GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:68
Tarih:08.03.2018

HDP GRUBU ADINA ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - Sayın Başkan, sevgili arkadaşlar; cezaevlerinde artan insan hakları ihlalleri ve işkence iddialarının araştırılması konusunda Meclisin önüne bir araştırma komisyonu kurulması önergesi koyuyoruz. Ben Meclisin bunu kabul etmesini beklerim ama Meclisin bunu kabul etmeyeceğini de biliyorum. Sadece, bu tartışmanın sonunda Komisyon Cezaevi Alt Komisyonunu adı geçen cezaevlerine göndermeye eğilim gösterse bile aslında bu tartışma bir amaca ulaşmış olacaktır. Fakat tabloyu size kısaca sayacak olursam, cezaevlerinin bugünkü mevcut durumu, cezaevi personeli cezaevindeki mahkûma elini sürmese bile bir işkence hâlindedir çünkü Adalet Bakanlığı istatistiklerine göre cezaevlerinde 2017 yıl sonu itibarıyla 228.993 tutuklu ve hükümlü var, cezaevinin yatak kapasitesi 208.830 yani 20 bin tutuklu ve hükümlünün yatacağı yeri yok, belli ki başkasının yatağında yatıyor ama aslında yatakları olanlar da -hepiniz biliyorsunuz- üçer kişi için yapılmış odalarda, hücrelerde, koğuşlarda 8, 10, 12 kişi kalıyorlar. Cezaevleri Alt Komisyonunda çalışan bütün arkadaşlarımız bunları gözleriyle gördüler. Dolayısıyla bu şartlar altında hiçbir şey yapmasanız, insan onuruna yakışır bir biçimde o insanları hapsetmediğinize göre zaten olağanüstü bir durum var.

Cezaevi mevcudu 2011 ile 2017 arasında neredeyse yüzde 100 artmış. 2011'de 128.604 tutuklu ve hükümlü var, 2017 yıl sonu itibarıyla 228.993. Türkiye nüfusu bu iki yıl arasında yüzde 10 kadar artmış, cezaevi mevcudu yüzde 100 kadar artmışsa zaten saçma sapan bir durumla karşı karşıyayız demektir. Türkiye bugün, cezaevinde insan barındıran ülkeler arasında hiç iyi bir durumda değil. Aslında, Türkiye'nin cezaevi katsayısı 285 yani her 100 bin yurttaşa karşılık 285 yurttaş cezaevinde. Bir ölçü olması için, Finlandiya'da bu 57, Türkiye'den daha beter durumda Rusya var ama şaşıracağınızı düşünüyorum, medeniyet götürmek için ordular seferber ettiğimiz Suriye'de ve Irak'ta durum çok daha iyi; Suriye'de bu katsayı 60, Irak'ta 123. O yüzden oturun, düşünün durumu. Fakat tabii ki bu, cezaevlerindeki kötü muamele ve işkence iddialarını araştırmamayı gerektirmez. "Zaten durum kötü." diye bunun üstünden kalkamayız çünkü bize gelen tabii ki size de geliyor; bunlar, en azından şefaat talebi için geliyor vekillerinize, bize de hak arama için geliyor. Sonuç olarak "Cezaevinde kalamaz." raporu verilen, yüzde 92 engelli raporu olan engellilerin de olduğu 402'si ağır olmak üzere 1.154 hasta mahpus var. Bunların derhâl tedavi için salıverilmeleri gerekirken cezaevinde tutuluyorlar. 700 çocuk anneleriyle birlikte cezaevinde.

Türkiye'de şimdi, durumun, tansiyonun giderek yükselmesi, kutuplaşmanın artması, militarist söylemin ve militarist davranışların öne geçmesi dolayısıyla cezaevlerinde bir askerî nizam merakı başlamış durumda. Ayakta sayma, hazır olda durma, tekmil verme gibi uygulamalar ve özellikle cezaevine ilk girişte çıplak arama uygulaması son derece onur kırıcı bir biçimde uygulanıyor. Bu çerçevede, Mehmet Arslan arkadaşımıza yapılmış bulunan muameleyle ilgili olarak Rize Cumhuriyet Başsavcılığının yaptığı açıklama aslında yaraya tuz basmak gibidir. Savcılık bu iddiaları reddetmekle birlikte, orantılı güç kullanıldığını ileri sürmektedir. Orantılı gücün ne olduğunu tahmin edebilirsiniz. Bir insan çıplak aramayı, haysiyet kırıcı aramayı kabul etmiyorsa onu yakalayıp donunu indirmektir bu yapılan. Eğer dayak atılmadıysa bu insan haysiyetini kırıcı değil midir? Ki niçin yalan söylesin, dayak atılmışsa dayak atılmıştır. Ama bu bir değil, iki değil, pek çok cezaevinde bu süreç devam ediyor. Meclis bu duruma el koymalıdır. Kendi uygarlık seviyesini ölçmek için cezaevlerini norm olarak alacaksa... Aslında, bu cezaevleri, dediğim gibi Irak ve Suriye'den daha düşük bir normu ifade ediyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kürkcü, sözlerinizi tamamlayınız.

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (Devamla) - Siz, böyle cezaevlerine yani böyle bir uygarlığa layık ve talip misiniz? Yurttaşlarımız layık mıdır? Bütün bunlara hakikaten layık olmamız için ne sebep var? Onların şusu busu var, sizin Allah'ınız varmış. Allah'ınız varsa bunlara rıza göstermezsiniz. (HDP sıralarından alkışlar)