GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:75
Tarih:21.03.2018

KAMİL AYDIN (Erzurum) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 94'üncü maddenin bir geçici 15'inci maddesi var. Onunla ilgili biz de Milliyetçi Hareket Partisi adına bir önerge verdik. Bu önerge üzerinde konuşmak üzere söz almış bulunmaktayım. Gecenin bu saatinde yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime başlamadan önce, Türk diplomasisinin ve Türk siyasetinin müstesna şahsiyeti Deniz Bölükbaşı'nı kaybetmenin derin teessürü içerisinde olduğumu ben de ifade etmek istiyorum. Rahmetliye Rabb'imden rahmet, ailesine ve sevenlerine de başsağlığı diliyorum.

Saygıdeğer milletvekilleri, Sayın Bakan da burada, gerçekten ilgili bir madde, onun da burada olması güzel bir tevafuk oldu. Bu maddede, öğretmenlerimiz, malumunuz, daha önce de ifade ettik, 3 farklı statüde ele alınıyor. Bu 3 farklı statüdeki öğretmenlerimizin en mağdurları da en alttakiler. Yani, kadrolular, eh işte, idare ediyor, maddi, manevi sıkıntıları var; efendim, onun yanı sıra sözleşmeliler var, onların da sıkıntıları var, özellikle bu tayin, eş durumu gibi meselelerde, ek ders ücretlerinde ama bir 3'üncü kesim var ki bu, ücret karşılığı, ders ücreti mukabilinde hocalık yapan, öğretmenlik yapan, gerçekten büyük emek sarf eden bir kitle. Bunlar da 30-40 bin civarında öğretmen kardeşimiz. Malum, bir müjde verildi, yerinde bir müjdeydi gerçekten, biz de destekledik. Neydi o? Efendim, onlara da, belirli bir süreklilik arz eden kadroda olmayanlara da bir imkân tanıma idi. Bu kasımda Bakan tarafından verilen müjde gerçekten toplumda karşılık buldu ve bu, 30-40 bin kişilik ücretli öğretmenimize bir umut kapısı açtı ama şimdi düzenlenen bu maddede biraz eksiklerimiz var, sanki sınırlayıcı bir şeyler var. Burada, özellikle biz verdiğimiz önergede şunu teklif ettik: Ne olur, 2017-2018 eğitim öğretim yılında görevinde olan öğretmenleri değil de... Çünkü ücretli öğretmenlik, saygıdeğer milletvekilleri, nasıl bir şey biliyor musunuz? Müracaat ediyorsunuz her yıl, o müracaatınız ihtiyaç varsa dikkate alınıyor. Mesela geçmişte on yıl ücretli öğretmenlik yapmış olabilirsiniz ama bu sene yapamayabilirsiniz. Şimdi tutup da gerçekten onlarca yıldır bu hizmeti yapan arkadaşları bu işin dışında bırakmak çok da adil olmasa gerek. Biz "2017-2018 eğitim ve öğretim yılında" ibaresinin çıkarılmasını özellikle istirham ediyoruz.

Bir de bunların prim sayılarıyla ilgili bir standardımız yok. Malumunuz, Sayın Bakanım, bazı illerde gerçekten tüm ay standart kabul edilip her gün prim sayısı yazılıyor; bir bakıyorsunuz ki yıl olarak, hizmet olarak beş yıl öğretmenlik yapmış (A) ilindeki, (B) ilindeki öğretmenlerimizin yatırılan prim gün sayısı çok farklılık arz etmektedir. Burada da yani 540 yerine bizim teklifimizle 450'ye indirilirse hiç değilse mağduriyet kısmen azaltılmış olur. Yani burada zaten bir mülakat var, siz orada seçici davranacaksınız ama en azından müracaat aşamasında bir sınırlayıcı, önleyici bir tedbir almayalım, tam tersine biraz daha genişletelim diyoruz. Bu yüce heyet bunu kabul ederse gerçekten çok iyi olacak çünkü mülakatta eşit şartlarda yarışsınlar.

KADİM DURMAZ (Tokat) - Mülakatta eşit yarışılır mı?

KAMİL AYDIN (Devamla) - Niye bunu söylüyorum? Sayın Bakanım, "5 bin" telaffuz edildi kadro olarak ama inanın, bu şartları haiz belki müracaat sayısı bile 5 bin olamayacak, bu da ayrı bir sıkıntı. Dolayısıyla biz ne yapalım? Bu 30-40 bin, umutla, yıllardır gerçekten karın tokluğuna -tabiri caizse- çalışan bu öğretmen kardeşlerimize bu prim gün sınırlamasını birazcık düşürelim, bir de "2017-2018" belirleyici o ön koşulunu kaldıralım, fırsat eşitliğine de aykırı olmasın diyelim. Böylece, inşallah hepsi girsin yani 5 bin kadrolu olsun. Tabii, amacımız on binler, yüz binler ama hâlihazırda 5 bin müracaatı dahi engelleyecek bu sınırlamadan kurtulalım diyorum.

Ben bu dilek ve isteklerle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.