| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 71 |
| Tarih: | 14.03.2018 |
HDP GRUBU ADINA BEHÇET YILDIRIM (Adıyaman) - Teşekkürler Başkanım.
Bugün 14 Mart Tıp Bayramı. Ben de yine buradan tekrar, başta yeminlerine sadık kalan arkadaşlarımı kutluyorum.
Medeni toplumlarda, demokrasiyle yönetildiğini iddia eden ülkelerde meslek örgütleri toplumun vazgeçilmez kurumlarıdır. Şimdi, bu STK'lerden en önemlisi, bağlı olduğum TTB, akıl tutulması yaşayan bu AKP iktidarının Afrin Operasyonu için çok masumane bir bildiri yayınlamıştı. Bu bildiride şöyle deniyordu: "Biz hekimler uyarıyoruz: Savaş, doğada ve insanda tahribat yapan, toplumsal yaşamı tehdit eden, insan eliyle yaratılan bir halk sağlığı sorunudur. Her çatışma, her savaş fiziksel, ruhsal, sosyal ve çevresel, sağlık açısından onarılmaz sorunlara yol açarak büyük bir insani dramı da beraberinde getirir. Yaşatmaya ant içmiş bir mesleğin mensupları olarak, yaşamı savunmanın, barış iklimine sahip çıkmanın birincil görevimiz olduğunu aklımızdan çıkarmıyoruz. Savaşla baş etmenin yolu adil, demokratik, eşitlikçi, özgür ve barışçıl bir yaşam kurmak ve bunu sürekli kılmaktır." Bu bildiriye bir hekim olarak aynen imza atıyorum. Medeni bir dünyada, demokrasiyi azıcık benimsemiş ülkelerde bu bildirinin alkışlarla karşılanması gerekir.
TTB, her şeyden önce bir meslek grubudur. İnsan yaşamını hedefleyen odamız, unutmayın ki sizden önceki hükûmetler zamanında da hep hedef hâline getirilmişti. TTB size biat etmediği gibi önceki hükûmetlerdeki Osman Durmuş'un da, bu Hükûmetin önceki Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın da hedefindeydi. Bu bakanların devletin tüm imkânlarını kullanarak hekimlere mevki, makam vaatlerine rağmen, hekimlik mesleğine, onurlarına sahip çıkan TTB'yi iktidarın emrine sokamamışlardır, biat ettirememişlerdir.
Buradan tekrar, TTB'yi, dik ve onurlu duruşlarından dolayı kutluyorum.
Biz hekimler mesleğimiz ve yeminimiz gereği ırk, dil, din ayrımı yapmayız. Bu bağlamda, TTB de elbette barışa sahip çıkacaktır, elbette savaşa karşı duracaktır.
Şimdi, hekimlerimiz bugün gündemde olan şeker fabrikalarına da karşıdır. Şimdi siz diyecekseniz ki: "Şeker fabrikalarından TTB'ye ne?" Bu toplumsal bir olaydır arkadaşlar, toplumsal olaylarda TTB elbette fikrini söyleyecektir. Bu, şeker fabrikalarının özelleştirilmesi, nihayetinde kapatılmasına gidecek olan politikanıza bugün çok güzel bir duruş sergiliyor ve şöyle diyor: "Şeker fabrikalarına yönelik biz hekimlerin görüşü şöyle: Son yıllarda yapılan bilimsel çalışmaların, nişasta bazlı şeker kullanımının sağlık sorunlarına yol açtığını ortaya koymasına karşın, Türkiye'de uygulanan politikaların nişasta bazlı şeker kullanımını teşvik ettiğini şu şekilde açıklıyoruz: Hastalıkların daha sık görülmesine yol açan, halkın sağlığını bozan kâr amaçlı politikalar terk edilmeli, şeker fabrikalarının satışından vazgeçilerek pancardan şeker üretimi desteklenmelidir görüşündeyiz."
Şimdi siz diyeceksiniz ki şeker fabrikalarından TTB'ye ne? Elbette bu bir toplumsal olaydır, elbette fikrini söyleyecektir. Bu fikri de TTB'nin Halk Sağlığı Kolu en güzel şekilde dile getirmiştir.
TTB en çok AKP iktidarı tarafından itibarsızlaştırılmaya çalışılmış, özlük sorunları artmış; her şeyden önemlisi, şiddete maruz kalmıştır. Sözlü ve fiilî saldırılara hemen her gün maruz kalmışlardır. Bu iktidar döneminde hekim ve sağlık çalışanları intiharları giderek artmıştır.
Kendi üyelerine yönelik yapılan haksızlıklara, saldırılara, özlük haklarına, demokratik zeminlerde elbette mücadele verecektir. Bunu en iyi şekilde yaptığına inandığım, otuz iki yıldır onurla, gururla üyesi olduğum TTB en iyi şekilde yapmaktadır.
Yıllardır her 14 Martta sağlık çalışanlarına bir sürü vaatlerde bulunuldu. Sağlıkçıların dünya kadar talebi var, bunu bütün hükûmetler, özellikle AKP hükûmetleri hep dile getirdi ama sonuçta hiçbir şey yapılmadı. Şimdi biz bu 14 Martta, tabipler, hekimler camiası artık bu vaatlerden bıkmış şekilde diyorlar ki: "Taleplerimiz acil olarak dile getirilsin. Bu talepler çok fazla ama en önemlisi, yıpranıyoruz, hakkımızı istiyoruz." Yıpranma payının derhâl fiiliyata geçmesini istiyorlar, "Sağlık çalışanlarının ücretleri ve emeklilik maaşları artırılsın." diyorlar. Evet, sağlık çalışanlarının ve özellikle hekimlerin maaşları, emekli maaşları yerlerde sürünüyor arkadaşlar. Bu konuda da mutlaka bir şeyler yapılmalı görüşündeyim.
Sağlıkta şiddet yasa tasarısı vardı. Her zaman "Sağlıkta şiddet yasasını biz geçirdik, şöyle yaptık, böyle yaptık..." Ama maalesef her gün günden güne sağlıkta şiddet artıyor, acillerde hekimlerimize sözlü ve fiilî...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BEHÇET YILDIRIM (Devamla) - Bitireceğim Başkanım.
BAŞKAN - Tamamlayın, bir dakika ek süre vereyim size Sayın Yıldırım.
BEHÇET YILDIRIM (Devamla) - Sağlıkta şiddet yasa tasarısı hemen yasalaşsın çünkü bu şiddet günden güne artmaktadır.
Bir de en önemlisi, sizlere de iktidar vekillerine de muhalefet vekillerine de onlarca mesaj geliyor. Sağlık ve sosyal hizmet alanında güvenlik soruşturmaları kaldırılmalı, güvenlik soruşturması nedeniyle atanamayan sağlık çalışanları görevlerine başlamalıdır. Sağlık çalışanlarının güvenlik soruşturmasının olumsuz gelmesiyle kamu hizmetlerinin etkin biçimde sunumu aksamakta, maaş alamıyorlar, sosyal güvenlik ve sağlık güvencelerinden yoksun kalmaları giderilmesi olanaksız mağduriyetlere neden olmaktadır. Ayrıca güvenlik soruşturmasının olumsuz gelmesi ve bu nedenle mecburi hizmet yapamamış olmalarıyla özel sağlık kuruluşlarında da bu arkadaşlar iş bulamamaktadır. Kamu görevlerinden ihraçların ardından güvenlik soruşturmaları olumsuz olduğu gerekçesiyle atamaların yapılmamasıyla sağlık alanında giderek büyüyen bir işsizler ordusu yaratılmaktadır. Kamuda çalışmanın engellenmesi sonucunda ortaya çıkan iş bulma sorunu sağlık çalışanlarını ucuz iş gücü olarak özel sektörde cari ücretlerin altında çalışmak zorunda bırakmakta, böylece bu alanda ciddi bir emek sömürüsünün koşulları yaratılmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Yıldırım.
BEHÇET YILDIRIM (Devamla) - Sayın Başkan, 4 talebi özetle söylüyorum, fazla uzatmadan söyleyeceğim.
Bu güvenlik soruşturmaları Hükûmetin de gündeminde, bakanlara da defalarca biz bildirdik. Bu güvenlik soruşturmasıyla ilgili ivedilikle yerine getirilmesi gereken sağlık çalışanlarının talepleri şunlardır: Güvenlik soruşturması devam eden sağlık çalışanlarının bu işlemleri sonlandırılarak atamaları ivedilikle gerçekleştirilmelidir. Güvenlik soruşturması olumsuz olduğu gerekçesiyle ataması yapılmayan sağlık çalışanları, işlemleri geri alınarak bir an önce görevlerine başlatılmalıdır. Tıpta uzmanlık sınavını kazanan, ancak güvenlik soruşturması süren ya da olumsuz gelen hekimler, uzmanlık eğitimlerine başlatılmalıdır diyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim.