| Konu: | Regaip Kandili'ni kutladığına, 24 Mart 1978'de öldürülen Savcı Doğan Öz'e Allah'tan rahmet dilediğine, insanların nişasta bazlı şekere mahkûm edilmesine ve kanser vakalarının artmasına, millete hizmet veren Cumhuriyet Halk Partili belediyelere hazine yardımlarının yapılmamasına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 76 |
| Tarih: | 22.03.2018 |
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tüm İslam âleminin Regaip Kandili'ni kutluyorum.
Sayın Doğan Öz'e bir kere daha Allah'tan rahmet diliyorum.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, milletimiz kanserden ölüyor. Bugün hangi cenazeye gitsek "Ne oldu?" diye sorsak "Kanser oldu, daha bir ay önce hiçbir şeyi yoktu." deniliyor. Gencecik insanlar ölüyor, pırıl pırıl kadınlarımızı mezara veriyoruz. Bunun temel nedenlerinden bir tanesi, beslenmemiz. Neyle beslendiğimiz, nasıl beslendiğimiz çok önemli. Bunun için bugünlerde bir mücadele verilirken Hande Fırat bu arada Külliyenin yani sarayın mutfağının nasıl olduğunu, neler pişirildiğini, neyle pişirildiğini anlatmış. O mutfakta -fazla uzatmayacağım ama- tatlılarda şeker ve un yerine bal kullanılıyormuş, bildiğimiz un da kullanılmıyormuş, badem unu kullanılıyormuş. Elbette devletimizin itibarıdır, milletimizin itibarıdır; Cumhurbaşkanı sarayda yaşayacak, elbette ki şeker kullanmayacak, bal kullanacak. Bizim kullandığımız undan da kullanmayacak, badem unu kullanacak. Ama, "Halkı NBŞ'ye mahkum etmeyin." diyoruz ya; şeker fabrikaları kapatılıyor, yazıktır bu millete; TEKEL'de yaşadık, yaşattık; üç gün işletilir, kapatırlar; insanlarımızı nişasta bazlı şekere mahkûm ediyorlar ya; ucuz NBŞ insanlarımızı kanser ediyor ya, çocuklarımızı öldürüyor ya, kimse duymuyor ya, mezarlıklar sessiz oluyor ya... Biz sesimizi saray duvarlarına geçmiyor sanıyoruz, meğer zatıalileri şekeri bilmiyorlarmış çünkü saray mutfağında şeker yokmuş, bal kullanılıyormuş.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım, buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Nişasta bazlı şeker nedir, ne bilecekler. Haşmetliler şeker bile kullanmıyorlarsa unda da bizim kullandığımız unu değil, badem unu kullanırlar elbette, üstelik de kilosu 100 liradan. Halkın evlatları bunu kullanamıyor olabilir ama siz şeker fabrikalarını kapatarak onları tekelci sermayeye teslim ederek, onları egemen güçlerin kurduğu fabrikalara teslim ederek insanlarımızı öldürmeye devam etmeyin.
Biz bunları söylerken sizler kızıyorsunuz, yukarısı kızarıyor, ateş püskürüyor ya, ondan sonra da gerçekten millete hizmet veren Cumhuriyet Halk Partili belediyelere hazine yardımları yapılmıyor. İller Bankası payları kesiliyor. Onların millete verdikleri hizmetlerin önü kesiliyor.
Biz çocuklarımıza sağlıklı süt gönderelim istiyoruz kanser olmasınlar, mutlu olsunlar diye, siz belediyelerimizin hizmetlerinin önünü yok ediyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Bitirelim, buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Biz, sağlıklı yaşasınlar, altyapı yapalım, mutlu olsunlar, evlerinde huzur içinde yaşasınlar diyoruz, siz Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin önünü keserek belediyecilik yapmalarını engelliyorsunuz. Engellediğiniz Cumhuriyet Halk Partili belediyeler değil, milletimizin huzurlu ve rahat bir yaşam şansını yok ediyorsunuz.
Milletimizi kanser yapmayın, milletimize hizmet edenleri cezalandırmayın.