| Konu: | Yaşlıların ve emeklilerin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 79 |
| Tarih: | 29.03.2018 |
ARZU ERDEM (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, bizleri ekranları başında izleyen aziz Türk milleti; yaşlılarımızın ve emeklilerimizin yaşadığı sorunların giderilmesi hakkında gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Gazi Meclisi saygılarımla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, evet, yaşlı ya da yaş almışlar aslında, buradaki uğultuyu duysa yaş almışlara verilen kıymetin ne kadar az olduğunu da göreceklerdir. (CHP sıralarından alkışlar) Her birinizi sessizliğe davet etmek istiyorum. Teşekkür ediyorum.
Tıp, bilim ve teknolojinin gelişmesiyle ve doğum oranlarındaki azalmayla her yıl yaşlı nüfusuna dâhil olan insan sayısı artmaktadır. TÜİK 2017 verilerine göre, 2012 yılında 5 milyon 682 bin 3 kişi olan 65 yaş üzeri yaştaki kişilerin sayısı 2016 yılında 6 milyon 651 bin 503 olarak belirlenmiştir. Yaşam kalitesinde bir artış olmadığı takdirde, yaşlılık nüfusunda bu oranların ülkemizi olumsuz etkileyeceği gerçeğini göz önünde bulundurmamız gerekmektedir.
Yaş ve yaşlılık, emekli olmakla başlayan bir süreçtir aslında. Eğer ki normal bir yaşantımız varsa ve ortalama bir insan ömrünü de göz önünde bulunduracak olursak unutmayalım ki bir gün hepimiz yaş alacağız yani yaşlanacağız. Yaşlılarımıza baktığımızda, hayatları boyunca, belki de birçoğu yaşlandıkları zaman, yaş aldıkları zaman "keşke" kelimesiyle yüzleşmişlerdir.
Değerli milletvekilleri, biz de yaş alacağız, biz de yaşlanacağız. Yaşlandığımızda keşke dememek için, bilhassa bugün bize verilmiş olan bu şerefli makamların kimlerin vebaliyle temsil edildiğinin bilinciyle de hareket etmemiz gerçeğini unutmamamız gerekiyor.
Her insan için değişik anlam ifade eden yaşlılık, hayatın en önemli dönemidir. Yaşlılarımız dünümüz ile bugünümüz arasındaki köprüyü kuran, kültürümüzü ve değerlerimizi yarınlara taşıyan ve bunları sağlayan en değerli varlıklarımızdır. Yaşlılık dönemi itibar gerektirmektedir. Bu, bizlerin yaşlılarımıza minnet borcudur.
Yaş almışlarımızın toplumla bütünleşmesi, daha aktif olmaları ve yaşama bağlı kılınmaları da gerekmektedir. Ömürlerinin büyük bir kısmını toplumumuza ve ülkemize hizmetle geçiren insanların yaşlandıklarında ve bakıma muhtaç oldukları dönemde, ömürlerinin sonuna kadar insan onuruna yakışır bir şekilde bakım talep etme hakkı bulunmaktadır.
Devletimizin yaşlılarımızın ve emeklilerimizin sorunlarıyla ilgili kalıcı çözümler üretmesi elzemdir ve şarttır. Böylelikle onlara olan minnet borcumuzu bir nebze olsun yerine getirmiş olacağız. Tabii ki milletimizin her bir bireyinin huzurunu sağlayacak sosyal politikalar yürütmeli, bu bağlamda yoksullarımız, çocuklarımız, gençlerimiz, bakıma muhtaç yaşlılarımız, emeklilerimiz ve işsizlerimiz için özel çalışmalar yapmalıyız.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizler, zor durumda olan ve sorunları bulunan tüm toplum kesimlerine dokunduk, dokunmaya da devam ediyoruz, sorunları çözmeye devam ediyoruz. Yaş almışlarımızın sorunlarının çözümü ve toplumda hak ettikleri yeri almaları hususunda elimizden geleni yapıyoruz.
Bu sorunların başında emeklilikte yaşa takılanlar gelmekte. Sosyal Güvenlik Kurumu prim gün sayısı dolmuş olan ve emeklilikte yaşı bekleyenler büyük mağduriyet içerisinde. Yaşı beklerken -burada çok önemli bir detay var- sosyal güvenceden mahrum bırakılan bu insanların tedavi ve ilaç masrafları karşılanmamaktadır. Her ne kadar isteğe bağlı sigorta uygulaması getirilmiş olsa da prim gün sayısını doldurmuş olan bu mağdurlara ilişkin tedavi ve ilaç masraflarının karşılanması yönünde bir çalışma ne yazık ki bulunmamaktadır ve bu konuyla ilgili bizim teklifimiz mevcuttur.
Değerli milletvekilleri, özellikle kadınlarımızla ilgili, yaş almış kadınlarımızla ilgili, Anayasa'nın eşitlik ilkesini de göz önünde bulundurmak suretiyle, kadınlara doğum borçlanmasının verilmesi şart. Burada, 4 çocuğu olan kadın "Benim 4 çocuğuma da doğum borçlanması verin." demiyor ama en azından ara formül bulunarak belki 1 çocuğa, belki 2 çocuğa doğum borçlanması verilebilir. Aynı şekilde, belli bir yaşa gelmiş ve staj, çıraklık yapmış olanlarla ilgili, bunların sigorta başlangıcı sayılmaması ve sigortalılık süresine sayılmaması yönündeki de uygulama da aslında yanlış bir uygulama, mutlaka düzeltilmeli. Yaşlılarımızın özellikle geçmişle alakalı bu sorunlarının bir yığın olarak önümüzde durduğu bu dönemi göz önünde bulundurup ona göre hareket etmeliyiz, çözüm bulmalıyız.
Sözlerime cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün sözleriyle son vermek istiyorum. "Bir milletin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu o milletin yaşama kudretinin en önemli kıstasıdır. Geçmişte çok güçlüyken tüm gücüyle çalışmış olanlara karşı minnet hissi duymayan bir milletin geleceğe güvenle bakmaya hakkı yoktur."
Saygılarımla. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Erdem.