Konu: | Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 83 |
Tarih: | 10.04.2018 |
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bir kanun daha geldi, yine tabii, üreticinin, emekçinin, halkın karşısında duran, alında yine kapitalleri zenginleştiren, onların çıkarı doğrultusunda ısmarlama bir kanun tasarısını daha konuşuyoruz bugün. Çünkü biliyoruz, böyle halkın sokaklara çıkıp bu kanunları beklediği yok, birileri ısmarlıyor, burada da biz kanunları çıkartıyoruz, bu hâle gelmiş bir Meclis artık. Bence bütün vekillerin halkın vekili olduklarını bir daha hatırlaması gerekiyor değerli arkadaşlar.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Ne alakası var, yapmayın ya! Bu kanun on defa geri çekildi, geri geldi.
AYŞE ACAR BAŞARAN (Devamla) - Şimdi bunu niye söylüyorum? Dinlerseniz niye dediğimi anlarsınız. Lütfen birazcık sakin olun sayın grup başkan vekili.
Şimdi, değerli arkadaşlar, AKP iktidarı dönemine bakalım. En fazla betonlaşmanın, en fazla doğa talanının olduğu bir süreç.
Bakın, en bariz örneklerinden biri, birkaç gündür sosyal medyada dönen Taksim Meydanı'ydı. Yani var olan doğalı yok edip onun yerine yapay, çirkin şeyler üretme noktasında AKP iktidarının üstüne yok, gerçekten yok. Bugün bir haber daha okudum... Bugün Hasankeyf'le ilgili arkadaşımız konuşma yaptığında -Sayın Grup Başkan Vekili şu anda burada yok ama- kalkıp oranın korunduğunu, tarihî yapısının taşındığını vesaire söyledi. Ya, Hasankeyf zaten kendi başlı başına bir açık hava müzesiydi ama işte, dediğim gibi, sizin var olan doğalı, güzeli yok edip yerine en çirkini, yapayı getirmekte üstünüze yok. Yine burada da Hasankeyf gibi açık hava müzesini yok edip yapay, çirkin bir müze vaadinde bulunmuşsunuz. Hasankeyf sular altında kalacağı için binlerce insan bildiği başka bir iş olmamasından dolayı tek geçim kaynağı olan tarımcılığı yapamıyor. Şu anda tarım yapamayacak çünkü o alanlar da sular altında. Peki, Hasankeyf'i niye yapıyoruz? Birileri biraz zenginleşsin, birkaç ihale daha verelim diye, tıpkı Akkuyu gibi. Ya, bir nükleer santral yapılacak diye bir ülkede, bunu kalkıp alkışlamak, bunun çok büyük bir iş olduğunu söylemek ancak üçüncü sınıf dünya ülkesinin işidir.
TAHİR ÖZTÜRK (Elâzığ) - Hadi canım, hadi canım!
AYŞE ACAR BAŞARAN (Devamla) - Başka hiçbir ülkede şu anda nükleer santral için alkış tutulmaz arkadaşlar. Türkiye'yi siz dünyanın nükleer çöplüğü hâline getirmeye çalışıyorsunuz, bir çöplük olacak. Bunun hem insan sağlığı açısından hem doğa açısından hem dünyanın geleceği açısından ne kadar büyük riskler taşıdığını biz Çernobil'de gördük, yeni Çernobiller oluşmasın diye biz konuşuyoruz ama üç gün sonra tabii, sizin hesap verme gibi bir alışkanlığınız olmadığı için, tereyağından kıl çeker gibi yine kendinizi işin içinden çıkarırsınız tıpkı cemaatte olduğu gibi. Her zaman bunu çok iyi başarıyorsunuz arkadaşlar.
Şimdi, tarım yok, hayvancılık yok, biz dışarıdan et ithal ediyoruz ama silah üretiyoruz diye çok büyük iş yapıyormuşuz gibi açıklama yapıyoruz. Ha, bu arada silah üretmiyoruz, legolar var ya legolar, bilir misiniz legoları? Çocukluğunu hatırlayanlar bilirler, parçalar kutuda olur, getirirdik çocuklar birleştirir...
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sen o silahları PYD'ye sor, PYD'ye!
AYŞE ACAR BAŞARAN (Devamla) - Sizin silahlarınız anca lego gibi lego, dışarıdan aldığınız parçaları getiriyorsunuz birleştiriyorsunuz.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - O legoları PYD'ye sor sen Afrin'de; Afrin'de PYD'ye sor!
AYŞE ACAR BAŞARAN (Devamla) - Siz çok iyi biliyorsunuz, değil mi? Siz çok iyi biliyorsunuz, hepinizin evlerinde zaten bolca o silahlardan var. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen...
AYŞE ACAR BAŞARAN (Devamla) - Bütün ülkeyi silahlandırdınız, muhtarlara silah eğitimi veriyorsunuz. Ülkeyi getirdiğiniz hâle bakın ya! Hâlâ bununla övünüyorsunuz ya!
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Alkışlıyoruz silaha karşı olduğu için Sayın Başkan! Alkışlıyoruz silaha karşı ifadesi için!
AYŞE ACAR BAŞARAN (Devamla) - Kendinizi alkışlayın kendinizi! Kendinizi alkışlayın!
Neyse, son bir şey söyleyeceğim. Ziraat Bankasının kuruluşu hakkında kanuna baktım da dikkatinizi çekti mi diye söyleyeyim de bence açıp bir daha okuyun. 23 Mart 1916'da Ziraat Bankası için yeni bir yasa çıkarılmış. 1'inci maddesi, temel maddesi, hatırlatayım size, sonra ne için kullandığınızı da söylerim. 1'inci maddesinde "Ziraat Bankası çiftçilere kolaylık sağlamak ve tarımın gelişmesine yardımcı olmak için kurulmuştur." deniliyor. Sizin yandaş medyaları satın almanız için kurulmamıştır. Bunu bir daha hatırlatalım. Ya, sizin bu halka nasıl bir faydanız oldu? Ülke için, bu çiftçi için kurulmuş bir bankadan trilyonları yandaş medyanın basın kuruluşunu satın alması için verdiniz.
Son olarak Batman'la ilgili bir mevzuyu da söyleyeyim bitireyim. Batman'da uzun yıllardır büyük bir kadın ve çocuk hastanesi kurulması vaadi var, 500 yatak kapasiteli bir hastane. Bir türlü ihalesi olmuyor, neden acaba? Duyduğumuz kadarıyla -sizin eski yöneticilerinizden biri çıkıp konuşuyor bunları, biz söylemiyoruz- rant varmış işin içinde, bir yerlerde kurulursa başkaları daha fazla zengin olacakmış, yer konusunda anlaşamamışsınız.
Batman hizmet bekliyor, Batman sizin yaptığınız gibi talan, yok etme, kültürünü, dilini yok etmeyi beklemiyor diyorum.
SALİH CORA (Trabzon) - Batman'a çok büyük hizmetler yaptık. Batman Havalimanı'nı açtık ya!
AYŞE ACAR BAŞARAN (Devamla) - Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Umarım halkı duyarsınız.
Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)