Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 74 |
Tarih: | 20.03.2018 |
GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, bu torbada çok sakıncalı gördüğümüz iki madde var, iş güvenliği ve işçi güvenliği anlamında iki madde arkadaşlar. Bakın, 90'lı yılları hatırlarsınız, içinizde işveren olanlar da var, Sosyal Sigortalar Kurumuna bir işçinin girişi, biliyorsunuz, aynı günde veya aynı hafta içinde bildirilebiliyordu yani işçiyi önce alıyordunuz, sonra bildirimini yapıyordunuz, bu yüzden de kayıt dışılık son derece yüksekti arkadaşlar çünkü işverenler işçisine şunu söylüyordu: "Bir müfettiş geldiğinde sen 'Bu hafta girdim.' de, 'Bugün girdim.' de." Müfettiş geldiğinde de o işçileri yazsa bile işveren on gün gösterirdi ve kayıt dışılığa devam ederdi.
Arkadaşlar, o günlerde kayıt dışı işçilik oranı yüzde 50'ydi. Bu maddeden geri adım atıldığı için yani aynı gün bildirim hakkından vazgeçildiği için kayıt dışılık yüzde 33'e kadar düştü.
Bakın, şimdi, iktidar ne diyor biliyor musunuz? "18-25 yaş arası gençlerde aynı gün bildirim yapabilirsin." diyor yani "İşçi girdi, o gün bildirim yapabilirsin." diyor. Bu, iyi bir düzenleme olarak görülebilir ancak handikaplar yaratır. İşverenler gene şunu söyler: "Ben 18-25 yaş arası işçi alayım, 25 yaşın üstündekileri çıkarırım, işçime de şunu söylerim arkadaş, nasıl olsa işsizlik çok: Sen kayıt dışı çalışacaksın ve müfettiş geldiğinde 'İşe bugün girdim.' diyeceksin." Bu madde kayıt dışılığı yükseltir arkadaşlar.
Çok büyük bir handikabı daha var arkadaşlar; bakın, iş kazaları, iş cinayetleri. Allah korusun, iş kazaları olduğunda işveren ne yapacak biliyor musunuz kayıt dışı işçilere, o 18-25 yaş arasındaki gençlerimize? Hemen, koşa koşa gidecek SGK'ya, bildirim yapacak ve "Bu işçi bugün girmişti, iş kazası oldu ama bugün girmişti." diyecek. Sonucunda ne olacak? Hem işçilerimiz kayıt dışı kalmış olacak hem de iş kazalarının bütün yükü devletin üzerine kalmış olacak, kayıt dışı işçi çalıştıran işverenlere herhangi bir müeyyide olmamış olacak arkadaşlar. Bu maddeye yol verecek miyiz? Çalışma Bakanımız iyi niyetle diyor ki: "Ya, bir şey olmaz." Arkadaşlar, "Bir şey olmaz." diyerek yapamayız. 90'lı yıllarda bu kayıt dışılığı yüzde 50'ye taşımış bir maddedir.
Bakın, iki madde sonra bir madde daha var, şimdiden söyleyeyim, 69'uncu madde. 90'lı yıllarda gene şöyle bir uygulama vardı: "Beş gün bildirim" diye bir uygulama vardı. Bir işçi işe girerdi, otuz gün çalışırdı, işveren beş gün veya on gün gösterirdi arkadaşlar. Bakın, "on gün göstermek" diye bir tabir vardı. On gün gösteriyordu işçiyi, otuz gün çalıştırıyordu, on gün gösteriyordu ve herhangi bir belge sunma yükümlülüğü yoktu o yıllarda ve bu on gün, beş gün gösterme meselesi çok yaygındı. Sonra, 2000 yılında bir düzenleme getirildi, dendi ki: "Eğer sen on gün gösteriyorsan bunun karşılığında bir belge sunacaksın bana." Bakın, devlet bir belge istediğinde işveren korkar, "Ya, bu meseleyi bir kanıtla arkadaş, bir belge sun." dediğinde işveren korkar. İşveren korktu, çekindi ve bu beş gün, on gün gösterme meseleleri son derece minimize edildi arkadaşlar. Şimdi, bu madde ne diyor biliyor musunuz? "Artık bana belge sunmana gerek yok. Sen işçiyi on gün göster, herhangi bir gerekçe bana göstermene gerek yok." deniyor tekrar. Bu olduğunda ne olacak? Hem kayıt dışı çalıştırmak artacak hem de artık -18-25 arası da değil- bütün işçilerle ilgili "Sen işçiyi on gün göster, bana da herhangi bir belge sunma." denecek. Bu, hem kayıt dışılığı artıracak hem de düşük gösterme, on gün gösterme meselelerini artıracak arkadaşlar.
Bu, hem işçilerimizin iş güvenliği anlamında, SGK hakları, sosyal hakları anlamında ciddi handikap yaratacak hem iş kazalarında devlete büyük yükümlülükler getirecek hem de Sosyal Sigortalar Kurumunun, SGK'nın prim gelirlerini ciddi anlamda düşürecek.
Maliye Bakanı, Sayın Maliye Bakanı, senin vergilerini de düşürecek. Kayıt dışılık olduğunda hem SGK batar hem Maliye Bakanlığının vergileri düşer. Önce Maliye Bakanının buna itiraz etmesi lazım arkadaşlar, oradan bağırması lazım "Bu nasıl madde?" diye çünkü kendi vergileri düşecek.
Bütün bunlarla ilgili arkadaşlar, ben sizlerin bu maddeye yol vermeyeceğinizi düşünüyorum.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Sayın Paylan, Maliye Bakanı da sizi kurtaramayacak, gideceksiniz.
GARO PAYLAN (Devamla) - Ben bu maddeye yol vermeyeceğinize inanıyorum. Kayıt dışılığı artıracak, işçilerimizin iş güvenliğine, iş sağlığına, iş cinayetlerine yol verecek bu maddeye hep beraber, el birliğiyle yol vermeyelim arkadaşlar.
Saygılar sunarım. (HDP sıralarından alkışlar)