| Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 71 |
| Tarih: | 14.03.2018 |
HÜDA KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün dünyamızın değerli bilim adamlarından Stephen Hawking 76 yaşında vefat etti. Engelli bir yaşam sürerek dünyanın en verimli bilimsel çalışmalarını ortaya koyan bir insan. Kendisine Allah'tan rahmet diliyorum ve onun şu sözünü paylaşmak istiyorum: "Hepimiz farklıyız. Hayat ne kadar kötü görünse de her zaman yapabileceğin, başarılı olabileceğin bir şey vardır. Nefes aldıkça umut vardır."
Bugün genelde konuşmacılarımız 14 Mart Tıp Bayramı vesilesiyle tıp ve sağlık alanıyla ilgili meselelerden bahsettiler. Ben de kısaca hemen, vaktim yettiğince toplumsal ve bireysel sağlıkla ilgili birkaç noktaya vurgu yapmak istiyorum. Yüzlerce sağlıkçı ülkemizde ya mesleklerinden atılmış durumda ya da atandıkları hâlde güvenlik soruşturmaları bahanesiyle mesleklerini yapamaz durumdalar ve bu anlamda, ciddi mutsuz bir sağlıkçı kitlesinin olduğunu biliyoruz.
Doktorlara bir insan değillermiş gibi "otomatik hasta bakım sayısı" dayatılmasından vazgeçilmelidir.
Ve şöyle bir veri var elimizde, sağlık alanında çalışan ve intihar etmiş olanların bir rakamı var: 2015'te 10'u hekim, 71'i hemşire, 99'u personelden oluşan 180 sağlık emekçisi; 2016'da 11'i hekim, 56'sı hemşire, 62'si diğer personelden 129 sağlık görevlisi; 2017'de ise 3'ü hekim, 53'ü hemşire, 66'sı diğer personelden 122 sağlıkçı intihar etmiştir. Yaşam koşulları, iş şartları ve toplumsal mutsuzluk ve yaşama karşı dayanıksızlık noktasında intihar noktasına gelmişlerdir.
Ve geçen gün de söyledim, ülkemizde mutsuz ve hasta insan sayısında büyük bir patlama yaşanmaktadır. Dokuz ayda, sadece dokuz ayda 33 milyon kutu antidepresan tüketilmiş durumdadır Türkiye'de. Ve Türkiye'de ruh sağlığı bozuk her 6 kişiden 1'i ancak yardım alabilmektedir. Ve Türkiye, psikiyatri alanında yatak sayısı en az ülke olarak ikinci sıradadır. Yine, psikiyatri alanında uzman olan yetkililerin ifadesiyle, her 3 kişiden 1'i toplumumuzda ruh sağlığı problemi yaşamaktadır.
Değerli arkadaşlar, Dünya Sağlık Örgütü, eğer önlem alınmazsa 2020 yılında dünyanın çok büyük bir sağlık sorunuyla karşı karşıya kalacağını ve bir depresyon problemi ortaya çıkacağını belirtiyor.
Sevgili arkadaşlar, toplum bir bina ise bireyler de bu binanın tuğlalarıdır, yapı taşlarıdır; değerler ise bu binanın çimentosudur. Bu değerler evrensel değerlerdir, bütün insanlık için önemli ve vazgeçilemez olan değerlerdir. Çimento olmadığında yani bu değerler yozlaştığında, çürümeye başladığında bina yani toplum dağılmaya yüz tutmuş demektir. Bu ortak ve evrensel değerler hem bireyin hem toplumun sağlıklı bir gelişim ve mutluluğu için olmazsa olmazdır.
İnsanın mutluluğa giden yolda iki temel, önemli noktası vardır. Birincisi, kişinin önce kendini tanımasıdır, ikincisi ise insanlarla doğru iletişim kurabilmesidir. Ruh hekimlerine başvuranların büyük çoğunluğu mutsuzluk ve yalnızlıktan yakınmaktadırlar aslında. "Mutluluk ne demek?" deyince fark edip iyiye ve doğruya doğru gitmektir. Fakat bugün, iktidar politikalarıyla, insanların farkında olmasını, kendini, iyiyi keşfetmesini engelleyici baskı ve dayatmalarla büyük bir kuşatma yaşamaktadır toplum. Ülkemizde ruh sağlığı kalmamıştır. Güven, itimat, inanç, sadakat, vefa, dürüstlük değerlerimiz sağlıklı değildir, çürümüştür ve yozlaşmaya devam etmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Kaya.