| Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 75 |
| Tarih: | 21.03.2018 |
MUHARREM VARLI (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu yasa birçok maddeden oluşuyor, çok da değişik konular ihtiva ediyor; sanayicinin yatırımını kolaylaştırma, vergi indirimi, anlaşmalar filan, içerisinde bir sürü şey var ama bununla ilgili milletvekili arkadaşlarımızın birçoğu da konuyla ilgili üzerlerine düşeni, katkı sağlamak istedikleri şeyleri söylediler ve yapılması gereken şeyleri de söylediler.
Yalnız, Sayın Millî Eğitim Bakanı hâlihazırda buradayken... Az önce beni bir öğretmen kardeşimiz yani okulu bitirmiş, öğretmen olmuş ama atanamamış bir kardeşimiz aradı "Sayın Bakan oradayken söyler misiniz?" dedi, rica etti, ben de söylüyorum: Sayın Bakan, atanamayan öğretmenlerle ilgili sayıyı biraz çoğaltıp bu kardeşlerimize çözüm üretirsek memnun olacağız çünkü böyle bir beklenti var, bu kardeşlerimiz sabırla bunu bekliyorlar.
Yine Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonunda görüşülmekte olan, sulama birlikleriyle ilgili ve su havzalarının denetimiyle ilgili 50 küsur maddelik bir kanun tasarısı var. Burada Sayın Cumhurbaşkanı zannediyorum yeterince bilgilendirilmemiş. Sayın Cumhurbaşkanına eğer bu anlattıklarımız anlatılsa herhâlde Sayın Cumhurbaşkanı da ikna olacaktır sulama birliklerinin kapatılmamasıyla ilgili. Sulama birlikleri çiftçinin lehine hizmet veren bir birlik. Ya, bunların kötü çalışanları yok mu? Elbette ki kötü çalışanları var ama yüzde 70 oranında da sulama birlikleri kendi kendini idame ettiren, personelinin giderlerini karşılayabilen, su tesisinde sulamasını yapabilen ve borcu olmayan, devlete de hiçbir yükü olmayan kurumlar ve burada yasayla kurulmuş, hatta bu Hükûmet döneminde yani AK PARTİ hükûmetleri döneminde de sulama birlikleriyle ilgili birçok da düzenleme yapılmış.
Şimdi, sulama birlikleri kapatılmak isteniyor, bu doğru değil değerli arkadaşlarım, sulama birliklerini kapatmamamız lazım, sulama birliklerinin görevine devam etmesi lazım. Ancak bir kriter koyarız, o kriterin altında kalanları kapatabiliriz, buna hiçbirimizin itirazı yok, zaten çiftçinin de itirazı yok, sulama birliklerinin de itirazı yok. "Ya, sulama birlikleri başkanları şöyle lüks yaşıyor, böyle lüks yaşıyor. Kendi lehlerine sulama birliklerinin menfaatlerini kullanıyorlar." gibi görüşler ortaya konuluyor. Varsa böyle bir şey üzerine gidelim, yapalım. Yani Türkiye'de hangi kurumun başında olanlar kendi lehine kullanmıyor ki bazı şeyleri? Yani o zaman belediyeleri de kapatalım. Yani bu mantıkla gidecek olursak belediyeleri de kapatmamız lazım. Doğru bir mantık değil. Sulama birlikleri çiftçinin faydasına. Eğer sulama birlikleri kapatılırsa bundan en fazla çiftçi ve köylü zarar görür. Ben bir çiftçi olarak konuşuyorum değerli arkadaşlarım, yani sulama birliği başkanı filan beni ilgilendirmiyor, sulama birliğinin yaptığı, yönetimi, şusu busu da beni ilgilendirmiyor; beni ilgilendiren tek kısmı çiftçiyle olan kısmı. Sayın Grup Başkan Vekilimiz Mustafa Elitaş Bey'e de bugün izah ettim. Hakikaten, sulama birlikleri kapatıldığı zaman, DSİ'nin memuru sabah sekizde "grand tuvalet" gelir, efendim, akşam beş dedi miydi çeker gider ama sulama birliği başkanı gece on ikiye, bire kadar, hatta yönetimi on ikiye, bire kadar bu işi takip etmek zorunda. Niye? Çünkü çiftçi seçiyor. Eğer çiftçinin suyunu getiremezse çiftçi bir daha onu seçmez. Sulama birliğinin meclisini çiftçi seçer, sulama birliğinin başkanını çiftçi seçer, sulama birliğinin delegesini çiftçi seçer. Dolayısıyla, bu işin içerisinde köylü ve çiftçi vardır. Köylü ve çiftçinin hakkını korumak istiyorsak sulama birliklerini yaşatmamız lazım. Yani bazıları istiyor diye, bazı güçler istiyor diye -Sayın Cumhurbaşkanımıza ben eğer izah etsem inanıyorum ki Sayın Cumhurbaşkanımız bunda ikna olacaktır ama- sulama birliklerini kapatmamamız lazım. DSİ'nin bürokratlarına çiftçinin geleceğini emanet etmememiz lazım. Demin de söyledim, yani gece saat on ikide sulama birliği başkanını arıyoruz, genel sekterini arıyoruz "Kardeşim, şu köye gitmemiş yahu, lütfen, Allah rızası için elemanlarınızı gönderin, biraz oranın suyunu çoğaltsınlar." diyoruz. Yahu, mısırda bir gün su gecikirse, iki gün su gecikirse vallahi billahi dönüme 500 kilo kayıp verirsiniz. Pamukta bir hafta su gecikirse 100 kilogram kayıp verirsiniz.
MEHMET GÖKDAĞ (Gaziantep) - İthal ederler, ithal ederler.
MUHARREM VARLI (Devamla) - Yahu "grand tuvalet" memurla uğraşamayız arkadaşlar biz, seçilen insanlarla bizim bu işi yapmamız lazım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUHARREM VARLI (Devamla) - Allah rızası için, rica ediyorum, bu konuyu tekrar gözden geçirelim ve bu konuda lütfen çiftçinin lehine karar verelim.
Hepinize teşekkür ederim. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Varlı.