| Konu: | Özgürlükçü Demokrasi gazetesine gece yapılan baskın sonucunda el konularak kayyum atanmasına, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine yönelik gözaltıların devam ettiğine ve Silopi İlçe Millî Eğitim Müdürü Bülent Dayanan'ın ilkokul ve ortaokul çağındaki çocuklara türban dağıtmasına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 78 |
| Tarih: | 28.03.2018 |
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Evet, medyada sansür gerçekten artık sınır tanımıyor. Bu sabah aldığımız haberlere göre Özgürlükçü Demokrasi gazetesine dün gece 03.00 sıralarında yapılan baskın sonucunda el konulmuş ve kayyum atandığına dair bilgiler dolaşıyor. Doğan Medya Grubunun satılması sonrasında Özgürlükçü Demokrasi'ye yönelik bu baskının demokrasiyle, hukuk devletiyle, halkın haber alma hakkıyla hiçbir şekilde bağdaşmadığını ifade etmek istiyoruz. Gerçekten özel harekât polislerinin bir gazete binasına gece yarısı 03.00 sıralarında gidecek kadar ve "TMSF'ye başvurun, bilgi alın." diyecek kadar bir nobranlık var aynı zamanda, bir sınır tanımazlık var. Şimdi, bununla birlikte şöyle bir tablo var -gözaltılar da var- onları da paylaşmak istiyorum: Hem gazete hem matbaa çalışanlarından Erdoğan Zamur, Musa Kaya, İhsan Yaşar, Kemal Kürt, Cemal Tunç gözaltındadır.
Şimdi, burada, Özgürlükçü Demokrasi gazetesi satılık değildir. Satılık olmayan gazetelere el konulması ve kayyum atanması da tesadüf değildir. Özgürlükçü Demokrasi gazetesi hakikatleri yazdığı için, tıpkı diğer, Cumhuriyet ve benzeri gazetecilere yönelik saldırılar gibi AKP'ye biat etmediği, satılık olmadığı ve hakikat arayışından vazgeçmediği için bu saldırılara maruz kalıyor.
Ben şunu söylemek istiyorum, temel politika şu: Ya satın al ya kayyum ata ya da sansür uygula, üçüncü bir seçenek koymuyorlar ama burada el konulan sadece bir gazete değil halkın haber alma hakkıdır, demokrasidir.
Sayın Başkan, başka bir mesele, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine yönelik olaylar hız kesmeden devam ediyor. "Olaylar" derken öğrencilere yönelik saldırılar...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Cumhurbaşkanının hedef göstermesinden sonra gözaltılar devam ettiriliyor ve gözaltılarda işkence uygulamaları bugün çok geniş bir şekilde yansıdı. İlk elden şunu söylemek isterim ki polis aracında yoğun şekilde darbedilen, gözaltında işkence gören, tehdit edilen Boğaziçi öğrencilerinin başına gelen her şeyden onları hedef gösterenler sorumludur. Şu anda öğrencilerin kendilerinin açıklaması elimizde. Polis aracında kendilerine "Kafanıza vurursak daha az zeki olursunuz..." "Araçta gözümüzü bağladılar. Vücudumda darp izi var, bazılarımızda kelepçe izleri var. Birinin burnu çatladı, darp raporu aldık..." Ve şikâyette bulunduklarını söylemişlerdir.
Öncelikle "komünist" ve "vatan haini" diye hedef gösteren Cumhurbaşkanı bu öğrencilerin işkence görmesine karşı ne düşünüyor, bu sorumluluğu açıkça kabul edecek mi? Yeni bir dönem başlatmak istiyorlar...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz, sözlerinizi tamamlayınız lütfen.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - AKP'li olmayanların öğrencilik haklarının bile elinden alınma çabası var. Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri yalnız değildir, onların yanındayız; düşüncelerini her ortamda, her zeminde açıklamaları için elimizden geleni yapacağız.
Çok önemli bir mesele daha var, bunu da paylaşmadan geçemeyeceğim. Şırnak Silopi İlçe Millî Eğitim Müdürü Bülent Dayanan, Şehit Binbaşı Ercüment Türkmen Ortaokuluna giderek ilkokul ve ortaokul çağındaki çocuklara türban dağıttı. Sayın Başkan, buna ilişkin fotoğraflar var elimizde. İlkokul öğrencilerine, 9 ila 14 yaş arasında çocuklara türban dağıtılmış ve türban takılması âdeta zorunlu kılınmıştır. Yani bu fotoğraflar da basın yayın organlarının hepsinde çıktı. 2 Martta da tüm çocukların türbanlı fotoğraflarının olduğu bir resim kamuoyuyla paylaşıldı. Her şeyden önce, okullarda kılık kıyafet serbestliği vardır. Bu durum...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Toparlayacağım, son...
BAŞKAN - Buyurun, son olarak bir dakika daha süre veriyorum.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Kılık kıyafet serbestisi hem millî eğitim mevzuatında hem de uluslararası hukukta açıkça belirtilmiştir. Türban dağıtmak bir zorlamadır, dayatmadır. Bunun bir ilçe millî eğitim müdürü tarafından yapılması skandaldır ve kesinlikle kabul etmiyoruz. Bu şekildeki fotoğrafların çekilmesi de telafisi imkânsız zararlar verecektir. Bu, bireyin inanç özgürlüğüne değer vermeyen, eğitim hakkını gasbeden bir zihniyetin ürünüdür. Millî Eğitim Bakanını acilen göreve çağırıyoruz; bu konuda açıklama yapmalı, olay hakkında soruşturma başlatılmalı ve söz konusu Millî Eğitim Müdürü açığa alınmalıdır. Çocuklara bu dayatmayı kesinlikle kabul etmiyoruz ve reddediyoruz.
Çok teşekkür ediyorum.