GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Katma Değer Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 178 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:78
Tarih:28.03.2018

GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, torbanın Sağlık Bakanımızı ilgilendiren tek maddesi bu ve geniş bir madde. Ne diyor torbanın 4'üncü maddesi? "Sağlık hizmetlerinde yabancı uyruklular hizmet alırsa KDV almayacağım." diyor.

Değerli arkadaşlar, biz HDP olarak sağlık hizmetlerinin tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ücretsiz verilmesini istiyoruz, kamusal olarak ücretsiz verilmesini istiyoruz ancak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları sağlık hizmetlerinde hep katkı paylarıyla ya da özel hastanelere mecbur edilerek ücret öderken şimdi ödeme yaparken ve bu ödemeyi yaparken KDV de öderken şimdi bu torba ne diyor, biliyor musunuz? Yerli ve millî olduğunu iddia eden bir hükûmet "Ahmet, Mehmet, Agop, Ayşe, Fatma yüzde 8 KDV ödeyecek ama George gelirse, Hans gelirse KDV sıfır." diyor.

Değerli arkadaşlar, bu mu yerli ve millî hükûmet? 81 milyon inim inim inlerken, borç altında inlerken KDV ödeteceksin sağlık hizmeti alırken George'a, Hans'a ödetmeyeceksin. Bu kabul edilemez.

Bir şey daha var arkadaşlar, bugün dolar 4 lira -hani bu işareti tanıyorsunuz- euro 5 lira. Zaten, yabancı geldiğinde ülkemiz ucuzlamış durumda, ciddi anlamda bu hizmetleri alırken ucuz olarak alıyorlar. Eskiden bin euro verirken şimdi 500 euroya aynı hizmeti alıyor, bir de diyoruz ki: "Sen 40 euro da KDV ödemeyeceksin." Bu haksa buna "evet." deyin, hak değilse önergemize destek verin arkadaşlar.

Bir de bu madde kötüye de kullanılabilir. Düşünsenize, bir kliniğe geldi birisi, bir vatandaşımız, Ahmet; "Arkadaş, sen bu hizmeti alırsan sana 1.080 lira ama adın George olsaydı bin lira olacaktı." diyebilir bir klinik. Ahmet de der ki: "Arkadaş, benim adımı George yaz, ben bin lira ödeyeyim." George olduğu zaman bin lira, Ahmet olduğu zaman 1.080 lira. Düşünsenize nasıl kötüye kullanılabileceğini bu maddenin. Ben bu maddeye destek vermeyeceğinizi düşünüyorum.

Bakın, bu madde geniş bir madde, başka bir hüküm daha var; diyor ki: Eğer ki birisi öğrenci yurdu, çocuk yuvası, cami yapar bağışlarsa bunlarda KDV muafiyeti var diyor bu madde. Evet, olumlu bir madde olarak bakılabilir ancak biz ilkesel olarak KDV'den muafiyetlere karşıyız arkadaşlar. Bir kişi hayır yapıyorken bile KDV ödemeli ama bu başka türlü belki teşvik edilebilir ve bu maddenin de kötüye kullanımı söz konusu olabilir arkadaşlar. Bakın, düşünün, büyük müteahhitler bir bölgede imar alırken, diyelim ki bin dairelik bir imar aldı, belediye ona şart koşuyor, diyor ki: "Bir cami yapacaksın, bir çocuk yuvası yapacaksın bu bölgede, bir okul yapacaksın." Ve düşünsenize, bu muafiyet geldiğinde diyelim ki o camiye, okula, çocuk yuvasına bin metreküp beton alacak bir müteahhit, bu imarı bu şartla almış bir müteahhit 3 bin metreküp yazar, "Arkadaş, ben camiye 3 bin metreküp beton kullandım." der. Ne yapacaksın? Bin ton demir yerine "2 bin ton kullandım arkadaş." der. Kötüye kullanılma riski olan bir maddedir arkadaşlar. O açıdan, bu tip muafiyetlere yol vermeyelim, pek çok yolsuzluğa yol açabilir.

Maddenin bir ayağı daha var arkadaşlar. AR-GE için alınan makine, teçhizatlara tam istisna yani "KDV yok." deniliyor.

Arkadaşlar, "Üretimi teşvik edeceğim." diyorsunuz ama maalesef, araba duvara doğru gidiyor. Bakın, cari açık 52 milyar dolara dayanmışken cari açığı bu kadar körükleyecek maddeler ciddi sakıncalar doğurabilir. Sizleri uyarıyoruz, bu arabayı hızlandırmaya çalışıyorsunuz, gaza basmaya çalışıyorsunuz ancak arabanın orası burası dökülmeye başladı. "Arabanın orası burası dökülüyor, dikkatli olun." diyoruz, daha fazla gaza basıyorsunuz; cari açığı daha fazla körüklüyorsunuz. Ama cari açığı bu kadar körüklerseniz bu araba duvara çarpar arkadaşlar. Bu madde de cari açığı körükleyecek bir maddedir, sizleri bu üç konuda da uyarıyorum ve önergemiz konusunda destek bekliyorum.

Saygılar sunarım. (HDP sıraların alkışlar)