| Konu: | 12 Mart İstiklal Marşı'nın kabulünün 97'nci yıl dönümüne, 12 Mart Erzurum'un kurtuluşunun 100'üncü yıl dönümüne, Berlin'de Koca Sinan Camisi'ne yönelik saldırıyı şiddetle kınadığına, 12 Mart askerî darbesinin 47'nci yıl dönümüne ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin Afrin'de hiçbir sivilin burnu kanamadan operasyon gerçekleştirdiğine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 69 |
| Tarih: | 12.03.2018 |
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Sayın Başkanım, teşekkürler.
İstiklal Marşı'nın Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabulünün 97'nci yıl dönümündeyiz. İstiklal Marşı, 1918'de Mondros Mütarekesi, 19 Mayıs 1919'da Gazi Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkışı, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinin ortak bir irade etrafında toplanması, Meclisin açılması, çok zor şartlarda bu milletin bir varlık-yokluk kavgasına, savaşına girmesinin ardından oradaki toplumsal ve politik şartları ince bir duyarlılık, güçlü bir ses, geleceğe de mesaj veren bir anlatımla ortaya koyan bir marştır. Dönemin ve bütün zamanların büyük şairlerinden Mehmet Akif Ersoy tarafından kaleme alınmıştır, kendisine sipariş edilmiştir, ancak onun tarafından yazılabileceği ifade edilmiştir ki bu görüşlerin ne kadar doğru olduğunu hem dönemindeki durumdan gelen şiirlerden hem de İstiklal Marşı'nın kendisinden çıkartmak mümkün.
İstiklal Marşı'nın sözlerini hepimiz biliyoruz. Bu ülkenin "Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak." diye bu yurdun üstünde tüten ocakların kaderlerini birbirine bağlayan, 1921'in, o tarihî şartlar içerisinde bu kader ortaklığını aynı zamanda geleceğe de bir mesaj olarak ileten bir marş, bir İstiklal Marşı olması bakımından da hem zamanına hem de gelecekteki insanlara, bu ülkenin çocuklarına konuşan bir marştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Bostancı.
Bir dakika ek sürenizi veriyorum.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Mehmet Akif Ersoy'un nasıl bir ahlak ve vicdan insanı olduğunu herkes bildiği için, bunu ayrıca anlatmaya gerek görmüyorum.
Erzurum'un kurtuluşunun 100'üncü yıl dönümü. Erzurumlu hemşehrilerimize buradan selam gönderiyorum.
Almanya'nın Berlin şehrinde Koca Sinan Camisi'ne yönelik saldırıyı şiddetle kınıyorum.
Batının iki yüzünden bahsedilir. Bir yüzü bağnazlık ve yobazlıktır, körlüktür, vahşettir, sömürgeciliktir; diğer yüzü hoşgörüdür, evrenseldir, bütün kültürlere ve medeniyetlere açıktır. Her ikisine ilişkin de sayısız örnek olduğunu biliyoruz. Ümit ederiz ki Avrupa kendi içinde gün geçtikçe büyüyen ve şüphesiz birtakım nedenleri olan bu bağnazlığa, bu hoşgörüsüzlüğe, bu saldırganlığa karşı yine kendi müktesebatında bulunan değerler çerçevesinde mukabele eder.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Bostancı, son ek süreniz, bir dakika.
Buyurun, tamamlayın lütfen.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - 12 Mart 1971'deki askerî darbenin yıl dönümündeyiz. Cemal Madanoğlu tarafından daha önceki günlerde girişilmek istenen bir cunta darbesine karşı sonradan yapılmıştır. O dönemleri hatırlayalım, askerî darbelerin sivil ayağı olarak birtakım insanlar millî demokratik devrim tezlerini ortaya koyuyorlardı; o dönemi yaşayanlar ve literatürü takip edenler bilirler, askerlerin ve sivillerin ortaklaşa bu memleketi yönetmesi gerektiğine, Türkiye'nin toplumsal şartlarının ancak buna izin verdiğine yönelik bir yaklaşımdı, askerî darbeleri meşrulaştıran bir yaklaşımdı. Bu ülke darbelerden çok çekti. Kerameti kendinden menkul askerî darbeler ile yine bir askerî darbe olan 15 Temmuza karşı çıkan ve hukuk çerçevesinde, Anayasa çerçevesinde buna mukabele eden uygulamaları aynı mecrada değerlendirmeyi hiç uygun bulmadığımızı ifade etmek isterim.
Afrin'de Türkiye'nin operasyonu devam ediyor. Hilal, inşallah, dolunay olacak. Orada terör örgütü kendi karakterine uygun şekilde sivilleri kalkan yapmak istiyor. Terör örgütüne destek olanlar halkların, insanlığın düşmanıdır. Terör örgütü kendi karakterine uygun bir şekilde davranıyor ama Türk Silahlı Kuvvetleri hiçbir sivilin burnu kanamadan bu operasyonu gerçekleştiriyor, gerçekleştirmeye devam edecek.
Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bostancı.