Konu: | Son siyasal gündem ve seçime ilişkin gündem dışı konuşması |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 91 |
Tarih: | 24.04.2018 |
MİZGİN IRGAT (Bitlis) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, açılış konuşmanızda önemli bir vurgu yaptınız. Bundan doksan sekiz yıl önce gayet mütevazı bir binada, taş binada Meclisin ilk kuruluşunu anlattınız, ilk ruhunu anlattınız. Evet, maalesef bugün o mütevazı Meclisten geriye eser kalmadığını buradan söylemek istiyorum. Evet, o taş bina da, o mütevazı Meclis de gerçekten bu coğrafyanın, Mezopotamya ve Anadolu halklarının emeğiyle, fedakârlığıyla oluşturmuş olduğu, çoğulculuğun ön planda olduğu ve bütün halkların kendisini içerisinde gördüğü ve bu anlamda gerçekten kapsayıcılığının en iyi şekilde yansıtıldığı bir Meclis olarak tarihte kalmıştır. Ama maalesef 1924 Anayasası'yla bu çoğulculuk teke indirilmiş ve bugüne kadar da bu ülkede bu acıların önünü kapatacak ve bu anlamda Meclisin ilk ruhunu hayata geçirecek bir Hükûmet de maalesef yönetime gelmemiştir. 1921 Anayasası'na baktığımızda, hiçbir etnik vurgunun olmadığı, gerçekten Meclisin kuruluş aşamasına uygun bir Anayasa'nın yazıldığını görüyoruz ama 1924'te bu çoğulculuktan vazgeçildi ve her şey teke indirildi ve o günden bugüne de Meclis maalesef hem mütevazılığından hem duruşundan hem çoğulculuğundan ödün vererek bugüne kadar gelmiştir. Biz bu temelde bu değerli görevin, önümüzdeki seçimlerde, 24 Haziranda halklarımızın hep beraber iradesini ortaya koyarak gerçek bir anayasanın oluşumu noktasında kendisini sandığa yansıtacağını biliyoruz.
Değerli milletvekilleri, bundan yüz üç yıl önce Ermeni halkının yaşadığı büyük bir trajedi vardı. Bu trajedilerini, acılarını ve yaslarını buradan biz de bir kez daha paylaşıyoruz.
22 Nisan 1898'de Kahire'de yani bu topraklardan çok uzakta, sürgünde Bedirhan kardeşler Kürt gazeteciliğinin, modern Kürt edebiyatının çok önemli bir adımını attılar, Kürdistan gazetesini kurdular. Kürdistan gazetesi çok az sayıda çıktı, maalesef var olan sorunlar nedeniyle ve imkânsızlıklar nedeniyle topraklarından çok uzaklarda, her bir sayısı başka ülkelerde çıkarılarak söz konusu gazete halklarla ve insanlıkla buluşturulmaya çalışıldı. O günden bugüne baktığımızda, Kürt gazeteciliği bugün bile hâlâ aynı baskı altında yaşamını devam ettirmeye çalışmaktadır. Kürtçe gazete olan Azadiya Welat gazetesi bu ülkede ilk Kürtçe gazete olma vasfıyla bir zamanlar AKP temsilcilerinin ceplerinde yurt dışına götürdükleri bir gazeteyken, "Buyurun, Kürtlerin de bir gazetesi var ve biz bunu taşıyoruz." propagandasını yaparlarken, maalesef, yirmi altı yıl sonra işte bu Azadiya Welat gazetesini de kapatan bu iktidar oldu. Diğer taraftan, Kürt Enstitüsü ve bu anlamda yayın yapan bütün gazetelerin bugün kapatılmış olması, matbaalarının dahi kapatılmış olması Kürt gazeteciliği üzerindeki baskıların o günden bugüne hiç de azalmadığını... AKP iktidarının çokça, özgürlükçü olduğu, basın özgürlüğü ve özgürlükleri önemsediği söylemlerine karşın, maalesef, baskılar şu an devam etmekte, cezaevlerinde sayısız gazeteci bulunmaktadır.
Değerli milletvekilleri, bizler OHAL koşullarında bir seçime gideceğiz. Şu an birçok ilde, benim ilim de dâhil olmak üzere yaylalara çıkış yasağı bulunmakta yani köylerde dışarı çıkmak, herhangi bir seyahate çıkmak yasak iken, sizler "Seçimi yaparız." diyorsunuz. Eğer koşullar uygunsa, OHAL'i gerektirecek bir durum yok ise OHAL'i neden uzattınız? Yok, OHAL'i gerektiren bir durum var ise, seçimi yapma imkânı hiçbir şekilde bulunmadığı hâlde neden ülkeyi baskın bir seçime sürüklüyorsunuz? Bu soruları buradan sormak isteriz. Ya OHAL'i kaldırın, seçim, miting ve diğer çalışma koşullarını yapılacak hâle getirin ya da bu seçimi yapmayın; ikisinden birini tercih etmek durumundayız ama her şeye rağmen Türkiye halkları bu seçime hazır, iradesini...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MİZGİN IRGAT (Devamla) - Başkan, toparlayabilir miyim?
BAŞKAN - Buyurun Sayın Irgat.
MİZGİN IRGAT (Devamla) - Bizler çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Halklarımız, bu seçimde bütün gücüyle, iradesiyle, var olan bu sistemi değiştirecek, gerçek anlamda, Sayın Başkanın da dile getirdiği gibi, o mütevazı ve bütün Türkiye'yi kapsayan, önümüzde duran bütün siyasal sorunları çözen başta Kürt meselesi olmak üzere, ekonomik, siyasal, dil ve inanç özgürlüğünü sağlayan bir meclisi kuracaktır.
Bu temelde, ben, buradan bütün halkımızı yeniden saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Irgat.