GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Oturum Başkanı TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın AK PARTİ grup önerisini işleme almasının İç Tüzük hükümlerine uygun olup olmadığı hakkında usul görüşmesi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:82
Tarih:05.04.2018

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; yapmış olduğunuz uygulama yerindedir. Bizim grup önerimizi şüphesiz önce müzakere, sonra da Genel Kurulun oyuna sunmak durumundasınız, siz de bu görevi yerine getiriyorsunuz.

Bizim grup önerimiz, yapılacak uluslararası görüşmelere ilişkin sürelerin düzenlenmesine dair. Bu öneri, kendi hukukunu İç Tüzük'ten alıyor. İç Tüzük'ün 81'inci maddesi ve 19'uncu maddesi böyle bir öneriyi, grup önerisini getirmemize imkân veriyor. Esasen İç Tüzük'e bakıldığında kural olarak burada ifade edilen yirmi dakika, on dakika konuşmalarının konulduğunu görürüz; bu, bir kuraldır ama aynı zamanda İç Tüzük "aksi Danışma Kurulu tarafından ifade edilip Genel Kurul tarafından onaylanmazsa" diyerek istisnai bir duruma atıf yapmıştır, onay mercisi olarak da şüphesiz Genel Kurulu işaret etmiştir. "Aksi" derken burada işaret ettiği husus, bu yirmi dakika ve on dakikaya ilişkindir. "Aksi" denilerek söylenen bu zaman tanımlaması, azaltma veya artırmaya ilişkindir. Biz yarın bir başka grup önerisi getirip yirmi dakikanın az olabileceği, kırk dakika, elli dakika görüşülmesi gerektiğini de söyleyebiliriz. Kimi zaman azaltma, kimi zaman artırma yönünde bu istisnai yetkiyi kullanma, ihtiyaç duyma şeklinde bir kanaatle bunu Genel Kurulun onayına sunmak isteyebiliriz usulüne uygun şekilde ve eğer Genel Kurul bunun uygun olduğuna karar verirse görüşmeler de o şekilde olur.

Kural olarak bu Meclisin çalışmasına hepimiz şahidiz. Kurallara uygun bir tarzda -istisnalara değil- bu çalışmaların yürütüldüğünü biliyoruz. Biraz önce buradan da bahsedildi, evet, bir günde 97 tane uluslararası sözleşmeyi yaptık ama bir günde 1 tane uluslararası sözleşmeyi yapamadığımız zamanlar da oldu. Peki, niçin bir günde 97 tane yaparken bir başka gün 1 tanesini yapamadık; ne oldu, niye yapamadık? (CHP sıralarından gürültüler)

BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Başkan, fabrika mı burası, seri üretim mi yapacağız, olur mu böyle bir şey?

MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Çünkü uluslararası sözleşmeye vesile addedilerek onun üzerinden bir başka iş yapılmaya çalışılırsa buna karşı İç Tüzük'ün verdiği imkânları kullanmak elbette bizim hakkımız.

ERKAN AYDIN (Bursa) - Dayatma olmazsa anlaşma oluyor.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Nasıl siz sonuna kadar İç Tüzük'ü kullanma yönünde bir irade gösterip bu yönde bir karar alıp bunu pratiğe taşırsanız aynı hakkı yine İç Tüzük'ün imkânları ve unutmayın, istisnaları çerçevesinde iktidara da verdiğini ve nihai kararın da Genel Kurulda alındığını unutmayalım. Bizim burada yaptığımız iş, kesinlikle hukuka ve İç Tüzük'e uygun bir iştir. Birtakım sözlerin önüne "demokrasi" kelimesini, "özgürlük" kelimesini getirip...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Sayın Başkanım...

Birtakım cümlelerin önüne "demokrasi" "özgürlük" kelimesini getirip ondan sonra her türlü kuralı ihlal ederek spekülatif laflar söylemenin demokrasi ve özgürlükle ilgisi yok. Demokrasi dediğinizde, özgürlük dediğinizde sonuçta burada bir müzakere olacaksa demokrasiye ve özgürlüklere uygun bir şekilde, işte bu kitap çerçevesinde olacak, buna uygun bir şekilde olacak. Burada eğer yorumlara ilişkin bir tartışma yapılıyorsa usulüne uygun bir şekilde de bu karara varılacak.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Köprüyü yıkarak değil.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - İç Tüzük "aksi" diyerek 81'inci maddede kaide olarak tayin edilen zamanın dışında azaltma veya artırma yönünde bir kararı Genel Kurula vermiştir, şu anda yaptığımız iş de bununla ilgilidir. Daha önce de yapmışız, 26 Temmuz 2017'de kültür varlıklarına ilişkin bir araştırma işini yaparken azaltmışız, demek ki ihtiyaç olmuş, bunu hep beraber yapmışız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Yine ihtiyaç olduğunda hep beraber de yapabiliriz yahut da grup önerisi şeklinde bunu yapabiliriz.

Ayrıca, şunu da belirteyim: Sayın Engin Altay...

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Hah, adımdan bahsetti.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - ...aslında çeşitli kereler buraya geldiğinde "çoğunluk şımarıklığı" diye başlıyor.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Evet. Sizi kastetmiyorum, şahsınızı kastetmiyorum.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Bu laf, Mecliste teşekkül eden milletin iradesine, toplam bir iradedir ama unutmayalım çoğunluk aynı zamanda icra etme yetkisine sahiptir. "Çoğunluk şımarıklığı" lafı, azınlık şımarıklığına bir tahakküm gücü kazandırma stratejisinin dilidir, ifadesidir; bu yüzden kınıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)