GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da terörle mücadeleye verilen halk desteğine ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:76
Tarih:22.03.2018

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; ülkemizin birliği, devletin bekası, milletin huzur ve barışı davasına can adayan; "Bayrak inmesin, ezan dinmesin." imanını taşıyan, millî bütünlük ve kardeşlik hukukuna baş koyan; Aziziye, Çanakkale ruhuyla Afrin'de yeni bir tarih ve yeni bir destan yazan şehitlerimizi rahmetle anıyor, hepinize saygı sunuyorum.

Regaip Kandili'niz mübarek olsun, bereketi bütün kâinatı kuşatsın inşallah.

Millet olarak bir destan dönemini hep birlikte aynı şuur ve aynı ruhla yeniden yaşadık. Milletin birliği, devletin dirliği, vatanın bölünmez bütünlüğü ahdiyle niyazlar yükseldi hanelerden köy köy, ilçe ilçe, şehir şehir. Konuşmama vesile olan da bu hâletiruhiyedir. Erzurum Karayazı'dan arayıp Cumhurbaşkanımıza saygı sunan, ordumuzun zaferi için otuz gün oruç tutup gece yarıları niyazda bulunan Hatice abla, Şırnak İl Başkanımız İbrahim Halil Erkan'a uğrayıp "Biz de şanlı ordumuzun yanında teröristlerle savaşmak istiyoruz. Bizi de Afrin'e gönderin." diyen 70 yaşındaki Hayrettin ağabey ve yüzlerce kıymetli insan, yiğit insan... Erzurum Hınıs'tan Edirne Lalapaşa'ya, Hakkâri Şemdinli'den Sinop Boyabat'a dualar tek, niyazlar tekti: "Birliğimiz, dirliğimiz daim olsun." Gönüllerden "Rabb'im ordumuzu daim muzaffer kılsın." yakarışları süzülüyordu semaya. Dualar ve âminler buluştu yüce milletimizin ufkunda, Fatiha'lar ile Fetih suresinin feyzi yağdı üstümüze fevç fevç ve bir tarih yazdı bu millet Afrin önünde yeniden. Çanakkale şühedasının ervahıyla birlikte bunu yaptı. "Biz de millet, hem nasıl milletmişiz." diyordu ya Akif, işte Afrin'de onu yeniden gösterdik cihana. Peygamber'in kucağını açarak beklediği şühedamızla bunu yaptık; atları, kanları, mübarek gazilerimizle bunu yaptık. Rabb'im fethimizi mübarek, milletimizi her daim aziz kılsın.

Bir de cephe gerisi var bu destanın, tasvir ve tarifine kelimelerin kifayet edemeyeceği bir hâl: Malazgirt Ovası'ndan Pasinler Ovası'na, Ağrı'dan Konya'ya, Tekman'dan Cizre'ye, Karakoçan'a bu yüce millet, varlık ve dirlik mücadelesine niyaz niyaz, dua dua destek verdi. Yesevi ahvadı Anadolu bacıları, Nene Hatun torunları keteler, çörekler, börekler, kadayıf dolmaları gönderdi cepheye; ak elleri boğum boğum kınalı bacılarımız bereler ördü, eldivenler dikti Mehmet'e. Diyarbakır Hani'deki kardeşim yevmiyesini, Gaziantep Araban'daki adaşım nevalesini bağışladı bu ulvi yolda yürüyenlere. Pervari'den Gercüş'e, Karaçoban'dan Çat'a, Bandırma'dan Edremit'e, Söğüt'ten Akşehir'e kan bağışında yarıştı bu aziz millet. Erzurum'da bir mana insanı, bir yüksek ruh, hayatını tenvire tebdil etmiş, yaşı 90 olsa da gönlü genç, bilge insan Fakirullah Bilgin Hocamın "..."(x) niyazları Erzurum semalarından Diyarbakır Ulu Cami mihrabına, Edirne Selimiye'nin minberine ulaştı ve "Âmin."ler vahdet ve tevhit duasıyla buluştu vatanın birliği, devletin dirliği üstüne.

Ve cephe: Bir yanda huzurun, barışın, adaletin ve asayişin temsilcisi aziz ordumuz; karşısında şekavet odakları, menhus, berbat, pis nefislerini bölmek, parçalamak ve yok etmeye hasretmiş bir güruh, dirliği, birliği ve varlığı yok etmeye kendini vazife kılmış iblis sürüsü, tıpkı FETÖ gibi. Ve muzafferiyet. Hâli yaşatana sayısız kere şükürler olsun.

Bu fethin ışığında "sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak" kararlılığını bir kez daha gösteren aziz milletimizi ve kahraman ordumuzu şükran, şehitlerimizi rahmet, gazilerimizi minnetle anıyor; hak ve hukukla özdeşleşmiş, ecdat felsefesini millî fazilet ve haysiyet çizgisinde bir vatan ve din aşkı, bir yüksek gurur ve şuurla ifa eden başta Başkomutanımız Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm kahramanlarımızı selamlıyor, Gazi Meclisimize tekraren saygılarımı sunuyorum.

Sağ olun, var olun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)