GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:72
Tarih:15.03.2018

HDP GRUBU ADINA ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - Sayın Başkan, sevgili arkadaşlar; grubumuzun önerisi üzerine söz aldım.

Bu araştırma komisyonu kurulması önerimizin son derece sağlam maddi gerekçeleri var çünkü bütün iç ve uluslararası göstergeler ekonomide, siyasette, hukukta, insan haklarında, eğitimde eşitlik prensibinin hayata uygulanmasında son yıllarda artan ölçüde bir gerilemeyle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor.

Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün 2017 yılı raporu Türkiye'nin 6 puan daha gerileyerek 40 puanla 180 ülke arasında 81'inci sıraya gerilediğini gösterdi. Daha önceki yıla göre, yolsuzluk konusunda 9 basamak gerileyerek 75'inci sıraya düşmüştük. Bu gerileme devam ediyor ve 35 OECD üyesi devlet arasında da sondan 2'nci sıraya gerilendi.

Dünya Ekonomik Forumu'nun yayınladığı Cinsiyet Eşitsizliği Raporu gene Türkiye'yi 144 ülke arasında 131'inci sıraya doğru iteledi. Fakat aynı rapor da daha geçtiğimiz on yıl içerisinde son derece ağır bir iç savaş ve soykırım faciasından geçmiş olan Ruanda'nın en fazla kadın parlamenter sıralamasında 4'üncü sıraya yükseldiğini bize gösteriyor.

Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün raporları Türkiye'nin basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülke arasında 155'inci sıraya gerilediğini gösterdi. Amerika Birleşik Devletleri merkezli Freedom House'un Dünyada Özgürlükler Raporu'nda da Türkiye ilk kez özgür olmayan ülkeler arasına katılmış oldu.

UNICEF'in Geleceği Kurma, Çocuklar ve Zengin Ülkelerde Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri arasında da Türkiye 41 ülke arasında 36'ncı sırada. Eğitim kalitesinde de sonuncu sırada.

Aslında, bütün bunlarda kimi öznellikler olduğu söylenebilir. Ama net sayılar, net göstergeler var. Bunlar, esasen, asıl uyarıcı olması gereken şeyler. Bu raporların geçerli ve yol gösterici olduğu konusunda bir tartışma yok ama tartışılır ise tartışılmaz başka şeyler var. Örneğin, Dünya Zenginlik Endeksi Raporu, Güney Afrika merkezli bir uluslararası araştırma kuruluşunun yayınladığı, 2017'de Türkiye'de kişisel zenginlikte yüzde 7 bir düşüş var. Türkiye'yi terk eden profesyoneller ve zenginlerin sayısı 2017'de 7 bin, bir önceki yılda 6 bindi, bu trend devam ediyor. Daha da önemlisi, uluslararası öğrenci değerlendirme raporlarında Türkiye, özellikle 2006'dan beri sürekli bir düşüş gösteriyor; ortalamanın altındadır ve okuduğunu anlama yetisi bakımından Türkiye'deki öğrenciler OECD ortalamasının daha da altına düşmüşlerdir. Dünyanın en önemli 500 üniversitesi arasında artık Türkiye'den kimse yoktur.

Ama Türkiye'de bir başka zenginlik ve refah artışı da var. Bunlar, daha çok AKP Hükûmetiyle iş yapan sermaye grupları. Bunlar arasında Cengiz Holding, Limak Grup, Kolin Grup, Çalık Holding, Sancak Grubu, Torunlar grubu ve Ciner Grubu başı çekiyorlar. Bu, sermayesini Türkiye'den kaçıran ya da sermayesini elden çıkaranların yerini almaktan ibaret bir ilerleme. Yoksa gerçek bir katma değer ve gerçek bir zenginlik Türkiye'ye katarak gerçekleşmiş zenginleşmeler değil.

Sayın Başkan, bir dakika daha rica edebilir miyim, bitirmek için?

BAŞKAN - Buyurun Sayın Kürkcü.

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (Devamla) - Bunlar elbette kendi kendine olmuyor, bir ekonomi politikası, bir toplumsal siyasetin ürünüdür. Sonuç olarak, Türkiye aslında uluslararası literatürde "Crony capitalism" denilen yani ahbap çavuş ya da eş dost kapitalizmi ilkesine göre bir büyüme ve sermaye birikimi prensibi yürütmektedir. Bu da Hükûmetle yakın ilişkilerde olanların yükseldiği, buraya ayak uydurmayanların ya da uluslararası standartları ileri sürenlerin kenara atıldıkları bir yeni ilişki biçimidir. Bu yeni ilişki biçimi bir askerî sınai kompleksi, bir savaş endüstrisini, enerji ve inşaata dayalı bir büyümeyi öngören bir stratejidir. Böyle olması kaçınılmaz olarak bu gerileme rakamlarını ortaya koymaktadır ama ben eminim ki şimdi AKP sözcüsü arkadaşımız gelecek ve "Cumhurbaşkanımız kurt işareti yapmadı." dedikleri gibi, bunların gerçek olmadığını anlatacaktır ama gerçeğin ölçüsü onun sınanabilir olmasıdır. Sınanabilir gerçeklikler bakımından maalesef bu siyaset Türkiye'yi yolsuzluk sıralamasının en dibine düşürmüştür. Meclisin bir an önce bu konuda bir adım atması gerekecektir.

Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)