GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: (10/684, 2594, 2645, 2646, 2691) No.lu Down Sendromunun ve Otizm ile Diğer Gelişim Bozukluklarının Yaygınlığının Tespiti ve Bunlara Sahip Bireylerin ve Ailelerinin Sorunlarının Çözümü İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Maksadıyla Bir Meclis Araştırması Açılmasına İlişkin önergelerin ön görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:77
Tarih:27.03.2018

MHP GRUBU ADINA AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Down sendromlu bireylerimizin ve ailelerinin hayatlarını kolaylaştırmak amacıyla Meclis araştırması komisyonunun kurulması için Milliyetçi Hareket Partisi adına söz almış bulunmaktayım.

Öncelikle bu meselenin tüm partilerin ortak girişimiyle gündeme alınmasından dolayı memnuniyetlerimizi ifade etmek isterim. Yasama organı olarak bunun gibi ortak girişimlerle Türk milletine hizmet etme şansı yakalamaktan dolayı Milliyetçi Hareket Partisi adına çok mutluyuz. Down sendromlu vatandaşlarımızın aileleri bizlere ulaştıklarında söylediğimiz gibi, ülkemiz ve devletimiz yeterince büyük. O nedenle milletimiz hiç endişe etmesin, Down sendromlu kardeşlerimiz için devlet ve milletle el ele vererek onların hayatlarını kolaylaştıracağız.

Muhterem vatandaşlar, genetik kökenli Down sendromu rahatsızlığından dünyada 6 milyon, ülkemizde ise 70 bin vatandaşımız etkilenmektedir. Bu genetik farklılığa sahip olmayan bireylerde 46 kromozom bulunurken Down sendromlu bireylerde 47 kromozom bulunmaktadır. Ortalama her 800 doğumda 1 Down sendromlu çocuk dünyaya gelmektedir. Down sendromu 1 gen fazlalığı durumunda ortaya çıktığı için aslında hastalık olarak kabul edilmez. Dünya geneline baktığımızda Down sendromunun en sık görülen genetik bir farklılık olduğunu söyleyebiliriz. Bu genetik farklılığın en büyük sebebi olarak bilim insanlarının ortak görüşü ise ileri yaşlarda yapılan doğumlardır. Genel olarak 35 yaş ve üzeri yaşlarda hamile kalan kadınların bebeklerinde bu genetik farklılığın ortaya çıktığı tespit edilmiştir. Diğer nedenler ise henüz tam olarak bilinmemektedir. Bu nedenle erken teşhis çok önemlidir. Down sendromlu bireylerde çekik küçük gözler, basık burun, kısa parmaklar, kıvrık serçe parmak, kalın ense, avuç içinde tek çizgi, ayak başparmağının diğer parmaklardan daha açık olması ve zihinsel gelişimlerinin yavaş olması gibi belirtiler bulunmaktadır.

Down sendromlu bireyleri özel kılan diğer özellikler ise: Bunlar karşılıksız severler, asla kin gütmezler, verilen görevi yapar ve kurallara uyarlar; bencillik, çıkarcılık, yalan söyleme gibi negatif özellikleri bulundurmazlar; neşeli ve güler yüzlüdürler, dürüsttürler yani bir melektirler; yardım etmeyi seven şefkatli bir yapıları vardır. İşte onları özel kılan böyle güzel özellikleri vardır.

Erken teşhis ile uygun bir eğitim ve sosyalleşme imkânına sahip olan Down sendromlu bireyler topluma uyumlu, kendi ihtiyaçlarını rahatlıkla kendi karşılayabilen ve uygun iş imkânlarıyla birlikte kendi ayakları üzerinde durabilen birer birey olarak topluma kazandırılabilmektedir.

Sevgili milletvekilleri, Down sendromu genetik bir hastalıktır. Down sendromlu bireyler aileleri ve toplumun iş birliğiyle hayatta kendi ayakları üzerinde durabilmektedirler. Bu hususta devletin ve toplumun üzerine önemli görevler düşmektedir. Uygun destek programlarıyla Down sendromlu bireyleri sosyal ve ekonomik hayata entegre etmek ve onları güçlü birer birey hâline getirmek mümkündür. Zaten ülkemiz, Türk aile yapısındaki kuvvetli bağlar, birlik ve beraberlik anlayışı üzerine kurulmuştur. Güçlü bir Türkiye, güçlü bireyler ve güçlü toplumlar oluşacaktır. Bu nedenle tüm vatandaşlarımızı her anlamda güçlü kılmak devletin ve Türk milletinin asli görevidir. Türk toplum yapısı ihtiyaç sahiplerinin korunmasını benimsemektedir. Sosyal, kültürel, ekonomik ve eğitim alanında adil bir yapı oluşturulması hâlinde Türk toplumu güçlenecek, imkânları kısıtlı olan Türk ailelerinin omuzlarındaki yük de azalacaktır. Bu yaklaşımı göstermek devletin, Hükûmetin ve milletin gelişmesinin tek yoludur. İşte bu dayanışma ve yardımlaşma iklimi oluşturularak Down sendromlu bireylerin ve ailelerinin yaşama daha kuvvetli tutunmaları mümkün olacaktır. Birlik ve beraberlikle tüm çetin şartların üstesinden gelebilen Türk milleti, bir hastalık olmayan sadece genetik bir farklılık olan Down sendromlu bireylerimizle ilgili tüm sorunları aşmayı başaracaktır.

Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak gözündeki yaşla tutunacak bir dal arayan vatandaşlarımızın her koşulda yanında olacağımıza ant içmiş bir partiyiz. Attığımız her adımda "önce ülkem ve milletim" ilkesini gözetiyoruz. Hem kötü gününde hem de iyi gününde vatandaşlarımızla yan yana olmak bizim en büyük amacımızdır. Örneğin engelli vatandaşlarımız... Engellilerle ilgili en samimi ve en çözüm odaklı siyasi parti olduğumuza inanıyorum. Yaptığımız çalışmalarda liderimiz ve Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin şu sözlerini hep aklımızla tutuyoruz: "Engelli olmak umutsuzluğa teslimiyet değildir; engelli olmak çaresizliğe gömülmek, hayatın dışına çıkmak hiç değildir." İşte Genel Başkanımızın ifade ettiği gibi, engelli kardeşlerimizi hayatın içine nasıl sokabiliriz, onların kendi ayakları üzerinde durmalarını nasıl sağlayabiliriz sorularıyla politikalarımızı oluşturuyoruz.

Liderimiz ve Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin bu konulardaki ilkesi de çok açık: "Milliyetçi Hareket Partisi varsa engel yoktur. Milliyetçi Hareket Partisi varsa engel çıkaranlar ayıklanacak, engeller kaldırılacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi varsa huzur vardır, ümit vardır, engelli kardeşlerimize açılmış sıcak ve müşfik gönüller vardır." Engellilerin önündeki tüm engelleri kaldırmayı amaçlıyoruz ve bunu inşallah günü geldiğinde başaracağız.

Örneğin, son seçim beyannamemizde engelli vatandaşlarımızı korumak ve hayatlarını kolaylaştırmak adına onlarca politikalarımızı paylaştık; dedik ki:

Kadın, çocuk, engelli ve yaşlılara yönelik şiddet olaylarında dava zaman aşımı kaldırılacak.

Engelliler, yoksullar, uzun süreli işsizler, gençler ve kadınların iş gücü piyasasına katılımlarını desteklemek ve iş bulmalarını sağlayacak mesleki vasıf kazandırmak için mesleki eğitim programları uygulanacak.

Yardıma muhtaç, yaşlı, kimsesiz, güçsüz, engelli ve özel ilgiye muhtaç vatandaşlara yönelik olarak farklı kuruluşlar tarafından yürütülen sosyal yardımlar ve sosyal hizmetler, çağdaş ve entegre bir sistem olarak yapılandırılacak.

Hasta, engelli ve yoksul yaşlılar korunup gözetilecek ve onların yaşam sevincini artıracak, yaşam kalitesi koruyacak sosyal politikalar uygulamaya konulacaktır.

Engelli bakım hizmetleri sosyal bir hak olarak kabul edilmelidir. Engelli vatandaşların tıbbi ve mesleki rehabilitasyon imkânları artırılacaktır. Mesleki rehabilitasyon aldıkları süre içerisinde engellilere her türlü destek sağlanacaktır.

Engellilere işe yerleştirmede öncelik verilecek, engelli kotaları doldurulacaktır. Engellilerin öncelikli olarak işe yerleştirilmeleri, üretime katkıda bulunmaları ve topluma kazandırılmaları sağlanacaktır.

Bunları ve çok daha fazlasını sağlamak Milliyetçi Hareket Partisinin esas meselesidir. Tüm samimiyetimizle, Türk milletinin huzuru ve refahı için önerilerimizi sunuyoruz. Allah'ın izniyle, Down sendromlu bireylerimiz için de Meclis çatısı altında büyük bir samimiyetle çalışacağız. Tüm partilerin de bu niyetle hareket ettiklerini düşünüyorum. Aynı yaklaşımı, hâlihazırda çalışan Uyuşturucu Madde Bağımlılığı ve Yeni Bağımlılık Türlerinin Araştırılarak Bağımlılığın Nedenlerinin ve Alınacak Tedbirlerin Tespit Edilmesi Maksadıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonunda da gösteriyoruz ve verimli bir çalışma düzeni yakalamış durumdayız. O komisyonda da ülkemizin huzurunu ve gençlerimizi tehdit eden meseleleri ele alıyoruz. Ortaya çıkan birlik beraberlik duygusunun Gazi Meclisimize yakışır hâlde olduğunu düşünüyorum. Down sendromlu bireylerin ve ailelerinin gözü kulağı kurulacak olan bu komisyonda olacak. Onlar bugüne kadar kendi aralarında bir araya gelerek, dernekleşerek veya çeşitli platformlar altında birleşerek yaşadıkları sorunları aşmaya çalıştılar. Bu girişimleri de dinleyerek detaylı ve derin çalışmaların meydana getirileceğine eminim. Tüm amacımız, bu genetik farklılığa sahip vatandaşlarımızı erken teşhis yoluyla hayata hazırlamak, sağlık alanında ihtiyaç duydukları fiziksel ve ruhsal tedavileri sağlamak; eğitim hayatında ve kaynaştırma hususlarında destek sunmak, meslek sahibi yapmak ve nihayet bu kardeşlerimizin toplumla uyumlu, özgür, bağımsız, eşit bir kişi olmasını sağlamaktır.

Muhterem vatandaşlar, saygıdeğer milletvekilleri; meslek kazandıracağımız kardeşlerimizin iş hayatında yer alabilmeleri için Meclis olarak elimizden geleni yapacağımıza ve bu konuda Hükûmet üzerinde de baskı oluşturacağımıza tüm vatandaşlarımız emin olmalıdır. Eğer büyüyeceksek birlikte büyüyeceğiz. Her kamu kurumu, her özel sektör kuruluşu Türk milletinden kazandığının adilce bir kısmını bu yüce milletle paylaşmalıdır. Bu, alçak gönüllülüktür; bu, millete vefanın bir gereğidir, aynı zamanda vatan sevgisinin de bir çeşit ifadesidir.

Sayın milletvekilleri, muhterem vatandaşlar; bu ailelerin en büyük endişesi, evlatlarının, kardeşlerinin geleceğidir. Büyük devletler ve büyük milletler bu endişeleri giderebildikleri kadar büyüktürler. Bizim de büyük bir ülke olarak bu endişeleri aşabileceğimize inancım tamdır. Refahın ve zenginliğin paylaşılması hem yüksek Türk kültürünün hem de yüce dinimiz İslam'ın bir gereğidir. Türk-İslam anlayışında ilerlediğimiz sürece etrafımızda gülen yüzler artacak, endişeli ve tedirgin vatandaşlarımızın sayısı azalacaktır. Dünyanın en mutlu ülkesi olmak bizim elimizdedir. İlerleyecek ve aynı zamanda ve aynı anda da arkamızda hiçbir vatandaşımızın kalmasına müsaade etmeyeceğiz. Meclis araştırması komisyonunda görev alacak tüm milletvekili arkadaşlarımın bu ilkeleri büyük bir samimiyetle benimseyeceğinden kuşku duymuyorum.

Muhterem vatandaşlar, Down sendromlular için toplumumuzdan daha duyarlılık bekliyoruz. Bu kardeşlerimiz, eğer imkân verilirse sportif alanlar da dâhil olmak üzere, hepimizin yüzünü ağartan başarılara imza atabilmektedirler. Biliyorsunuz, özel müsabakalarda ve özel olimpiyat müsabakalarında bu kardeşlerimiz şanlı Türk Bayrağı'nı defalarca göndere çektiler, ulaştıkları başarılarıyla göğüslerimizi kabarttılar. Spor, bu kardeşlerimizin sosyalleşmesini ve fiziki rehabilitasyon açısından da çok önemlidir. Eğer onlar eve bağımlı ve dış dünyaya kapalı bir hayata maruz kalırlarsa hem psikolojileri hem de fizyolojileri bu durumdan olumsuz etkilenir. Bugün, kardeşlerimize sunacağımız sosyal, kültürel ve sportif imkânları belki de yarın bizler kullanacağız O nedenle, her ilimizi, her beldemizi veya şöyle ifade edeyim, ihtiyaç olan her yerleşim birimini sporla tanıştıracak ve Türk milletini sağlıklı yaşamla buluşturacak imkânları yaratmalıyız. İnanın, spor konusunda hiçbir yatırım atıl kalmaz, bundan emin olabilirsiniz.

Muhterem vatandaşlar, saygıdeğer milletvekilleri; geçtiğimiz hafta Dünya Down Sendromlular Farkındalık Günü'nde yüzlerinden gülücükler saçan Down sendromlu dostlarımızla Meclisimizde bir araya geldik. Sağlık Komisyonunda o kadar güzel sohbetler gerçekleştirdik ki... Öncelikle kimlerle buluştuk onlardan söz edeyim. Avrupa şampiyonlukları, Türkiye şampiyonlukları, dünya dereceleri olan sporcu Down sendromlu kardeşlerimizle çok mutlu olduğumuz zamanlar geçirdik ve önemli istişarelerde bulunduk; dünya masa tenisi ve yüzmede dünya 2'ncisi, dünya şampiyonu olmuş, Avrupa şampiyonu olmuş sporcu kardeşlerimizle sohbet ettik.

Down sendromlular kesinlikle eşit birer yurttaşımız. Bunu üstüne basa basa kendileri de ifade ettiler, imkân verildiğinde nasıl ayakta durduklarını bize anlattılar. Bir gencimiz ailesinden farklı bir ilde tek başına yaşıyor, çalışıyor ve sporunu da yapıyormuş. Yine, başka bir gencimiz bir valiliğin özel kaleminde; bir diğeri ünlü bir restoranda çalışıyor, hatta hepimizi de oraya davet etti. Yüzleri gülen bu kıymetli vatandaşlarımızla tek tek gurur duyuyorum. İnşallah, devletimiz elinden gelen bütün imkânları kullanarak bu yüce gönüllü vatandaşlarımızın fiziken ve ruhen gelişmesine yardım edecektir.

Bugün, inanın, çok kıymetli bir işin ucundan tutuyoruz. Her partiye tek tek teşekkürlerimi sunuyorum. İyi, güzel, anlamlı amaçlara aracı olarak hep birlikte mutlu olacağımıza inanıyorum.

Meclis çalışmaları sırasında, Down sendromunun yanı sıra otizm konusunda hassasiyetimiz de tarihe geçecektir. Kurulacak olan Meclis araştırması komisyonu, Down sendromlu, otizmli -genetik veya değil- tüm vatandaşlarımıza bir umut olma gayesiyle yola çıkacak diye umut ediyorum.

Otizm olarak bilinen otizm spektrum bozukluğuyla yaşayan vatandaşlarımız ve aileleri de birçok konuda Down sendromlu ailelerin yaşadıkları sorunların benzerleriyle mücadele etmektedirler. Yapılan araştırmalara göre, otizm doğuştan gelen ya da yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan karmaşık bir nörogelişimsel bozukluktur. Otizmin beynin yapısını ya da işleyişini etkileyen bazı sinir sistemi sorunlarından kaynaklandığı görülmektedir. Bir çalışmaya göre, 2012 yılında her 88 çocuktan 1'inde otizm görülmüştür. 2014 yılında verilen son bilgiye göre de her 68 çocuktan 1'inde maalesef otizm görülmektedir. Toplumsal iletişim ve etkileşimde güçlükler yaşayan bu kardeşlerimizin duygusal ve duyusal hassasiyetlerini biliyoruz. Bu bilgileri topluma yaymak, Down sendromu, otizm ve benzer duyarlılıkları topluma anlatmak zorundayız. Bunu ancak devlet yapabilir ve biz de devlet dişlilerini bu konuda harekete geçirmek zorundayız. "Toplumsal farkındalık" anahtar kelimemiz. 21'inci yüzyılda ve bu teknoloji ve iletişim altyapısında bu farkındalığı oluşturmak gerçekten bir olay. Yeter ki samimiyetten ayrılmayalım, yeter ki dinlemekten vazgeçmeyelim. Bu sayede büyük Türk milleti çok daha büyüyecektir. Ülkemiz farkındalık konusunda her 1 adımlık ilerlemenin karşılığında inanın 10 adım ileriye gidecektir.

Biliyorsunuz, mutluluk bulaşıcıdır. Bugüne kadar yüzü gülmemiş vatandaşlarımızdan bir gülümseme alabilirsek ben, bu Meclis çatısı altında kendi görevimi yerine getirmiş hissedeceğim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; millî birlik ve beraberlik neticesinde, milletten gelen bir talebi her grubun onayıyla birazdan bir kez daha yüce Meclisimizde tarihe geçireceğiz. Allah bu iklimi daim kılsın, Allah milletin dertlerini gidermek için samimiyetle mücadele edenlerin gönlüne huzur versin.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Amin.

AHMET SELİM YURDAKUL (Devamla) - Aldığımız telefonların haddi hesabı yok. İnşallah bu komisyon milletin arzusuna uygun çalışmalara imza atacaktır. Ben şimdiden, bu Meclis araştırması komisyonunda görev alacak milletvekillerine başarılar diliyorum. Türk milletinin manevi destekleri arkamızda olacaktır. İnanın ki bu konuyu da hep birlikte başaracağız. Çünkü bunu nereden biliyorum diyorsanız, daha önce bu Mecliste çölyaklı hastalarımızın sorunlarını ortadan kaldırmak için oluşturduğumuz, hep birlikte oluşturduğumuz komisyon çalışmaları sona ermek üzere ve inanın, bu hastalarımızın bütün sorunlarını ortadan kaldıracak rapor bitmek üzere ve yakında Meclisimize geldiği zaman da inanın, göreceksiniz ki tüm partilerin özverili çalışmalarıyla bu vatandaşlarımızın tüm sorunları ortadan kalkmış olacaktır ve bu da bizim Meclisimize yakışır bir durumdur.

Diğer bir önemli olay ise gençliğimizi tehdit eden bu uyuşturucu madde bağımlılığı belasıdır. İşte, o konuda da hep birlikte kurmuş olduğumuz bu komisyonda, inanın, daha önceden kurulan komisyondaki eksikler de tamamlanarak bu gençlerimizin sorunları da ortadan kalkacaktır, benzer bir durumun bu hastalarımız için de gerçekleşeceğine eminim.

Ben bu konuda cümlelerime ve konuşmama son verirken Genel Kurulu sevgi ve saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Yurdakul.