GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:69
Tarih:12.03.2018

HÜDA KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi tekrar saygıyla selamlıyorum.

İttifak yasasıyla -bir gecede tamamını geçirip- ülkeyi selamete eriştireceğinizi zannediyorsunuz değerli arkadaşlar. Ülkedeki dramı, bırakın onu şu Meclisteki dramı anlatmaya kelimeler yetmiyor. 28 Şubatı, geçtiğimiz haftalarda... Burada AKP adına konuşan arkadaşlarımız "Biz bu örnekleri anlatıyoruz ki bunları başkaları da yaşamasın diye." demişti. "Başkaları da yaşamasın." diyen iktidar, bir partinin genel başkanını eleştirdi diye aynı anda 2 vekilimizin birden vekilliğini düşürdü.

Seçim güvenliği: OHAL varken Silahlı Kuvvetlerin her çeşit, en ufak yerellere kadar hâkimiyetinin, gücünün, etkisinin olduğunu bildiğimiz hâlde nasıl seçim ve sandık güvenliği sağlanacak ki bunun sağlanamayacağını sizler de çok iyi biliyorsunuz. Böyle demokratik ifadelerle, efendim, sandık güvenliğiyle, şeffaflığıyla, güvencesiyle, sağlıklı bir seçim yapılabilecek, evrensel kriterlere göre bir sonuç alınabilecek gibi bir derdinizin, bir tasanızın olmadığının da farkındayız. Bırakın bu tasanın olup olmamasını, biraz önce Ayşe Acar Başaran Vekilimiz burada, sözünü toparlarken en makul şekilde "2019'da halkın nasıl cevap vereceğini göreceksiniz." dediğinde, burada -görmedim ama sesini duyduk- sözünü bilmeyen bir arkadaşımız "Siz olmayacaksınız." dedi. Planı, zihniyeti, kafası böyle işleyen bir mantalite, bir iktidar, bir plan, bir gelecek bu ülkeye çiziliyorsa, böyle bir plan yapılıyorsa, bir partinin yok olması, hiçleştirilmesi, linç edilmesi, vekillerinin vekilliklerinin düşürülmesi... Kapatamıyorsunuz "Parti kapatan bir iktidar olmayalım." diye, bunun farklı yollarıyla bir partiyi yok etmeye çalışıyorsunuz. Sese, söze, muhalefete, eleştiriye tahammül edemiyorsunuz ve burada, nasıl bir yürek, nasıl bir vicdan, nasıl bir demokratik zihniyettir ki -olmadığını gördük- kalkıyor "Siz olmayacaksınız." diyor bir arkadaşımız burada ve burada Sayın Başkanımız dâhil "Sen ne diyorsun? Bu nasıl bir ifade? Burası bir hukuk devleti, burası demokratik Türkiye Cumhuriyeti." diye bile hiçbir arkadaş, kimse tepkisini göstermedi. Bunun normalde disiplinlik bir cezası olması lazım. Normalde, böyle bir sözün burada söylenemiyor olması lazım; ahlaka, vicdana, demokrasiye, bir zerre insanlığa inancı olanın böyle bir sözü burada sarf edemiyor olması lazım fakat kimseden böyle bir çıtın çıkmadığını görüyoruz.

Sevgili arkadaşlar, sabahtan bu yana, rahmetli Mehmet Akif Ersoy'un sözlerini anmasını ve doyasıya, her şeyde olduğu gibi, istismarını bol kepçe gördük burada.

Mehmet Akif Ersoy'un bir dizesini ben de sizlere okuyacağım arkadaşlar:

"Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim.

Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim.

Adam, aldırma da geç git, diyemem aldırırım.

Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım.

Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu

İrticain şu sizin lehçede manası bu mu?"

Sevgili arkadaşlar, bir de yine aynı partinin vekilleri bir taraftan Abdülhamit güzellemeleri burada yapıyor, bir taraftan Mehmet Akif Ersoy güzellemeleri yapıyor. Biz, Mehmet Akif Ersoy'un zulüm, mazlum, eleştiri ve o din istismarı yapanlara yönelik yazdıklarını, çizdiklerini okuduğumuzda...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HÜDA KAYA (Devamla) - ...nasıl bir Kur'an emekçisi, adalet emekçisi olduğunu görüyoruz ve bu yazdıklarının muhatabının da kim olduğunu biliyoruz.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Kaya.

HÜDA KAYA (Devamla) - Burada bir zihin karışıklığı olduğunu görüyorum. Bu yasa ülkemizin hayrına olmayacaktır.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)