Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 68 |
Tarih: | 08.03.2018 |
KADRİ YILDIRIM (Siirt) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
8 Mart münasebetiyle ben de hissiyatımı birkaç cümleyle ifade etmek istiyorum. Benim aşağı yukarı 550-600 sayfalık bir son çalışmam vardır, konusu İslami feminizm. İnşallah nisanda çıkacak bu yayın. Bu münasebetle, İslam'ın kadına vermiş olduğu önem ve birtakım yanlış anlaşılmalarla ilgili bir şeyler ifade etmeye çalışacağım. Öncelikle şunu söyleyelim: Kadının mevcut durumunun İslam'ın iki temel kaynağı olan Kur'an ve doğru sünnetle alakası yok. Dolayısıyla kadını dövmek, kadının yönetici olmasına engel olmak, kadının şahitliğiyle ilgili spekülasyonlar ortaya koymak, miras vesaire bunların hemen hemen hepsi bu çalışmada yer almaktadır.
Evvela şunu ifade etmekte yarar var: Kur'an'ı Kerim'in bir suresinin adı "Nisa suresi"dir yani "kadınlar suresi"dir. Bu bile başlı başına Kur'an'ın kadına vermiş olduğu göstergelerden bir tanesidir. Hazreti Peygamber bir hadisinde "..."(X) diyor yani kadınlar erkeklerin öz kız kardeşleridir, üvey değil, dikkatinizi çekmek istiyorum, öz kız kardeşleridir. Yani erkeğin sahip olduğu bütün eşit hakların, bütün özgürlükçü hakların, bütün adil hakların hepsine kadınlar da sahiptir, üvey değiller, erkeklerin öz kız kardeşleridir, şakîka, bunlar öz demektir.
Yine bir hadisinde diyor ki Peygamber Efendimiz: "..."(x) "Çocuklarınız arasında eşit davranın. Eğer ben bir fark gözetecek olsaydım, şüphesiz kadınları üstün tutardım." Dolayısıyla burada da yine kadına eşitlikçi, özgürlükçü bir yaklaşım söz konusudur ve maalesef bugün İslam toplumlarında kadına dayak sanki İslam'ın bir emriymiş gibi, sanki Kur'an'ın bir emriymiş gibi telakki ediliyor. Bunu da yine Hazreti Aişe'nin yani bir kadın olan ve Hazreti Peygamber'in eşi olan, hanımı olan Hazreti Aişe'nin bir hadisiyle nakletmek istiyorum. Diyor ki Aişe Validemiz: "..."(X) Yani, Allah'ın Elçisi ömrü hayatında hiçbir zaman, hiçbir kadına el uzatmamış, hiçbir şekilde, hiçbir kadını dövmemiştir. Dolayısıyla, Peygamber Efendimiz'den daha rahat bir yaşam talep etmek üzere isyan eden, bakın dikkatinizi çekiyorum, isyan eden eşlerini bu hareketlerinden dolayı, bu isyanlarından dolayı Peygamber Efendimiz evden kovmamış, kendisi yaklaşık bir ay boyunca evi terk etmiş; bir ay sonra döndüğünde "Ey hanımlarım toplanın, ben size benden istediğiniz lüks hayatı veremiyorum; normal, fakir, ümmetim içerisindeki bireyler nasıl yaşıyorlarsa ben de öyle yaşamaya devam edeceğim. Ben bir kral gibi yaşamayı asla ve asla istemiyorum." deyip şu iki seçenek arasında bırakmış: "İsterseniz benimle bu mütevazı hayatı paylaşırsınız isterseniz de benden boşanma hakkınızı kullanırsınız, böyle bir seçenek de önünüzde vardır." dedikten sonra... Bakın Peygamber Efendimiz hanımlarını evden kovmadı, bilakis kendisi evi terk etti ve aşağı yukarı bir ay ayrılıktan sonra böyle hayırlı bir neticeyle mesele sonuçlandı ve eşleri de...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayın Sayın Yıldırım.
KADRİ YILDIRIM (Devamla) - ...bir kraldan istenen bir hayatı istemekten vazgeçti ve normal bir Müslüman, normal ümmet nasıl yaşıyorsa o şekilde yaşamayı tercih eden Peygamber Efendimiz'le birlikte yaşamayı tercih ettiler fakat maalesef Hazreti Peygamber'in vefatından sonra, özellikle vahiy ikliminden uzaklaşıldığı ölçüde kadınlar, sahip olmuş oldukları hakları yavaş yavaş yitirmeye başladılar. Hatta bir kaynağa göre Hazreti Ömer'e bir kaynağa göre de onun oğlu Abdullah'a dayandırılan şu söz çok meşhurdur: "İslam gelmeden önce biz kadınlara hem elimizi hem dilimizi uzatıyorduk fakat İslam geldikten sonra 'Hakkımızda anında ayet iner.' düşüncesiyle ve korkusuyla ne elimizi uzatabildik ne de dilimizi uzatabildik." Dolayısıyla Kur'an'ın ikliminden ve Hazreti Peygamber döneminden uzaklaşıldıkça kadına eller de uzatıldı, diller de uzatıldı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
KADRİ YILDIRIM (Devamla) - Umarız, bundan sonra böyle bir uzatılma olmayacak ve bu münasebetle 8 Martın bütün dünya kadınları için hayırlara vesile olması, eşit, özgür haklarına bir an evvel kavuşmaları dileğiyle saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)