Konu: | Katma Değer Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 178 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 79 |
Tarih: | 29.03.2018 |
GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, değerli vatandaşlarım; 2017 yılında ekonomimiz yüzde 7,4 büyümüş. İyi haber değil mi? Normalde "Müjdeler olsun." dememiz lazım, ancak milyonlarca işçi, milyonlarca esnaf, çiftçi, emekli, işsiz; bunların hepsi diyorlar ki: "Arkadaş, bizim ekonomimiz büyümedi." Bugün gidelim beraber, şu Kızılay'daki esnafları gezelim, küçük esnaflar diyor ki: "Bizim işlerimiz azaldı arkadaş." Asgari ücretliler zaten açlık sınırının altında bir maaşa talimler. Bakın, asgari ücret 1.603 lira, açlık sınırı TÜRK-İŞ'in verilerine göre 1.660 lira arkadaşlar. Milyonlarca asgari ücretli açlık sınırının altında bir maaşa talim, emeklilerimiz öyle, çiftçilerimiz "Geçinemiyorum, borç altındayım. Mazot 5 liranın üzerinde." diyor.
Şimdi, milyonlarca insanımız, geniş kesimler "Arkadaş, benim ekmeğim büyümedi, ben büyümedim." diyorsa, "Geçen sene ayda 2 kere evime et alıyordum, bu sene bir kere alamıyorum." diyorsa kim büyüdü ya, kimi büyüttünüz arkadaşlar? Kim büyüdü ben size cevabını vereyim. Geçen sene ekonomi kötüye gitmeye başlayınca Maliye Bakanı ekonomi yönetimi çıktı "Arkadaş, ekonomide bir sıkıntı var ne yapmamız lazım? Ekonomi hastaysa ameliyat yapma değil, ekonomiye kortizon vermemiz gerekiyor, ekonomiye hormon vermemiz gerekiyor." dediler. Kredi Garanti Fonu'nu icat ettiler, piyasaya parayı saldılar. Kime verdiler bu parayı? Yüzde 1'e. Bakın, borç altında inim inim inleyen geniş kesimlere değil, yüzde 1'e verdiler arkadaşlar. Toplumun yüzde 80'i yoksulluk sınırının altında, yüzde 50'si açlık sınırının altında yaşarken yüzde 1'e bu kredi desteğini verdiler ve kimleri büyüttüler? O yandaş yüzde 1'i büyüttüler. Zenginleri, rantiyecileri büyüttüler arkadaşlar. Ve maalesef arkadaşlar, bugün baktığımızda büyüyenler, bakkallar, manavlar, kasaplar değil AVM'ler oldu; büyüyenler, zincir marketler oldu. Hani "7 bin şubem var, 10 bin şubem var." diyen zincir marketler var ya, her köye, her mahalleye soktunuz ya, onlar büyüdü; AVM'ler büyüdü, küçük esnaf kaybetti. Bir bölüm tefeci, faizci kazandı; geniş kesimler, işçiler, memurlar, emekliler kaybetti arkadaşlar.
Ve aynı zamanda tabii silah sanayisini büyüttünüz. Kaynakları, vergileri, geniş kesimlerden aldınız, S-400 füzelerine yatırmaya kalkıyorsunuz. Şimdi, Amerika'yla arayı bulmak için Patriot füzelerine yatıracaksınız, Almanlarla arayı bulmak için Leopard tanklarına yatıracaksınız. Geniş kesimlerden vergileri toplayıp silaha, güvenlikçi politikalara para yatırıyorsunuz ve "Ekonomimiz büyüdü." diyorsunuz.
Değerli arkadaşlar, değerli vatandaşlarım; sizin ekonominiz büyümedi, bunu çok iyi biliyoruz. Sizde bir kusur yok, kusur bu iktidarın politikalarında. İktidar yalnızca yandaşlarına çalışıyor.
Evet, ekonomi rakamsal olarak büyüdü, bir kısım yandaşı zenginleştirdiniz ama bu büyümenin maliyeti de var. O maliyet nedir? Karşılıksız parayı piyasaya sürdünüz Kredi Garanti Fonu'yla. Maliyet ne? Enflasyon. Çekirdek enflasyon yüzde 12'nin, 13'ün altına düşmüyor. Enflasyon olunca ne oluyor? Sabit gelirli emekli, işçi, çiftçi fakirleşiyor arkadaşlar, yoksullaşıyor.
Bakın, asgari ücret açlık sınırının altına düştü enflasyon yüzünden. Başka ne yan etkisi var? Faizler... Yüzde 20'ye çıkmış kredi faizleri. Kim ödüyor? Borçlu olanlar ödüyor. Borçlu olanlar kimler? İşçiler, memurlar. Dolar 4 lira arkadaşlar, euro 5 lira olmuş. Ne oluyor? Mazot 5 küsur lira, benzin 6 liraya çıkmış. Kim ödüyor? Geniş kesimler ödüyor ve hayatımızda harcadığımız her şeyde kurun bir maliyeti vardır, doların bir maliyeti vardır ve kısır döngüye girmiş durumdadır ülke.
Arkadaşlar, "Ekonomi büyüdü, büyüdü." diyorsunuz da evet, AKP iktidarının ilk yıllarında ekonomi gerçekten büyüdü. Bakın, kişi başına gelir 4 bin dolardan 10 bin dolara çıktı ve 2008 yılına kadar, o Avrupa Birliği hikâyesi olduğu dönemde 4 bin dolardan 11 bin dolara taşıdınız kişi başına geliri. Bakın, kişi başına gelir 2008 yılında 11 bin dolarken son on yılda, arkadaşlar, bugün 10 bin doların altına düşmüştür 4 lira dolar kuruyla, 10 bin doların altına düştü.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
GARO PAYLAN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, on yılda ekonomi büyüdüyse on yıl önce 11 bin dolar olan kişi başına gelir neden bugün 9 bin dolarlarda, 10 bin dolarda? O açıdan, arkadaşlar, ortada bir büyüme yok.
Sayın Başkan, bir uzatma alabilir miyim?
BAŞKAN - Buyurun Sayın Paylan.
GARO PAYLAN (Devamla) - Ortada yalnızca yandaşların büyümesi var, bir bölüm rantiyecinin büyümesi var. Ey işçiler, memurlar, emekliler, çiftçiler; size bu büyümeden bir pay yok çünkü hep yandaşlara bu büyüme paylaştırılmış durumda. Yüzde 1, büyüdü; geri kalanlar izledi arkadaşlar.
Değerli arkadaşlar, bir yan etkisi daha var büyümenin, cari açık. Cari açık 52 milyar dolara çıkmış durumda çünkü bu büyümenin finansmanı tamamen borçla yapılıyor, dış açıkla yapılıyor, borçlanmayla yapılıyor ve iktisadi anlamda büyük bir riskle karşı karşıya bırakıyor ülkemizi. Evet, seçim ekonomisine gaz veriyorsunuz, ancak cari açık büyük bir risktir, iktisadi bir krizin şartlarını hazırlar. Borçla büyümek yerine üretim ekonomisiyle büyümemiz esastır. Cari açık meselesi de sürdürülemez.
Hepinizi uyarıyorum: Bunun bedelini yine yoksullar öder ama yoksullar da size bunun bedelini ödetir.
Hepinize saygılar sunarım. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Paylan.