GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:68
Tarih:08.03.2018

MEHMET ALİ ASLAN (Batman) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Arkadaşlar, dün burada dile getirmiştim, evet, soru önergelerimize cevap verilmiyor. Bazen bakan beylere ilgili sorunları iletiyoruz, maalesef çözümü konusunda bir adım atılmıyor. Bunlardan bir tanesi de 30/11/2017 tarihinde tutuklanan Demokratik Bölgeler Partisi Ömerli eski İlçe Eş Başkanı Esma Yılmaz. Kendisi tutuklandıktan sonra Mardin Cezaevine konur, o esnada 4 aylık bir bebeği vardır. Arin Yaren bebek, tabii, solunum sorunu çektiği için günde iki kez cihaza bağlanmak durumunda bırakılıyordu, bundan dolayı da babası Mardin'de yaşadığından her gün sağlık ocağına, hastaneye gidip onun tedavisini yaptırdıktan sonra tekrar annesine, cezaevine bırakıyordu. Ama ne oldu? Kısa bir süre sonra Esma Yılmaz Başkanımız Urfa 2 No.lu T Tipi Cezaevine sürgün edildi ve bebeği de tabii onunla götürülmek zorunda kalındı. Bu sefer de tedavisi aksadı çünkü Urfa'da onu sürekli cezaevinden alıp sağlık ocaklarına, ilgili sağlık birimlerine götürecek kimse yoktu. Düşünün, bunun kadar insani bir şey olabilir mi? Biz dedik ki: Bari Mardin'de kalsın ki hiç olmazsa bebeği babası her gün alıp sağlık ocağına tedaviye götürsün. Bu bile maalesef çok görüldü ve bu da yetmezmiş gibi Esma Yılmaz ve arkadaşlarına hücre hapsi verildi. Zaten koğuş ortamında solunum zorluğu çekiyor ve cihaza bağlı, günde iki kez bağlıyorlar, üstüne yetmezmiş gibi annesine ve arkadaşlarına bahanelerle hücre cezası verildi.

Yaren bebek hücrede yaşayamaz arkadaşlar. Allah korusun, Allah göstermesin, onun başına bir durum geldiği zaman başta iktidar olmak üzere bütün Meclis sorumludur. Bakın, ben bu konuda bir ay önce de soru önergesi vermiş bulunmaktayım. Ya, bir bebeğin hayatını kurtarmak, bir bebeği rahatlatmak da eğer size zor geliyorsa ya da bunu başaramıyorsanız gerçekten kendinizi sorgulamanız gerekir diye düşünüyorum.

Bakın, size o dünyalar tatlısı Arin Yaren bebeğin de fotoğrafını gösteriyorum yani anlattıklarımız hakikidir, böyle hayalî bir şeyler anlatmıyoruz. Herkes kendi çocuğunu bir bunun yerine koysun yani sizin çocuğunuz olsa siz de acaba bu anlamda tepkisiz mi kalırdınız?

İşin ilginç kısmı, hem ulusal hem uluslararası hukuk normlarında ve bizim Anayasa'mızda, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'da hamile kadınların ve 6 aydan daha küçük bebeği olan kadınların tutuklanması yasaklanmıştır. Peki, bu hüküm neden uygulanmıyor? Yani kanunun üzerinde, yasanın üzerinde bir yargı mı vardır ya da eğer yargı bağımsızsa Meclisin çıkardığı bu kanunu nasıl takmıyor, bunu da iktidarın sorgulaması gerekmiyor mu? Yani aşikâr, apaçık bir kanun maddesi var ve 700'e yakın 0-6 yaş arası çocuk şu anda cezaevinde, 45 hamile kadın şu anda cezaevinde. Çıktınız burada Kadınlar Günü'nü kutladınız, ne güzel, her şeyi tozpembe gösterdiniz ama kanuni haklarını bile savunamıyorsunuz. Yani şimdi, bu, ne perhiz ne lahana turşusu deme hakkını bize doğuruyor, keşke öyle olmasaydı.

Arkadaşlar, o kadar çok sorun var ki benim klasörlerle aslında buraya çıkmam lazım ama zaman darlığı oluyor.

Hepinizin malumu, ölen öğretmen Gökhan Açıkkollu -42 yaşında- 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ihbar edilmiş ve gözaltına alınmış. Buna da soru önergesi verdim, buradan okuyacağım: "Gözaltı süresi boyunca yapılan rutin sağlık kontrollerinde sürekli darp edildiğini...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayın Sayın Aslan.

MEHMET ALİ ASLAN (Devamla) - ...yüzlerce kez tokat ve tekme yediğini anlattı. Şeker ve panik atak rahatsızlıkları nedeniyle krizler geçirdi, 2 kez komaya girdi, hastaneye yatırıldı. Gözaltında kaldığı 13'üncü gün yaşadıklarına daha fazla dayanamayan öğretmenin kalbi durdu ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı Profesör Şebnem Korur Fincancı muayene belgelerine dayanarak hazırladığı raporda öğretmenin gördüğü işkence sonucu kalp krizi geçirerek hayatını kaybettiğini açıkladı." Daha ilginç kısmı: "7 Şubat 2018 tarihli Millî Eğitim Bakanlığının iade kararının da meslekten ihraç edilmiş olan Gökhan Öğretmenin eşine okul müdürü tarafından tebliğ edildiği öğrenildi." Yani adam işkencede öldü, sonra görevine iade edildi.

Biz bunları niye anlatıyoruz acaba? 107 bin insan OHAL Komisyonuna başvurmuş arkadaşlar; 1 değil, 2 değil, 3 değil, 5 değil. Yani haksızlıklar, zulümler var ki bu kadar çok başvuru var.

Teşekkür ediyorum, sağ olun. (HDP sıralarından alkışlar)