| Konu: | 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 68 |
| Tarih: | 08.03.2018 |
EMİNE YAVUZ GÖZGEÇ (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle söz almış bulunmaktayım.
AK PARTİ iktidarında kadınlarımızın sosyal, ekonomik, siyasi hayatın her alanında hak ettiği yerde olmasında reform niteliğinde adımlar atılmıştır. Anayasa'da getirilen pozitif ayrımcılık ilkesi, Medeni Kanun, Ceza Kanunu, İş Kanunu'nda kadınlar lehine yapılan düzenlemeler, "kadına şiddette sıfır tolerans" anlayışıyla 6284 sayılı Yasa'nın çıkarılması, şiddet önleme ve izleme merkezlerinin kurulması, kadın konukevi sayılarının artırılması, mağdurun ve şiddet uygulayanın birlikte takip edildiği teknik takip sistemi bu yapılanların sadece bir kısmı.
AK PARTİ olarak biz sadece Türkiye'de değil, dünyada kadın, erkek, çocuk; tüm insan hakları konusunda samimi ve kararlı bir duruş sergiliyoruz. Ancak ülkemizde daha dün başörtülü kadınlara hayat hakkı tanımayanların, ikna odalarında psikolojik şiddetle başlayıp fiziksel şiddete varan zulmün yanında saf tutanların bugün özgürlüklerden, kadın haklarından bahsetmesi ne kadar samimidir, halkımızın vicdanına bırakıyorum.
Diğer yandan, kız çocuklarını dağa kaçıran, istismar eden, terörist olmaya zorlayan, canlı bomba olarak kullanan terör örgütlerine sırtını dayayanların, âdeta terör örgütlerinin sözcülüğünü yapanların kadına dair tek bir söz söylemeye hakları yoktur.
Değerli milletvekilleri, 8 Mart aslında acı bir olay üzerine kutlanmaya başlanan bir gün. Amerika'da New York kentinde bir dokuma fabrikasında insanlık dışı şartlarda düşük ücretle çalışmak zorunda kalan ve yanarak can veren 129 kadın... Kan, gözyaşı, vahşet üzerine kurulu sömürü düzenlerinin bugün böyle günleri ihdas etmeleri, zannediyorum, günah çıkarma çabalarından kaynaklanıyor. Kadınların insan olup olmadığının tartışıldığı imha medeniyetinin izlerini, Afrika seyahatinde, Senegal'de insanların köle olarak satıldığı, hastalananların köpek balıklarına atıldığı Goree Adası'nda, Cezayir'de Şehitler Abidesi'nde gördük; yine Saraybosna'da, Birleşmiş Milletler güçlerinin gözleri önünde 8 binden fazla Müslüman Bosnalı kadının hunharca öldürüldüğü Srebrenitsa katliamında gördük.
Kadın hakları konusunda mangalda kül bırakmayan Batı medeniyetinin iki yüzlülüğünü bugün de Suriye'de, Doğu Guta'da milyonlarca kadının katledilmesine sessiz kalmalarında, hatta bu zulme ortak olmalarında görüyoruz.
Biz diyoruz ki kadın erkek, çocuk, tüm canlılara, tüm yaratılmışlara şiddet insanlık suçudur. Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi, kadının gasbedilen hakkı tüm insanlığa yöneltilmiş bir tehdittir. Eğer kadın mutluysa o ülke de mutludur, eğer kadın umut içindeyse o ülke de umut içindedir. Çünkü bizim kadim medeniyetimizde kadın-erkek ayrımı yapılmaksızın insan eşrefimahlukattır, yaratılmışların en şereflisidir.
Bizim tarihimizde "ben" değil "biz" şuuruyla medrese, şifahane kütüphane, vakıfları kuran kadınlarımız var. Erkeklerle omuz omuza kurtuluş destanları yazan Halide Onbaşılarımız, Şerife Bacılarımız, Tayyar Rahmiyelerimiz, Fatma Çavuşlarımız, Nene Hatunlarımız var. 15 Temmuz hain darbe teşebbüsüne karşı meydanlara inerek vatanı için canını ortaya koyan kahraman kadınlarımız var. Tankların altında ezilerek şehit olan Türkan Türkmen Tekin, namazını kılıp eşi "Evde kal." demesine rağmen eşiyle beraber evden çıkarak 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde şehit olan Ayşe Aykaç, Sevgi Yeşilyurt, Yıldız Gürsoy, özel harekât polislerimiz Kübra Doğanay, Cennet Yiğit, Demet Sezen, Sevda Güngör, Zeynep Sağır, Gülşah Güler; her birini rahmetle anıyorum. Şimdi Afrin'de Zeytin Dalı Harekâtı'nda terörle, teröristlerle mücadele eden "Biz Nene Hatunların torunlarıyız, vatan aşkı bize onlardan miras kaldı." diyen kadın subaylarımız var. Sahip olduğumuz köklü medeniyetimizle bağlarımızı koparmadan, sevgi ve merhamet dilini hâkim kılarak kadın-erkek hep birlikte daha güçlü bir Türkiye'yi inşa edeceğimize inanıyorum.
Benim 8 yaşında bir oğlum var, ona dedim ki: Kadın haklarıyla ilgili bana bir iki cümle yazar mısın? Onun yazdığı bir iki cümleyi ben burada okumak istiyorum: "Kadınlar olmazsa hayat güzel olmaz, kadınlar olmazsa oğullarımız da olmaz." diyor, saygılarımı sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)