GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Katma Değer Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 178 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:78
Tarih:28.03.2018

TANJU ÖZCAN (Bolu) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; az önce burada bir soru-cevap işlemi gerçekleşti. Tabii, Sayın Bakanın cevap veriş tarzıyla ilgili grup başkan vekilimiz gereğini söyledi.

Şimdi, benim orada dilim sürçmüş, petrol fiyatının uluslararası piyasalarda 125 dolara çıktığı yıl 2008, ben sehven 2002 dedim. Ama Sayın Bakan sanki bu çok büyük bir olaymış gibi, işin özünü saptırarak sanki bana gol atmış gibi arkadaki bürokratların tüyo vermesiyle gülerek bir şeyler söyledi gayriciddi bir şekilde. Sayın Bakan önce şunu belirteyim: Dünyanın her yerinde maliye bakanları o kabinenin en ciddi insanlarıdır, öyle de olmalıdır, sizden de ben bunu bekliyorum.

İkincisi: "2008'de petrol fiyatı 125 dolara çıkmış." dedim. O zaman ne kadarmış benzin? 2.78. Şimdi ne olmuş? Yarıya düşmüş uluslararası piyasalarda. Türkiye'de petrol fiyatı çıkmış 6 liraya, benzin fiyatı çıkmış altı liraya. Dolar bazında ne kadar yapıyor? Dolar bu kadar yükselmesine rağmen 1,5 dolar yapıyor; 1,5 dolar.

Sayın Bakan, ben şimdi Sayın Cumhurbaşkanımızın niye bazen çok enteresan konuşmalar yaptığını daha iyi anlıyorum.

SELİNA DOĞAN (İstanbul) - Sayın Bakan sohbette.

TANJU ÖZCAN (Devamla) - Tabii, sizin gibi Maliye Bakanı varken bu kabinede Sayın Cumhurbaşkanına tüyo veren, Sayın Cumhurbaşkanına "Niye böyle konuşmalar yapıyorsun?" sorusunu sormamak lazım. Ne diyor Sayın Cumhurbaşkanımız? Giresun'da bir konuşma yapıyor, tırnak içinde, on altı yıllık ekonomideki başarı öyküsünü anlatıyor. Ne üzerinden örnek veriyor? Tuvalet üzerinden örnek veriyor, tuvalet fiyatı. "Neydi? On altı yıl önce 1 milyon liraya tuvalete gidiyordunuz, şimdi altı sıfır attık, 1 liraya gidiyorsunuz." diyor. İşte, ben Sayın Cumhurbaşkanının bu konuşmayı niye yaptığını, bugün bu Maliye Bakanını görünce çok daha iyi anladım.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, şahsileştirerek konuşma olmaz böyle.

TANJU ÖZCAN (Devamla) - Sayın Bakan, bakın, petrol fiyatlarıyla ilgili konu açılmışken size bir iki konuda daha öneride bulunmak istiyorum. Bakın, Türkiye'nin yıllık petrol ihtiyacı yaklaşık 25 milyon ton. Bunun 1,2 milyon tonunu Azerbaycan'dan alıyoruz. Siz iktidara geldiğinizde Türkiye'nin ihtiyacı yaklaşık 10 milyon ton iken yine 1,2'sini alıyorduk. Niye peki, Azerbaycan hükûmeti "Yüzde 40 indirim yapalım." demesine rağmen Azerbaycan'dan aldığımız petrol miktarını artırmayı düşünmüyoruz? Hani yerli ve millî bir Hükûmettiniz? Dost ve kardeş Azerbaycan'dan petrol almak yerine daha fazla para vererek, dolar vererek başka ülkelerden niye bunu daha pahalıya almaya çalışıyorsunuz? Bunun cevabını merak ediyorum.

Ha, şunu da söylemeden geçemeyeceğim, iyi ki paradan altı sıfır atmışız, yoksa ne olurdu biliyor musunuz? 2012 yılında siz bu FETÖ'cüler için para bastırdınız ya, 1 TL, eğer paradan altı sıfır atılmasaydı 1 milyon TL bastırmış olacaktınız biliyor musunuz; bu hesabı da yeniden yapar mısınız?

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Hiç komik değil, hiç komik değil. Ne işin vardı Bank Asyada, sırasında...

TANJU ÖZCAN (Devamla) - Sayın milletvekilleri, az önce AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar'a mesaj attım -kendisini biraz önce kuliste gördüm- sizin konuşmanıza atfen bir şeyler söyleyeceğim, lütfen Genel Kurula gelin dedim kibar bir şekilde.

Sayın milletvekilleri, unutturmayacağım bunu. On gün önce Şamil Tayyar televizyon programında ne dedi? "FETÖ borsası kuruldu." dedi, "Milyon doları veren tahliye oluyor bu ülkede." dedi. Dedi mi bunları? "Gaziantep Başsavcısına baskı yapılıyor, tehdit ediliyor." dedi. Kim harekete geçti bununla ilgili? HSK Başkanı açıklama yaptı, dedi ki: "Şamil Tayyar'ın bununla ilgili bir şikâyeti yok." O zaman benim bir şikâyetim var dedim. Sayın Başkan -yazılı olarak ilettim- Şamil Tayyar şu televizyon programında bunları söyledi, ben de Genel Kurulda kendisine sordum. İşte Genel Kuruldaki konuşma tutanağı dedim ve bu konuyla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcısı harekete geçmiş değil dedim. Nerede Ankara Cumhuriyet Başsavcısı, nerede televizyon programının yapıldığı, yayınlandığı İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, soruyorum. "Milyon doları veren tahliye oluyor." diyor, "FETÖ borsası kuruldu." diyor. Bu ülkede bir başsavcının tehdit edildiğini, tehditle takipsizlik kararı alındığını söylüyor. Mesaj çekmeme rağmen de sataşmadan kendisine söz doğacak diye Sayın Şamil Tayyar Genel Kurula gelmiyor, kuliste çay içiyor. Arkadaşlar, böyle bir şey olur mu? Siz, bu FETÖ'yle mücadele konusunda gerçekten ne kadar samimisiniz?

Bakın, Genel Başkanımız salı günü dedi: "Hep burada soruyorduk, hep burada soruyorduk, FETÖ'nün siyasi ayağı, FETÖ'nün siyasi ayağı..." FETÖ her yere girmiş; FETÖ hastaneye girmiş, FETÖ postaneye girmiş, adliyeye girmiş, bir tek şu çatının altına girememiş değil mi FETÖ, öyle mi? İnanmamızı bekliyor musunuz buna? FETÖ'nün siyasi ayağını biz size sordukça siz ısrarla buna cevap vermiyordunuz.

Sayın Başkanım, toparlamam için bir ek süre...

BAŞKAN - Süreniz var Sayın Özcan.

Buyurun.

TANJU ÖZCAN (Devamla) - Salı günü...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

TANJU ÖZCAN (Devamla) - Salı günü Sayın Genel Başkanımız grup konuşmasında bir şey söyledi, dedi ki: "FETÖ'nün siyasi ayağı sarayda oturuyor." Sizin bu söz üzerine ortalığı yıkmanız lazımdı ama maalesef hiç şaşırmamış gibi davranıyorsunuz, hiç şaşırmamış gibi davranıyorsunuz.

HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) - Tutar bir tarafı yok zaten, tamamen yalan, toplum bile inanmıyor.

TANJU ÖZCAN (Devamla) - "FETÖ terör örgütü." diyoruz, FETÖ'nün terör örgütü olduğunu söylüyoruz, Sayın Genel Başkanımız "FETÖ'nün siyasi ayağı sarayda oturuyor." diyor ve bugüne kadar bir cumhuriyet savcısı bu konuyla ilgili de işlem başlatmıyor. "Ey Kılıçdaroğlu, sen ne diyorsun, gel bakalım." demiyor veya suçladığı kişiyle ilgili bir soruşturma başlatmıyor. Nasıl bir ülkede yaşıyoruz biz? Sizin FETÖ'yle mücadele niyetiniz hiç olmadı, bundan sonra da olmayacak gibi.

Bakın, ADD ile Cumhuriyet Halk Partisi arasında nasıl bir bağ varsa, Ülkü Ocakları ile MHP arasında nasıl bir bağ varsa, PKK ile HDP arasında nasıl bir bağ varsa maalesef sizin de bu örgütle aynı şekilde bağınız var. (CHP sıralarından alkışlar)