GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 27 Mart Dünya Tiyatro Günü'ne, cezaevlerinde mevcut sorunların üzerine her gün bir yenisinin eklendiğine ve Avrupa Konseyine bağlı İşkencenin Önlenmesi Komitesinin Nisan 2016'da İmralı Cezaevine yaptığı ziyaretin raporuna ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:77
Tarih:27.03.2018

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

27 Mart, evet, bugün Dünya Tiyatro Günü. Ama ülkemizde tiyatro ve tiyatrocular üzerindeki baskı maalesef birçok alanda olduğu gibi devam ediyor. "Tiyatrosu olan bir ülkede kötülükler, çirkinlikler, yanlışlıklar sürüp gitmez." demiş tiyatrocu William Hazlitt. Fakat ülkemizde tiyatronun engellendiğini birçok olayla yaşıyoruz. Tiyatro oyunlarının yasaklandığı, sanat ve sanatçıların özgür olmadığı bir ülkede yaşıyoruz.

Diyarbakır'da kayyum, yirmi sekiz yıllık şehir tiyatrosunu kapattı ve tiyatroculardan bazılarını zabıta olarak atadı maalesef. Yine OHAL'in ardından İstanbul Şehir Tiyatrolarında 20'ye yakın sanatçı, kanun hükmünde kararnameyle işten çıkarıldı ve birçok oyun yasaklandı. Bugün biz de "Tiyatroya da tiyatrocuya da özgürlük." demek istiyoruz ve 27 Martın tüm tiyatroculara ve seyircilere kutlu olmasını temenni ediyoruz.

Sayın Başkan, gerek bu kürsüden yaptığımız konuşmalar gerekse konuşmalar sırasında verdiğimiz birçok önergede temel gündem cezaevleri. Çünkü cezaevlerinde mevcut sorunlar üzerine her gün bir yenisi ekleniyor. Şu anda Ceyhan M Tipi Kapalı Cezaevinde Nedim Baysal, Ömer Toluk, Mazlum Erdem, Mehmet Emin Ado, Mehmet Taç, Burhan Çelik adlı 6 tutuklu, 21 Şubat 2018 tarihinden beri süresiz, dönüşümsüz açlık grevindeler. Grev gerekçeleri, cezaevlerinde devam eden yoğun baskılar, ağır hak ihlalleri ve Afrin'de yaşanan gelişmeler. Otuz altı gündür, süresiz, dönüşümsüz açlık grevindeler.

Yine, Tarsus 2 Nolu T Tipi Cezaevinde...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Danış Beştaş.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - ...5 mahpus açlık grevinde. Bu cezaevi yönetimleri, bu haklı talepleri karşılamak yerine, maalesef, baskıyı artırmakta ve görüş haklarını ellerinden almaktadır. Açlık grevinde olan cezaevlerine ilişkin Adalet Bakanlığının derhâl girişimde bulunmasını ve taleplerin karşılanmasını talep ediyoruz.

Bu vesileyle başka bir mevzuyu da ifade etmek istiyorum. Avrupa Konseyine bağlı İşkencenin Önlenmesi Komitesi (CPT), Nisan 2016'da İmralı Cezaevine yaptığı ziyaretin raporunu, iki yıl sonra, geçtiğimiz günlerde açıkladı.

Raporda yer alan bilgilere göre, İmralı Cezaevinde, mahkûmlar, haftada yüz altmış sekiz saatin yüz elli dokuz saatini hücre hapsinde geçirmektedir. Böylesi bir durum kabul edilemez; bu, çok ağır bir işkence yöntemidir.

Diğer yandan, İmralı'daki bu uygulamaların, sadece İmralı Cezaevinde değil...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayınız lütfen.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - ...tüm cezaevi sisteminde mevcut olduğu ve bazı açılardan durumun daha da kötüye gittiği raporda yer alıyor.

Her şeyden öte, Sayın Öcalan'a 27 Temmuz 2011'den beri bir avukat dahi ziyaret gerçekleştirememiştir. Dahası, Abdullah Öcalan'ın akrabalarının ziyaretine de olur verilmemektedir.

Bizim de defalarca dile getirdiğimiz İmralı'daki tecrit uygulamaları, CPT raporuyla bir kez daha ispatlanmıştır, sabittir. Bu işkence uygulamasının, tecridin bir an önce sonlanmasını, aile ve avukatlarının görüşüne açılmasını bir kez daha ifade etmek istiyorum.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Ben teşekkür ederim Sayın Danış Beştaş.