| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 69 |
| Tarih: | 12.03.2018 |
MHP GRUBU ADINA DENİZ DEPBOYLU (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Aydın'daki hava kirliliğiyle ilgili olarak Cumhuriyet Halk Partisi tarafından verilmiş olan önerge üzerinde, Milliyetçi Hareket Partisi adına, grubum adına söz almış bulunmaktayım. Sözlerime başlamadan önce aziz Türk milletini ve Gazi Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Aydın'da, evet, bir hava kirliliği var, bunu, birçok kez grubumuz adına ben dile getirdim ve bu hava kirliliğinin yaz kış devam etmesini de dikkate aldığımızda en önemli ve belki de tek etkeninin jeotermal santrallerden salınan gazlar olduğu noktasında herhâlde hepimiz hemfikiriz. Aydınlılarımız maalesef bu buharla birlikte salınan ağır metalleri solumak durumunda kalıyor ve tabii ki yine, bu ağır metallerin yarattığı kirlilikle de başa çıkmak zorunda kalıyor.
2007 yılında çıkarılan jeotermal yasasıyla Aydın topraklarının yüzde 80'i jeotermal santrallerin kullanımına açıldı. Şu anda Türkiye'de üretimde olan tüm jeotermal santrallerin yüzde 85'i Aydın'da. Türkiye'de gelecekte yapılması düşünülen tüm jeotermal santrallerin yine yüzde 70'i Aydın'da planlanıyor. Aydın'da jeotermal santrallerin yapılması için de birçok zeytin ağacı ve incir ağacı maalesef kesilmek durumunda kalınıyor.
Adnan Menderes Üniversitesi bir araştırma yapmıştı ve burada hava kirliliğinin, özellikle havada bulunan sülfürün 1.000 ila 2.000 ppm arasında bulunduğunu bildirmişti ve biz biliyoruz ki bir insanın etkilenmeye başladığı en düşük düzey 2 ppm yani Aydın gerçekten zehir soluyor. E bu noktada tabii ki bunları bizim masaya yatırmamız gerekiyor. Ayrıca Aydın'da şu anda 23 jeotermal tesisinden 13'ünde ÇED raporu alınmadı. Bunlarda ÇED raporu da aranmıyor ama Aydın tarım bölgesi. Bunların dikkate alınması gerekiyor.
Ülkemizde jeotermal kaynakların yüzde 67'si konut ısıtması, yüzde 18'i sera, yüzde 9'u termal tesis ısıtmasında kullanılırken Aydın'da maalesef bunun yüzde 95'i elektrik için kullanılıyor ve yerel halk da zaten bunun diğer nimetlerinden yararlanamıyor. Kaldı ki şimdi bir de jeotermal alanı olarak zengin bulunan çiftlik bölgesinin de ihaleye açıldığını biliyoruz. Burada da seracılığın yapılmayacağı ortada çünkü bu da yine elektrik üretimi için ihaleye açılmış durumda. E bütün bunların da dikkate alınması gerekiyor. Sadece hava değil, toprak ve su da önemli.
Yalnız, burada, Cumhuriyet Halk Partisi de iğneyi biraz kendine batırmak durumunda çünkü Büyükşehir Belediyesi hâlâ arıtma tesislerini yapmadı. Bu noktada da dikkat edilmesi lazım.
O nedenle tüm kirliliğin araştırılması için bir araştırma komisyonu kurulması noktasında biz destekliyoruz.
Saygılarımı sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim.