| Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 67 |
| Tarih: | 07.03.2018 |
KAMİL AYDIN (Erzurum) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 533 sıra sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı'nın 3'üncü maddesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi adına söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlarım.
Değerli milletvekilleri, hepimiz yasama organının birer mensuplarıyız ve görevimiz de gerçekten, milletin ihtiyacı olan bazı düzenlemeleri gerçekleştirmek, onların bazı taleplerine cevap vermek. Böyle bir sorumluluğumuz var ama zaman zaman da çıkardığımız kanunlar ya da kanun hükmünde kararnameler özellikle uygulamaya konulduğunda ya da halk nezdinde karşılık bulduğunda birtakım aksaklıkların da ortaya çıktığına tanıklık etmekteyiz. Yani iyi niyetli bir okumayla bugün de görüştüğümüz bu torba yasada gerçekten hepimizin, bütün grupların belki "evet" diyebileceği bazı maddeler var; bu milletin yararına düşünülerek yapılmış, iyi niyetli şeyler olarak kabul edilebilir. Ama çıkış noktası iyi niyetli olmasına rağmen, zaman zaman da uygulamada bakıyoruz ki kanunla ilgili birtakım kesimler ya düşünülmemiş ya göz ardı edilmiş ya da unutulmuş bir şekilde.
Şimdi, bugün belki sizlere de ulaşan bazı bilgiler vardı taşeronlarla ilgili. Taşeron çalışan kardeşlerimize kadro bağlamında gerçekten iyi niyetli bir şey yapıldı, bir girişimde bulunuldu, hepimiz destekledik ve gerçekten saygıyla karşıladık. Ama bugün o kanun devreye girdiğinde baktık ki bu bağlamda iyi niyetle düşünülmüş bir madde, bir kanun ama mikro da olsa bazı küçük grupları göz ardı etmektedir.
Bir kere, başlangıç noktasının 4 Aralık 2017 diye tanıtılmasından, düşünülmesinden dolayı, ondan önce çalışmış ama o tarihte herhangi bir nedenden dolayı çalışmıyor olmak, aleyhine bir kural gibi algılanmaktadır. Yine taşeronlarla ilgili, gerek hizmet alımı yapılan gerek malzeme alımı yapılan -personeliyle birlikte- bazı kalemlerde de bakıyoruz ki bazı kardeşlerimiz bu bağlamda, kadroya geçme noktasında elimine edilmiş, bu mevzuata dâhil dahi edilmemiştir.
Şimdi, bir başka kanayan yara... Çünkü biz milletten gelen talepleri burada ifade ediyoruz, inşallah, belki bir sonraki torba yasada bu eksikler de düzenlenir, devreye sokulur. Geçmişte hüküm giymiş bazı çalışanların bu mülakat sistemine, bu kadro sistemine alınmadığına tanıklık etmekteyiz. Hâlbuki bu, aynı zamanda bir çelişki değil mi? Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Millî Eğitim, Gençlik ve Spor; bütün bu bakanlıklarda aslında çok gelişmiş projelerle "topluma kazandırma" adı altında birtakım iyileştirmeler var. Şimdi, mademki böyle iyileştirmeler söz konusu, o zaman, taşeron olarak, sözleşmeli olarak çalışan çocuk bir anda sakıncalı duruma geldi kadro işi söz konusu olunca. "Efendim, sizin güvenlik soruşturmanızda geçmişinizde şöyle bir öykünüz var, onun için olmayacaksınız." Şimdi bu çocuklar topluma adapte olmuş, pişmanlıkları var, cezalarını çekmiş ve çalışmaya da başlamışlar, aile bireyi olmuşlar, aile geçindiriyorlar. Bu çocukları bu haktan mahrum etmemek gerekir.
Saygıdeğer milletvekilleri, diğer bir husus da: Yine iyi niyetle düşünülmüş, kadro tahsis edilmiş bir grup var, öğretmenlerimiz. Şimdi, bir taraftan, sözleşmeli, kadrolu ve ücretli öğretmen sınıflarımız var, 3 farklı kategoride algılanan bir öğretmen konseptimiz söz konusu. Şimdi, burada 400 binin üzerinde öğretmen olma adayı, öğretmen olma hayali taşıyan insan var, bir taraftan 100 binin üzerinde ihtiyaç hasıl olmuş, bu, beyan edilmiş ve gerçekten yıllardır sözleşmeli öğretmenlik yapan arkadaşlarımız var, yıllardır ücretli öğretmenlik yapan arkadaşlarımız var, on yıllardır hatta. Şimdi bu çocuklara bir umut verildi. Gerçekten Sayın Millî Eğitim Bakanımız, kasım ayında bir açıklamada bulundu, dedi ki: "Bu ücretli çalışanlar için de 5 bin kadro düşünüyoruz." Çok iyi niyetli hazırlandı belki ama kapsamı o kadar dar tutuldu ki... Şimdi, bize gelen şikâyetleri biz de burada ifade etmek zorundayız. Keşke 2017 KPSS sonucu, şartı konulmasa da KPSS'siz yapılsa ya da "Hadi arkadaşlar, 2018'deki KPSS'ye girin, hepiniz girin, böyle bir şans tanıyalım, bunun sonucuna göre sizin atamalarınızın değerlendirmesini yapalım, mülakata onun için çağıralım." ya da "Geçmişte herhangi bir KPSS'ye girdiyseniz o skorla müracaat edin, sizleri de eşitlik ilkesine uygun olarak mülakata çağıralım." Gerçekten bu ufak tefek meseleleri de bir sonraki torba yasada...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlamanız için bir dakika daha süre tanıyorum Sayın Aydın.
KAMİL AYDIN (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, bakın, burada da belki aksaklıklar çıkacak, olabilir ama ne olur bir sonrakine ya da mümkünse bunun içerisine bu çok ufak tefek aksaklıkları ama geniş kitleleri ilgilendiren, birçok insanın gerçekten hayalini yaşatmaya vesile olacak birtakım yenilikleri de koyarsak ya da yeni bir düzenlemeyle bunları da gündeme getirirsek gerçekten taşerona kadro noktasında da bir başarı elde edilmiş olur, öğretmenlerin de, üç gruba ayrılan öğretmen adaylarımızın da hayalleri kısmen gerçekleşmiş olur diyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Aydın.