GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:68
Tarih:08.03.2018

AYHAN BİLGEN (Kars) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; keşke burada görüştüğümüz her konu, şimdi üzerinde çok söz söylemeye bile ihtiyaç olmayacak 20'nci madde kadar masum olsaydı, elektrikli taşıtların, elektrik motoru bulunan taşıtların motor gücüyle ilgili ibarenin düzenlemeye yazılmasıyla ilgili. Ama galiba bundan daha kritik bir gündemimiz var, o da bu Parlamentonun saygınlığı, bu Parlamentonun gerçekten toplumsal sorunları çözme konusunda güvenilirliği konusu. Tabii, bunun somut ölçütleri var aslında. İster anketlere bakın, siyasetçinin toplumdaki saygınlığı gün geçtikçe yükseliyor mu; siyasetten beklentisi, siyasetin sorun çözebilme kapasitesi gittikçe kalite olarak artıyor mu yoksa tam tersine siyaset, siyasetçi gittikçe itibarsızlaşıyor, gittikçe yıpranıyor mu?

Değerli arkadaşlar, elbette ki ülke sorunlarını çözmek, önce kendi saygınlığı, kendisine yönelik beklentiye cevap verecek bir iradeyi deklare etmekten geçer. Bir Parlamentonun saygınlığının belli ölçüleri vardır. Dünyada en azından kabul edilen genel geçer ölçüler vardır. Bunlardan birisi, herkesin, düşüncesini, fikrini özgürce ifade edebiliyor olmasıdır. Sokakta herhangi bir vatandaşın düşüncesini özgürce ifade edebilmesinin nasıl ölçüleri belliyse, kriterleri evrensel hukukta belliyse, Parlamentoların saygınlığında milletvekillerinin düşünce beyan edebilme özgürlüğünün kriteri de bellidir.

Değerli arkadaşlar, seçim kanunları tıpkı Meclislerin çalışma biçimleri gibi oluşma biçimlerinin kriterlerini ortaya koyar. Dolayısıyla, çalışmanın verimliliği, çalışmanın özgür olması, çalışmanın güven veriyor olması, aynı zamanda o organın nasıl oluştuğuyla doğrudan ilgilidir.

Şimdi düşünün ki Türkiye önümüzdeki hafta Genel Kurulda seçim güvenliğiyle ilgili ittifakları içeren bir paketi görüşecek ama OHAL'i tartışmadan, savaş koşullarında seçim yapmanın ne kadar demokratik, ne kadar meşru, ne kadar kabul edilebilir olduğunu konuşmadan, seçim güvenliğini sadece bir günün güvenliği gibi, sadece sabah başlayıp akşam biten oy kullanma ve oyların sayımının güvenliği gibi algılayarak hareket edecek.

Değerli arkadaşlar, milletvekillerimiz yargılanıyorlar, milletvekillikleri düşüyor, tutuklanıyorlar ve bu rakamlar dünyada hiçbir ülkeyle kıyaslanmayacak ölçüde, düzeyde. Bu Meclisin belki de saygınlığının en temel tarihî referanslarından birisi, kuruluş döneminde, henüz cumhuriyet yokken, savaşı yönetirken, Kurtuluş Savaşı'nda bile muhalefete tahammülün, en acımasız, en sert eleştirilere tahammülün bugünkünden çok daha yüksek düzeyde olmasındadır.

Değerli arkadaşlar, birçok milletvekilimizin yargılandığı dosyalar, kişisel hakaret davaları. Benim ve yine birçok arkadaşımızın yargılandığı dosyalar, 2911'e muhalefetten.

Şimdi düşünün ki seçim döneminde, seçim büromuzun önünde, Emniyetin kayıtlarına göre, yaklaşık 100 kişiye ben konuşma yapmışım, bunun gibi her gün hepimiz seçim döneminde onlarca konuşma yapıyoruz ama bununla ilgili fezleke hazırlanmış, 4 duruşmadır yargılanıyorum ama hâkim dosyayı kapatamıyor ve bu dosyadan dolayı il, ilçe yöneticilerimiz tutuklandılar, ben de yargılanmaya devam ediyorum. 100 kişi toplanmış, konuşmuşum, dağılmışlar. Emniyet tutanaklarında hiçbir vukuat yok, olay yok, çevreye zarar verme yok ve tutanak, fezleke 2911'e muhalefet yani diyor ki: "Valilikten izin alacaktınız, miting düzenleme prosedürüne uyacaktınız yani tertip komitesi oluşturacaktınız seçim döneminde ve seçim büronuzun önünde toplantı yapmak için bu prosedürün gereğini yapacaktınız." Şimdi, bu şartlarda, milletvekili, seçim döneminde seçim bürosunun önünde 100 kişiye hitap edemeyeceksek bu Parlamento hangi sorununu konuşacak, neyi tartışacak ve neyi çözme iradesini sergileyecek değerli arkadaşlar?

Venedik Komisyonunun kriterleri çok açık kriterlerdir ve Türkiye'yi bağlar. Türkiye Büyük Millet Meclisinin internet sitesine girdiğinizde de Venedik Komisyonunun meşru bir muhatap olduğunu raporları üzerinden, değerlendirmeleri üzerinden görürsünüz. Venedik Komisyonunun siyasetin meşruiyetiyle ilgili, seçimin meşruiyetiyle ilgili, parlamentoların oluşma biçimiyle ilgili kriterleri çok açık. Biraz önce ekonomiyle ilgili sanki hiçbir teknik ölçü, kriter yokmuş gibi bir tartışma yürüdü burada. Değerli arkadaşlar, siyasetin de ekonominin de net kriterleri vardır. Mesela, Maastricht Kriterleri vardır, hepimiz biliyoruz; faiz oranları, enflasyon rakamları, dış borç miktarı, cari açık, dış ticaret açığı, bütün bu rakamlar ekonominin net teknik kriterleridir. Siz bu kriterleri tanısanız da tanımasanız da...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayın Sayın Bilgen.

AYHAN BİLGEN (Devamla) - Teşekkür ediyorum.

...yok saysanız da sonuçta bu kriterler sizi hem uluslararası arenada hem de toplumsal memnuniyet açısından bir ölçüt, bir çerçeve zemin olarak sorgular, tartar ve siz o sıklette yarışırsınız, orada anılırsınız, öyle tanırsınız.

Değerli arkadaşlar, ister hukukun, demokrasinin, evrensel değerlerin kriterlerine bakın ister ekonominin kriterlerine bakın isterseniz inanç dünyasının kriterlerine bakın, her şeyi yeniden gözden geçirmeye değecek bir felaketle karşı karşıyayız. Ben daha önce bu kürsüden ifade ettim burada çirkin şeyler yaşandığında, bir kez daha ifade ederek bitireyim, belki bu ölçü, bu kriter bir şey ifade eder. Zümer Suresi'ndeki meşhur ifadedir: "Onlar, bütün görüşleri dinlerler, en güzeliyle amel ederler." deniyor. Sonunda da deniyor ki: "Bu, akıl sahiplerinin yoludur."

Değerli arkadaşlar, bu kürsüdeki konuşmalara tahammül göstermediğinizde sadece bu Parlamentonun saygınlığına daha fazla leke düşürürsünüz.

Herkesi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)