| Konu: | 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 103'üncü yıl dönümüne ve Cumhurbaşkanının ifadelerinin milletin mutabakatı olursa İstiklal Marşı'nın bestesine ilişkin bir düzenleme olabileceği bağlamında olduğuna ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 72 |
| Tarih: | 15.03.2018 |
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Sayın Başkan, teşekkürler.
"Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi/ En kesif orduların yükleniyor dördü beşi/ Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya/ Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya." Bu şiiri herkes bilir, Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı'mızın şairi, Çanakkale şehitleri için bu destanı kaleme almış ve oradaki atmosferi çok güzel anlatmıştır. Bir mısrada da "Bedr'in aslanları ancak bu kadar şanlı idi." diyerek Çanakkale şehitlerini Bedir'in aslanlarıyla mukayese ederek bizim değer dünyamızda nereye karşılık geldiklerine ilişkin bir çarpıcı ifade kullanmıştır. Çanakkale Harbi, Çanakkale Zaferi, Anadolu'nun her tarafından Osmanlı İmparatorluğu'nun bütün topraklarından gelen insanların ortak bir şekilde, vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin ortak bir şekilde yedi düvele karşı sergiledikleri bir dik duruş, şanlı bir zaferdir. Milletlerin nasıl oluştuğuna ilişkin çok çeşitli tartışmalar vardır. Renan, milleti plebisiter bir ruhla her gün güncellenen bir kolektif varlık olarak tanımlar. Doğrudur, milletin bir tarafı rasyonelliktir ama milletin diğer tarafı da kendi hikâyesinde saklıdır.
Bizim bu coğrafyadaki milletimiz, Çanakkale Zaferi'nin ve yine başka zaferlerin işaret ettiği gibi kardeşliğin değil, kan kardeşliğinin üzerine kurulu bir millettir. O yüzden Çanakkale Zaferi ve onun hatırlattığı bütün o geçmişte...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Bostancı, ek sürenizi veriyorum.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - ...yaşadığımız zaferler ve bütün savaşlar bu milletin kan kardeşliğini perçinleyen bir geçmiştir. Sadece geçmişte kalmamıştır, aynı zamanda geleceğe taşınması kastıyla böyle bir bağlama yerleşmiştir. Çanakkale Zaferi'nin bir tarafı emperyal dünyaya karşı haysiyetli, vakur bir duruş, hayatını hiçe sayan bir tavır ve heybetli bir meydan okuma, kesin bir zaferdir; düşmanla boğaz boğaza yapılan bir mücadeledir.
Çanakkale Zaferi'nin bir diğer tarafı, Anzak askerleri, bu topraklarda hayatını kaybetmiş olan yabancı güçler, burayı sözde fethe gelmiş olanlar ama hayatlarını kaybetmiş olanlara karşı Atatürk'ün o meşhur sözlerinde sergilediği...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Ek sürenizi tekrar veriyorum Sayın Bostancı.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - ...insani, ahlaki ve vicdani tavırdır. Mehmetçiklerle birlikte koyun koyuna yatan Anzak askerlerinin artık bizim evlatlarımız olduğunu söyleyen insani tavırdır. Biz her ikisini de hatırlayarak bugüne ve geleceğe bakıyoruz.
Çanakkale zaferlerinin bir diğer tarafı, 1911 Bingazi'de İtalyanlara karşı savaşın önemli komutanlarından, Çanakkale'de yıldızı parlayan askerî deha, daha sonra Yıldırım Orduları Komutanı ve nihayet 19 Mayısta Millî Mücadele'yi ateşleyen Atatürk'ün askerlerimize ölümüne bir zaferi işaretleyen o sözleriyle tarihe geçmiş ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun, Atatürk'ün riyasetinde, silah arkadaşlarıyla birlikte, kilometre taşlarını oluşturan bir geçmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Son bir dakikanız...
Buyurun.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - O yüzden, Çanakkale Zaferi sadece geçmişte olmuş bitmiş bir zafer değil, hatıraları ve çağrışımlarıyla bu milletin kan kardeşliği üzerine kurulmuş olan ortak kader ve geleceği üzerine bize sürekli hatırlatmalar yapan bir tarihsel geçmiş olarak geleceğe taşınması gereken bir anlam ifade eder.
Diğer taraftan, İstiklal Marşı'na ilişkin tartışmalar hususundaki kanaatimiz, tavrımız şudur: Bizim İstiklal Marşımız milletin ortak marşıdır; sözleriyle, bestesiyle hepimizin bugün karşısında hazır ola geçerek saygı gösterdiğimiz ve milletin varlığını sembolleştirmiş bir marş olarak değerlendirdiğimiz bir marştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Peki, buyurun.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - İstiklal Marşı'nın bestesine ilişkin geçmişte de birtakım tartışmalar oldu. Bu tartışmalar bestenin zorluğundan kaynaklanıyor. Elbette bu tartışmalar yapılabilir. Bu tartışmaları yaparken aranan milletin ortak mutabakatıdır. Eğer milletin bir mutabakatı olur ise ancak o zaman İstiklal Marşı'nın bestesine ilişkin bir düzenleme olabilir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesi bu bağlamdadır.
İstiklal Marşı gibi siyasal farklılıkların ötesinde hepimizin ortak değeri olan bir marşa ilişkin bu tür teknik tartışmaları siyasal angajman duygusuyla değerlendirmeyi uygun bulmadığımızı ifade etmek isterim.
Teşekkür ederim.