GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:72
Tarih:15.03.2018

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 533 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 43'üncü maddesi üzerine partim ve grubum adına söz almış bulunmaktayım. Sözlerime başlamadan önce Genel Kurulu ve ekranları başında bizleri izleyen yurttaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.

Üzerinde görüşmelerini gerçekleştirdiğimiz tasarı, AKP'nin artık bir rutin hâline getirdiği torba tasarı formatındadır. Torba tasarıya baktığımız zaman, kreşlere vergi istisnası, şeker fabrikalarının özelleştirilmesi, Süryani vakıf mallarının iadesi, internet sansürü, nükleer enerji santrali yatırımlarına ilave teşvikler, ücretli öğretmenlerin sözleşmeli pozisyonlara atanması, birbirinden çok farklı alanlarda, farklı mevzularda değişiklikler yapıldığı görülmektedir. Eğer gerçek anlamda bu Meclis yasama yetkisini kullanabilseydi bu konuların her biri ayrı tasarı ve teklifler hâlinde ilgili komisyonda görüşmeleri gerçekleştirilerek Genel Kurul gündemine gelirdi. Maalesef, yasamayı yürütmenin noter bürosu hâline dönüştüren AKP iktidarı Meclisi bir yasa fabrikası olarak işletiyor. Kapalı kapılar ardında hazırlanan ve çoğunlukla virgülü bile değiştirilmeden Meclisten geçirilen düzenlemelerin toplumda, Meclis komisyonlarında yeterince tartışılmasına izin verilmiyor.

Bunun en somut örneği, geçtiğimiz pazartesi günü bu ülkenin kaderini doğrudan ilgilendiren seçim yasalarında yangından mal kaçırırcasına yapılan düzenlemeydi. İktidar, koalisyon ortağı partiyle birlikte seçim güvenliğini ortadan kaldıran tekliflerinin kamuoyunda tartışılmasına bile müsaade etmedi. Çok olmak sizlere bu Meclisi istediğiniz gibi işletme olanağı verebilir lakin çok olmanız, daha fazla sandalyeye sahip olmanız yaptığınız her işin doğru, haklı ve meşru olduğu anlamına gelmez, seçim güvenliğini ortadan kaldıran, temsilde adalet ilkesini yok sayan ve sadece iki partinin yararı gözetilerek hazırladığınız seçim yasasında olduğu gibi. Teklifin bizler açısından meşru olmadığını ve her zaman tartışma konusu yapılacağını bilmenizi isterim.

Değerli milletvekilleri, tasarının 42, 43 ve 44'üncü maddeleri 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu'nda değişiklikler öngörmektedir. Biraz önce de ifade ettiğim gibi, öncelikle belirtmek gerekir ki bu düzenlemelerin hiçbiri ilgili komisyonda görüşülen maddeler değildir. İşsizlik Fonu'yla ilgili bazı prim, teşvik vesaire gibi düzenlemeleri içeren bu maddelerin Parlamentonun Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda görüşülmesi gerekirdi.

Değerli milletvekilleri, işçiler için kurulan İşsizlik Sigortası Fonu, uygulamada sermaye ve işverenleri teşvik ve yatırım fonu hâline gelmiş durumdadır. İşsizlik Fonu şu anda 117 milyar liraya ulaşmış, 2020 yılında da 158 milyar liraya ulaşacağı öngörülmektedir. Şu ana kadar fondan 12 milyar TL GAP, 40 milyon TL kalkınma projeleri için harcanırken fonun esas amacı olan, işsiz kalan yurttaşlara aktarılan kaynak sadece 11 milyar TL olmuştur. 2016 yılında Sayıştay raporuna göre İşsizlik Sigortası Fonu'nun faaliyet geliri 23,2 milyar, faaliyet gideriyse 13,2 milyar olarak gerçekleşmiştir yani 10 milyar TL'lik bir fazla oluşmuştur. 2016 yılı için işsizlik ödeneğinin toplam harcama içindeki oranı yüzde 30'dur, biriken miktar içinde oran ise yüzde 10'dur. Bu rakamlar dışında kalan dev miktarlar ise sermayedarları finanse etmek için harcanmaktadır.

İşsizliği görüntüde düşürüp algı yaratmak adına iktidar palyatif ve pragmatik şekilde her türlü teşviki vermek üzere bu ve benzer düzenlemeleri getirmektedir. İşsizlik sigortasının kuruluş yasasına göre fon, işsizliği gidermek ve işsizlere verilecek sosyal destekleri finanse etmek için kurulmuştur ancak bugüne kadar, etkin bir şekilde, sermayeye verilen teşvikler ve finansman için kullanılmıştır. Bu yapılan düzenlemelerde de benzeri içerikler mevcuttur. Dolayısıyla tasarıdaki bu maddelerin ilgili ihtisas komisyonuna sevk edilmeden bir torbada apar topar çıkarılması ve yine sermayeyi teşvik eden bir yaklaşımla sunulması tarafımızca doğru görülmemektedir.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)