| Konu: | Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 69 |
| Tarih: | 12.03.2018 |
HALUK PEKŞEN (Trabzon) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; bizim Karadeniz'de çok ünlü bir film var, "Oflu Hoca" filmi. Emin olun, onun senaristleri bile bu kadar yetenekli değil. Yani maşallah, bu seçimlerin güvenliği, seçim ittifakı, yani müthiş bir hikâye. (CHP sıralarından alkışlar) O kadar güzel bir hikâye ki hikâyenin iki ana başlığı var. Unutulan bir tek kısmı var yalnız, mezarlığa sandık koymayı unutmuşsunuz. Niye? Çünkü mezarlıktan seçmen üretilmiş, tam 2 milyon 537 bin. 2 milyon 537 bin kişi gerçekte ölü oldukları hâlde nüfus kayıtlarında hâlâ yaşıyor ve sağ gözüküyor. Demek ki 2 milyon 537 bin seçmenimiz var. Ama yetmemiş, hızınızı alamamışsınız, bir de hiç var olmayan, gerçekte hiç dünyaya gelmemiş olan kişilere de sahte birer vatandaşlık numarası vererek bir de böyle seçmen kişiler üretmişsiniz. Maşallah o anlamda da sizleri kutluyorum.
Şimdi, böyle bir durumda seçimler nasıl organize edilecek, nasıl yapılacak? 2 milyon 537 bin kişiye ilişkin "Alo, mezarlıktan arıyorum, oy kullanabilirim..." Bu insanlar sağ olduklarına göre, bunları dirilttiğinize göre oy kullanmalarında da hiçbir mahzur yok. Gerçekten kutluyorum sizi, insanlık tarihinde bu kadarını, gerçekten...
Hani o "hamur abi" vardı, biliyor musunuz? Aslında ona, kanunları uygulayan devletlerde "Hammurabi" derler ama sizin döneminizde bunların adı olsa olsa "hamur abi" olur. Yani maşallah, kanunları da böyle muvazaa zinciri içerisine aldınız ve inanılmaz bir uygulama beceriniz var. Müthiş bir yetenek gerçekten. Seçmen sahte, kayıtlar sahte, sonuçların da gerçek olmasını beklemek bizim için de cidden büyük bir cesaret olacak yani. Kutluyoruz sizi.
Anayasa oylamasında, referandumda o sahte oylara niye ihtiyaç duyduğunuzu anladık. 2 milyon 537 bin sahte oy niye üretilmiş? O sahte oylar atılsın diye üretilmiş. Şimdi de tam böyle... On gündür soruyorum, "Ya, bu sahte vatandaşları niye ürettiniz, bu sahte kimlikler nüfusta niye hâlâ kayıtlı, bu insanlara bir vatandaşlık numarası sahte olarak niye verdiniz?" diyorum, ne Sayın Adalet Bakanından ne devletin seçim kurulundan ne nüfus, vatandaşlık işlerinden çıt çıkmıyor. Niye? Ya, hepiniz biliyorsunuz. Hani bir laf var ya: "Hepiniz oradaydınız." Oradasınız. Merak edeniniz oldu mu? Hiç merak edeniniz olmuyor mu: "Ya, şu kayıtlara bir bakalım Allah aşkına, gerçekten kim sahte, kim değil." diye. Ben burada söylüyorum, anlatıyorum ama benim ağabeyim gitti dedi ki: "Ya, sen onu bunu söylüyorsun, bizim aile kayıt tablosuna bir bak, burada da anneannemizin annesi de meğerse yaşıyormuş." Rahmetli anneannemin annesini dirilttiğiniz için sizi kutluyorum ama adresini, ikametgâhını bulamadım, nerede oy kullanacağını da öğrensem gidip oy kullanırken de en azından tanışma fırsatım olur. (CHP sıralarından alkışlar) Şu hâle bakar mısınız ya, memleketin konuştuğu şeylere bakar mısınız ya, şu hâle bakar mısınız.
Oflu Hoca filminin finali şöyle oluyor, diyor ki: "Ya, sandık korkusu Allah korkusunun önüne geçmişse her yol mübahtır." Tam böyle olmuş. Muvazaaya bakar mısınız ya. Sandığa takılacak diye bir siyasi parti, ideolojisi olan, siyaset tarihinde yeri olan, güçlü bir söylemi olan bir siyasi parti muvazaaya muhtaç hâle gelmiş. Ne olmuş? Muvazaa yapacaksınız ve Anayasa Mahkemesi bu muvazaayı görmeyecek. Size yemin ediyorum, bunu Anayasa Mahkemesi bile görmeye mecbur. Bunu görmeyen Anayasa Mahkemesi, siyasi tarihte, o 900 rakımlı tepede hiçbir şekilde oturamaz, onu orada oturtturmayız. (CHP sıralarından alkışlar) Burada nefes yoruyoruz, zannediyorsunuz ki buradan seçimlere bu yasayla gideceğiz ve oradan bir sonuç elde edeceksiniz. Bunlar boş hayaller, bunlar boş hayaller. Emin olun, bütün siyasi iktidarlar aynen... Tıpkı Saddam'ın döneminde de seçimler böyle yapılmıştı, Kaddafi de seçimleri aynen böyle yapmıştı. Siz de bu tuzağa doğru hızla gidiyorsunuz ama bilin ki 2019'dan sonra gideceğiniz yer Yüce Divandır. Eğer bu yasalara güveniyorsanız... Bu yasaları da size bir cümleyle hatırlatayım: Saddam'ı yargılayan yargıca Saddam kızıyor: "Bu nasıl yargılama? Bu nasıl bir yargı düzeni?" diyor. Ne dedi yargıç ona? "Bu yasaları siz çıkardınız, siz." Bu yasaları çıkarmaya devam edin. Bu yasaları bir gün Türkiye önünüze koyacak, buna emin olun. Bu yasaları önünüze koyacağız ve kendi çıkardığınız bu yasalardan dolayı çok ahlarla vahlarla karşılaşacaksınız. Bizim gibi ülkelerde siyaseti yasaların arkasına sığınarak yapmaya çalışırsanız emin olun siyaset yapacak yasa da bulamazsınız.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Pekşen.