GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:69
Tarih:12.03.2018

AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle, gecenin belli bir saatinden sonra -arkadaşlarımız çokça eleştirisini yaptı ama söylemeden geçmemek gerekiyor galiba- gecenin bu yarısında darbe olur, KHK çıkar, siyasi soykırım operasyonları olur, vallahi hırsızlık olur. Meclis bu saatte böyle önemli bir yasayı konuşmaz, konuşmaması gerekiyor. Yani diyoruz ki "Türkiye'nin geleceğini belirleyecek yasa." ama arka sıradaki arkadaşlar uyuyor. Normal de, ben bunu yadırgamıyorum, bakın, yanlış anlamayın. Bir kısım arkadaş da gitti. Hepimiz kahveleri içtik, bir kendimize gelip burada Türkiye'nin geleceğini belirleyecek yasa üzerinde konuşuyoruz. Ve günlerden pazartesi ve günlerden Meclis TV'nin kapalı olduğu gün ve günlerden bütün basının kapatıldığı gün olarak geldik burada ittifak yasasını konuşuyoruz ve şeffaflıktan söz ediyoruz.

AHMET AKIN (Balıkesir) - Salı oldu, salı.

AYŞE ACAR BAŞARAN (Devamla) - Ve dediğim gibi, az önce de söyledim, sandık güvenliğinden, seçim güvenliğinden söz ediyoruz. Ya biz bu kanunu çıkarırken bile, bu kadar antidemokratik bir ortamda hukuken -hukukçular bilir, insan hakları savunucuları da bunu bilir- burada bizim bu saatte bu yasayı çıkarmak için bu kadar bekletilmemiz, zorlanmamız bile işkencedir. Yorma yöntemidir, gözaltında yapılır, uyutulmaz, yüzünden, kafasından aşağı sular dökülür, dövülür, sonra ısrarla kendi dediğine getirtilir. Şu anda Mecliste işkence uygulanıyor -bu çok açık net bir tabir- işkenceye uğruyoruz. Niye? Çünkü bir karar alınmış, bir ittifak var zaten, yürüyor -bu ittifak yeni değil- alelacele biz, burada, bir kanun çıkarmaya çalışıyoruz. Niye arkadaşlar? Biz merak ediyoruz bu acelemiz niye?

Sayın Bahçeli buradayken... Belki yine kendisi haber verir, malumunuz, son dönemlerdeki bütün önemli haberleri kendisinden alıyoruz. Bir seçim mi bekliyor bizi? Batman'da -bugün basından takip ettiğim kadarıyla- AKP il örgütü bir seçim çalışması başlatmış: 2019. Neyin çalışması? Seçim kararı alıyorsunuz da yine bizim mi haberimiz yok, muhalefetin mi haberi yok? Belki bunun da bir açıklanmaya ihtiyacı var. Neyin seçimine gidiyorsunuz? Neyin seçim çalışması başlamış? 2019'a daha bir yıl var, bir seçim çalışmasıdır gidiyor. Zaten bu Mecliste hiçbir şeyden haberi olmadan -arka sıralardaki arkadaşlar da dâhil, iktidar sıraları da dâhil- bir sürü vakayla karşılaşıyoruz.

NİHAT ÖZTÜRK (Muğla) - Bir sen biliyorsun!

AYŞE ACAR BAŞARAN (Devamla) - Meclis bir hafta kapatılıyor, bir savaş kararı alıyoruz. Böyle bir şey olabilir mi? Türkiye'nin geleceğini ilgilendirecek bir meselede bir hafta Meclis kapatılıyor, dış politikayı tamamen değiştirecek, Orta Doğu politikamızı, dış politikamızı tamamen altüst edecek bir savaş kararı alınıyor Afrin'le ilgili ve o dönemde Meclis kapalı tutuluyor. Sonrasında ne yapılıyor? Bütün basına nasıl konuşmaları gerektiği konusunda bir liste veriliyor, şöyle konuşacaksınız... Şimdi, ittifak yasasıyla ilgili de böyle, açın bakın basına "Hep muhalefet konuşuyor." diyorlar. Yok arkadaşlar, hangi sözümüz acaba yansıdı? Hiçbiri. Açın bakın. Aman ne güzel, ne tatlı bir ittifak, millî ve yerli ittifak, diğerleri de öcüler, şeytanlar." Böyle tanımlanıyor bütün basında. Çünkü onun için de talimat verilmiş, tıpkı Afrin'de olduğu gibi.

Bir de az önce Sayın Bakanın söylediği -şu anda yok kendisi ama- tarafsız ve bağımsız yargıdan söz edip bitireyim. Herkeste böyle bir yorgunluk belirtisi vardı, artık herkes bir uyandı, bir kendine geldi herhâlde.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Allah Allah!

AYŞE ACAR BAŞARAN (Devamla) - Bağımsız ve tarafsız yargıdan söz ediyor Sayın Bakanımız. Ya, Afrin'le ilgili insanlar kendi görüşünü belirtiyor. Herkes, toplumun bütünü sizin bütün politikalarınızı desteklemek zorunda değil ki. Farklı düşünceler olacak, olması gerekiyor. Her defasında söylediğiniz demokrasinin, o ağzınıza pelesenk ettiğiniz millî iradenin tanımlaması budur. Herkes kendini ifade edebilecek, bunun için özgür bir ortam oluşturulacak. Ve Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'nde de savaş propagandası suç olarak kabul edilmiş, biz de imza koymuşuz. Ama AKP Genel Başkanı çıktı bir mitingde "Gereği yapılacak." diye parmak salladı, bütün savcılar bir anda harekete geçti; nerede bağımsız, tarafsız yargınız?

Ya, birbirimizi kandırmayalım, bence gerçekten kandırmayalım. Açık konuşalım. Bu Meclisin de hiçbir işlevi kalmamıştır, yargı da yoktur, farklılıklar da hiç yoktur. Tek ses, tek kişi, her şey tek tek tek tek ama en sonunda varacağınız yer emin olun tek başınıza kalmaktan başka bir şey olmayacak. Bu halk sizden bunun, hepsinin hesabını soracak.

Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)