yılı içinde de 7.216 ceza soruşturması açılmış, 2016 yılında ise çok ciddi bir artışla 38.254 ceza soruşturması açılmıştır.
Ben Grup Başkan Vekiliyim. Grup başkan vekillerinden HDP'nin Grup Başkan Vekili Ahmet Yıldırım burada sadece bir eleştiri hakkını kullandığı için hem milletvekilliğinden hem de Grup Başkan Vekilliğinden azledilmiştir. Bizleri yok ederek, bizleri susturarak, basını susturarak, insanları susturarak hatta adayları parmaklıkların, demir parmaklıkların arkasında tutarak, Enis Berberoğlu'nu...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın siz de Sayın Özkoç.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - ...parmaklığın arkasında tutarak, Cumhurbaşkanı adayı Sayın Selahattin Demirtaş'ı parmaklığın arkasında tutarak yarıştıran bir Türkiye kendisiyle iftihar edemez. 24 Haziranı Türkiye'nin şenliği hâline getirmemiz lazım. Rakiplerini yarıştan çektirten bir Türkiye değil, rakiplerinin özgürlüklerini kısıtlayan bir Türkiye değil; konuşan bir Türkiye, eşit şekilde yarışan bir Türkiye; demokrasi içerisinde bir Türkiye'nin önünü açmalıyız. Eğer bunu biz yapmaksak milletimiz 24 Haziranda yapacaktır. Hepimiz özgürlük için, barış için, demokrasi için, huzur için mücadele etmeliyiz.
Saygılar sunuyorum. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Özkoç.