| Konu: | Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 69 |
| Tarih: | 12.03.2018 |
İLHAN CİHANER (İstanbul) - Herkesi saygıyla selamlıyorum.
Aslında çok tekrara girmeden, değinilmemiş birkaç şeye değinmek istiyorum. Bunlardan birisi, bu tartıştığımız yasanın, çoktan kabul edilmiş yasanın ahlaki zemini. Yani şu soruyu aslında, AKP elitleri aslında onu murat ettikleri için, onların dışındaki tüm AKP'ye destek veren, milletvekilleri dâhil yurttaşlarımıza soruyorum: Şöyle bir hesap yapılmış, herhangi bir oy artışı olmasa, geçen seçimlerde alınan oyun aynısı alındığında AKP ve MHP ittifakının 10 milletvekili artırdığı görülüyor. Bunu siz içinize sindirebiliyor musunuz? Yani oy artırmıyorsunuz...
ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Ya seçim olmamış, seçim. Seçim olsun önce.
İLHAN CİHANER (Devamla) - Bakın, geçmiş seçimden bahsediyorum. Bu, şu anlama geliyor: Diğer partilerden alınmış -çok amiyane tabiriyle- apartılmış, kopartılmış, çalınmış milletvekilliği anlamına gelir. Bu ahlaki zemini nasıl içinize sindireceksiniz? Zaten murat edilen şey bu.
Bir soru daha: 2007 ya da 2011 seçimlerinde bu ittifak gündeme gelseydi AKP ya da MHP bu ittifaka "evet" der miydi? Bunun şöyle bir siyasi önemi de var: Türkiye siyasetinde...
MEHMET METİNER (İstanbul) - Varsayımlar üzerinden suçlamanız hiç de ahlaki değil.
İLHAN CİHANER (Devamla) - Suçlama yok, sadece ahlaki zemini hatırlatıyorum, suçlama yok.
MEHMET METİNER (İstanbul) - Varsayımlar üzerinden suçlamak ahlaki değil.
İLHAN CİHANER (Devamla) - 2007, 2011 seçimlerinde bu ittifak gündeme gelir miydi? Herhâlde gelmeyecekti çünkü ne AKP'nin bu oy artışına ihtiyacı olacaktı ne de MHP'nin bu artışa ihtiyacı olacaktı.
Türkiye siyasetinde -siyasi sonuçları çok tartışılmıyor bu yasanın- ne olursa olsun darbelerle, siyasi mühendislik çabalarıyla, baskılarla yok edilemeyen dört ana akım siyaset var, daha önceden de bunları anlatmaya çalıştık. Bu dört ana akım siyaseti siz eğer siyasi mühendislikle, baskıyla, darbeyle ortadan kaldırırsanız ya büyük toplumsal gerilimler çıkar ortaya ya da işte benzerlerini yaşadığımız büyük altüst oluşlar olur. Şu anda yapılmak istenen şeylerden birisi de bu. Dolayısıyla, bu siyasi boyutun da görülmesi lazım.
Bir ahlaki sorun daha: Anayasa değişikliği referandumunu propaganda ederken en çok kullanılan şeylerden birisi, baraj kalkacaktı, koalisyonlar ortadan kalkacaktı. Şimdi, bu barajın -o dönemki politikalarınızı da propagandanızı da düşündüğünüz zaman- muhafaza edilmesini ahlaki olarak nasıl sindiriyorsunuz? Çünkü bu sistem doğrudan doğruya barajsız bir sistemi getiriyordu. Özellikle adı Cumhur İttifakı konuluyor bunun. Bu doğrudan doğruya ittifak değil, aslında bir cephe politikası çünkü kendi oluşturduğunuz ittifakın dışındaki tüm diğer bir araya gelme ihtimallerini ahlaken mahkûm etmeye çalıştığınız gibi aynı zamanda kriminalleştiriyorsunuz yani orada var olma ihtimali olan tüm yapıları kriminalleştiriyorsunuz ve bir de aday barajı getiriyorsunuz. Aday barajından kastım, değişik gerekçelerle milletvekilleri tutuklanıyor, adam eksiltiliyor. İşte, en son örneğini Enis Berberoğlu'ndan sonra Ahmet Yıldırım olayında da gördük. Basit bir eleştiriden dolayı milletvekilliği düşürüldü, sırada birçok milletvekili var.
Şimdi, sanırım Cemil Meriç'in sözüydü bu: "Bir diğerine kör, sağır oldu." Şu anda sizin kör, sağır olduğunuz kesim toplumun çok önemli bir kesimini oluşturuyor ve herkes şunu tartışıyor: Bunlar -AKP elitlerini kastediyorum- acaba seçimle giderler mi? Şimdi, bu soruyu da sizlerin bir düşünmeniz lazım. Acaba gerçekten seçimde kaybederse AKP elitleri, normal, demokratik bir sistemde olduğu gibi seçimi kendilerinden sonra gelenlere teslim edecekler mi? Şimdi, tüm bu tartışmalar aslında bu sorunun etrafında dönüyor. Size düşen, bu güvenceyi vermektir.
Tüm AKP'lilerin şunu düşünmesi lazım: Niçin muhalefetteki partiler bir araya geldiler? 2015 seçimlerinde, 2011 seçimlerinde -hatta ona bir dönem MHP de dâhildi- seçimde yolsuzluk, usulsüzlük olmasın diye mücadele ettiler. Kime karşı ettiler bunu, niye ettiler, bunu lütfen bir düşünün. Bu güvensizliğin kaynağı ne? Bu iki soruya yanıt verirseniz, sanırım, burada ne demek istediğimizi de anlayacaksınız.
Bu saatte yapılmasını sorguladı arkadaşlarımız. Niçin bu saatte yapılıyor? Sanırım, bu 24'üncü maddedeki, yerel seçimlerle ilgili olsa gerek...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İLHAN CİHANER (Devamla) - Pardon Başkanım, bir cümle...
BAŞKAN - Buyurun Sayın Cihaner.
İLHAN CİHANER (Devamla) - ...Anayasa'nın 67'nci maddesindeki seçim kanunlarındaki değişikliklerin bir yıl içerisinde uygulanamayacağına dair hükmü herhâlde baypas etmek için olsa gerek çünkü seçim bölgelerinin birleştirilmesi hükmü, sanırım, yerel seçimlerde de etkili olacak. Galiba buna yetişmek için bu saatte getirmiş oldunuz bu değişikliği.
Herkesi saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Cihaner.