GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:69
Tarih:12.03.2018

HDP GRUBU ADINA MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Teşekkürler Sayın Başkan, daha doğrusu iyi sabahlar diyeyim. Saat dört, halktan gizli, canlı yayının olmadığı bir koalisyon yasası görüşmelerine devam ediyoruz.

Şimdi, Hükûmet ve Anayasa Komisyonundan bazı açıklamalar yapıldı, teknik açıklamalar ve açıkçası halkı yanıltmaya, algıyı yönetmeye dönük beyanlar devam ediyor. Bunlardan bir tanesi de özellikle herhangi bir seçmenin kolluk gücünü çağırabilmesi meselesinde, efendim, sandıklarda yüzde 100 aynı renkte oyların çıktığını, sandık başlarında baskı ve baskı tehdidi olduğunu birilerine mal ederek, özellikle Kürt illerinde bunun böyle yaşandığını ve kolluk gücünün bu şekilde çağrılabileceğini, bunun ne zararı olduğunu anlatmaya çalışıyorlar.

Biz de diyoruz ki: Bölgede, Mardin'de, Urfa'da, Siirt'te, Diyarbakır'da, Hakkâri'de ve diğer bütün illerde, bölge illerinde, Kürt illerinde kolluk gücünün, korucunun, JÖH'ün, PÖH'ün çok ciddi bir baskısı var halk üzerinde ve halk, bırakın sandıkta gidip istediği oyu kullanmayı, sandığa gitmemesi noktasında da ciddi bir şekilde baskı altına alınıyor. Delil mi istiyorsunuz? Size bunun delilini ve belgesini okuyacağım.

Ağırlıklı olarak sadece HDP'nin ve AKP'nin oy aldığı 12 ilde; Ağrı, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Hakkâri, Mardin, Muş, Urfa, Siirt, Şırnak ve Van'da 16 Nisan referandum sandık sonuçlarını inceledik. 306 sandıkta sıfır "hayır" oyu çıkmış. Bu sandıkların neredeyse tamamının köylerde kurulduğunu da not etmek istiyorum. Benzer şekilde, yüzde 90'ın üzerinde "evet" oyu çıkan sandıklar incelendiği zaman 1.638 sandıkta "evet" oyu oranı yüzde 90 ve üzerinde çıkmış. Bu sandıkları da incelediğimiz zaman sandıkların da tamamına yakınının aynen, yine köylerde kurulduğu kaydedilmiş.

Şimdi, burada "evet" yönünde kullanılan oyların dikkatinizi çekmesini istiyorum. Orada tümüyle ya korucular silah zoruyla kendileri oy kullanıyorlar ya da jandarma -bizzat tanıklık ettik, heyetlerin gitmesine izin verilmiyor- ya da farklı birçok hileyle, baskıyla, tehditle oylar sandıklardan bu şekilde çıkarılıyor.

Yine, ağırlıklı olarak HDP ile AKP'nin yüksek oy aldığı bu 12 ilde 1 Kasım 2015 seçimlerinde AKP'nin yüzde 90 ve üzerinde oy aldığı sandık sayısı sadece 919. Ama bu rakam gelin bakın ki 16 Nisanda nasıl artmış? Yüzde 100 oranında artmış ve referandumda bu sandık sayısı 1.638'e yükselmiş. Kasımdan nisana AKP'nin oy oranının yüzde 100 arttığı -resmî sonuçlara göre söylüyorum- bellidir.

Şimdi, seçim hileleri bu nedenle, sadece böyle burada işte sözlü olarak, algıyı tersine çevirerek, yalan yanlış bilgilerle olmaz. Eğer bir baskı varsa, bir tehdit varsa bunun nasıl olduğunu sizin gibi kitaplardan okumadık, sizin gibi uzaktan duymadık. Biz o sandık başlarında korucuların insanları nasıl dövdüğünü, nasıl silahlarıyla o sandık başlarında durduğunu yıllardır, on yıllardır deneyimlemişiz. Baro adına bile, her seçimde baro başkan vekili olarak, yöneticisi olarak gidip orada gözlem yaptığımızda bunları tutanaklarıyla tespit ettik. Ve şimdi bu da yetmiyor, artık diyorlar ki bütün sandıkları zapturapt altına alalım, kolluk gücü bulunsun, her türden kolluk gücü bulunabilir, halk orada oyunu veremesin; hakikat budur.

Diğer mesele, yine Anayasa Komisyonundan yapılan açıklamalarda, ısrarla Anayasa Komisyonunda da deniyor ki: "Ya, sahte oy nasıl olsun? Oy pusulası filigranlı." Şimdi, açıkçası vatandaş filigranlı filigransız, bunu çok bilmiyor. Onlar da diyorlar ki, yüzde 90'ı öyle düşünüyordur: "Ya, Hükûmetin vardır bir bildiği. Filigranlı demek, YSK'nin bastığı oy pusulası demek." Doğru, burada bir yanlışlık yok ama gelin görün ki yasa koyucu bundan önce bir tedbir almış ve demiş ki: "Filigranlı oy olması yetmez, bunun mühürlenmesi gerekir sandık kurulu tarafından." Neden? Çünkü basılan oy sayısı, filigranlı oy sayısı on milyonlarca fazla basılıyor, bunlar başka şekilde kullanılabilir.

Şimdi, bunu daha açık anlatayım. Şimdi, oy pusulasının filigranlı olması mührü gereksiz kılıyor mu? Bu soruya cevap arıyoruz. Kemal Gözler çok iyi bir anayasa hukukçusudur, bu konuda çokça tartışmalar yaptı. Ben de onun yazılarını kendimce takip ediyorum. Şimdi, burada şöyle: Nasıl tek başına bir oy pusulasının filigranlı olması sahte oy kullanılmasını engellemiyorsa filigran da oyun sahte veya hileli olmadığını değil, oyun kendisinin kullanıldığını yani oy pusulasının YSK tarafından basıldığını gösterir. Daha açık bir ifadeyle, oy pusulası filigranlıysa şu doğrudur: YSK tarafından bu oy pusulası basılmıştır, burada bir tartışma yok. Peki, hileli oy nedir, oy pusulasının sahte oluşu nedir? Bunlar aynı şeyler değildir, ayrı şeylerdir. Bir kere, oy kullanmaya gelmemiş bir şahıs düşünelim. Fatma teyze oy kullanmaya gidemedi, o gün yataktaydı. Başka bir kişi Fatma teyze yerine filigranlı bir oy pusulasına tercih mührünü gayet tabii olarak basabilir. Bu durumda, oy pusulası sahte değil, tabii ki sahte değil. Ya da herhangi bir şekilde gidemedi. Burada oyun kendisi hilelidir ama. Oy pusulasının sahte olmaması oyun hileli olarak kullanılmadığı anlamına gelmiyor.

Şimdi, YSK referandumda şöyle bir açıklama da yaptı, açıklamasını söyleyeceğim: Uygulamada gerektiği için seçmen sayısından fazla miktarda oy pusulası bastırmış. Şimdi, YSK'nin resmî açıklaması: Beş gün kala, 7 Hazirana beş gün kala YSK Başkanı Sadi Güven şöyle bir açıklama yaptı, Türkiye'de 53 milyon 741 bin 838 seçmen olduğunu, seçim için de 73 milyon 988 bin 955 oy pusulası bastırıldığını açıkladı. Aradaki farkı bulun, 20 milyondan fazla. Neden olarak da Seçim Yasası'nı gösterdi. Şimdi, ortada filigranlı 20 milyon oy var ve bu yasa da diyor ki: "Seçim pusulası mühürsüz de olsa, mühürlü de olsa geçerlidir. Filigranlı olması yeter." Şimdi, madem öyle -daha önce de vekil arkadaşlar söylediler- niye mühür arıyoruz ki? O zaman filigranlı oy pusulasını eşit sayıda basalım, 53 milyonsa 53 milyon basalım, zimmetleyelim sandık kurulu başkanlarına ve mühür hiç vurulmasın, ne gerek var?

Şimdi, hem mühür vurursan geçerli hem mühür vurmazsan geçerlide kesinlikle bir oyun var, orada başka bir hile var ve bu hile, bu yasa halkın, bizim gözümüzün içine sokula sokula burada gece yarısı geçirilmeye çalışılıyor. Burada, kötü niyetli birilerinin eline geçti filigranlı oy pusulası, bunun garantisi var mı? Yok. Biz çöp kutularından, sokaklardan kullanılmış oylar topladık, bunların fotoğrafını çektik, bunları dilekçemize iliştirip il seçim kurullarına, YSK'ye verdik. Ağrı Taşlıçay unutmadığım ilçelerden biridir ama yanmış, yakılmış, yırtılmış oy pusulalarını belgelediğimiz hâlde seçim kurulları itirazımızı kabul etmedi. Neden? Çünkü iktidar partisinin isteği dışında bir karar veremez. Çünkü YSK, iktidar partisinin talebi ve denetimi, emri dışında bir karar veremez. İşte, burada hileli olup olmamasının ölçüsü filigranın kontrolüyle değil mührün denetlenmesiyle anlaşılabilir. Bu konuda da kamuoyunu yanıltmaya devam ediyorsunuz ama emin olun, vatandaş oyunu nasıl kullanacağını çok iyi bilir ve bu cevabı size en yakın seçimde verecektir diyor, teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Danış Beştaş.