GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:67
Tarih:07.03.2018

CHP GRUBU ADINA MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlar, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

533 sıra sayısıyla görüşmekte olduğumuz Kanun Tasarısı'nın birinci bölümü üzerinde söz aldım.

Değerli arkadaşlarım, bu kanun tasarısı daha önce 9 defa çıkardığımız gibi bir torba yasa. Bu torba yasa, 43 tane kanun ve kanun hükmünde kararnamede değişiklik yapıyor değerli arkadaşlarım. Bunları defalarca konuştuk ama her seferinde kayıtlara geçirmekte fayda var. Böyle yasa yapılmaz; bunu herkes biliyor, bunun kitapları yazıldı, konuşuldu, tartışıldı ama yapıyoruz. Öncelikle niye yapılmaz? Çünkü bu kadar çok yasayı değiştiriyoruz ve birçoğu farklı ihtisas komisyonlarında görüşülmesi gerekli konular ama maalesef hepsi, her konuda uzman olmayan Plan ve Bütçe Komisyonuna -burada kolay oluyor çünkü Hükûmetin mutlak çoğunluğu var, gerçi diğer komisyonlar da aynı- geliyor ve çok da tartışılmadan geçiyor, görüşülüp gidiyor. Bu tasarıda da 43 tane kanunla ilgili çok farklı konularda değişiklik yapılıyor, Pasaport Yasası'ndan Vergi Usul Kanunu'na kadar çok farklı konularda değişiklik yapılıyor değerli arkadaşlarım.

Peki, bu değişiklikler yapılıyor da ne oluyor? Bakın, 1 Kasım seçimlerinden sonra, Adalet ve Kalkınma Partisi hükûmetleri ekonomide işlerin iyi gitmediğini fark ettiklerinden dolayı -buna benzer, yatırım ortamını iyileştirecek, büyümeyi teşvik edecek, tetikleyecek, bundan önce 8 tane, geçen hafta da yatırım ortamını iyileştirmek amacıyla 1 tane çıktı- bu torba yasayla beraber 10 tane torba yasa çıkardık değerli arkadaşlarım. 10 tane torba yasada yüzlerce düzenleme yaptık. Cumhuriyet tarihinde hiç görülmemiş teşvikler verdik, gerçekten cumhuriyet tarihinde hiç görülmemiş teşvikler verdik. Ne oldu? Sayın Cumhurbaşkanı, Hükûmet yetkilileri, Adalet ve Kalkınma Partisinin sözcüleri "dünyada rekor büyüme" diyorlar. Tek bir rakam, tek bir aylık, tek çeyreklik tek rakam. "11,1 büyüdük, görülmemiş bir şey. 'Ekonomi batacak.' dediler ama biz acayip bir şekilde uçtuk..."

Değerli arkadaşlarım, elbette büyüme ekonomik göstergelerden bir tanesidir, önemlidir ama bunun yanında çok daha önemli göstergeler var, bu göstergeleri Hükûmet görmezden geliyor. Bunu sadece açıklamalar yaparken görmezden gelse ama ciddi ciddi oturup konuşurken bunları dikkate alsa ve düzenlemeleri ona göre yapsa söyleyecek sözümüz yok. Kur, faiz ne oluyor, cari açık ne oluyor, enflasyon ne oluyor, Türkiye'nin borçları ne oldu, nerelere doğru gidiyor, istihdam nedir; bunlar son derece önemli ekonomik göstergeler ama bu göstergeleri görmüyor. Son zamanlarda büyümeyi de sadece bir çeyrekte görüyor: "Biz 11,1 büyüdük." Peki, sonra ne oldu?

Değerli arkadaşlarım, geçtiğimiz ay, Hükûmet sözcüleri de öyle açıkladılar ama Hükûmet yanlısı medyada ne denildi: "İhracatta uçtuk." "Rekor büyüme ihracatta." Gerçekten değerli arkadaşlarım, ihracatta rekor büyüme var. Bakın, ihracat geçen sene ocak ayına göre yüzde 10,7 artmış ama sadece ihracat rakamları veriliyor. Peki, ithalatta ne olmuş değerli arkadaşlarım? İthalatta ise geçen sene ocak ayına göre yüzde 38 oranında artma olmuş, ocak ayı dış ticareti de geçen seneye göre yüzde 108,8 oranında artmış yani dış ticaret açığı gerçekten uçmuş. Uçan dış ticaret açığıdır. "İhracatta uçtuk." deyip sadece olayın bir tarafını gösteriyorlar.

Bir daha tekrar ediyorum: Bunu muhalefete, vatandaşa böyle gösterseler ama tedbirleri alırken Bakanlar Kurulu uzmanlarla oturup bu konuları tartışırken bütün ayrıntısıyla incelese, nerede eksik var, nerede ne var, bunları değerlendirse ve ona göre tedbirler alsa söyleyecek bir şeyimiz yok ama aynen bu manşetler gibi "İhracatta uçtuk, dolayısıyla büyüyoruz, dolayısıyla yapılacak şeyler yok..."

Değerli arkadaşlarım, aslında ihracat için ürettiğimiz mallar bizim ürettiğimiz mallar değil, katma değeri bizim ürettiğimiz mallar değil; bunların, Türkiye'nin ihraç ettiği 100 doların ya da 1 doların 70 senti dışarıdan geliyor ve temel problem de bu. Sizin alelacele, panik şeklinde yapmış olduğunuz paketler ile büyüme olsun diye etraflıca konuşmadığınız, tartışmadığınız düzenlemeler bu rakamları değiştirmiyor yani Türkiye'den ihraç ettiğimiz malların yüzde 70'inin dışarıdan geldiği gerçeğini değiştirmiyor. Bu gerçek değişmediğinden dolayı da ekonomi giderek kötüye doğru gidiyor ama biz kendimizi kandırıyoruz, "İhracatta uçtuk..." TİM ihracat rakamlarını açıklıyor ve müthiş manşetler atılıyor, işte bir ay sonra, iki ay sonra ithalat rakamlarını açıklıyor ama haber yapan bile olmuyor.

Değerli arkadaşlarım, özellikle Çin'le ilgili ticarete bir göz atmak gerekiyor, bir de Avrupa'ya göz atmak gerekiyor. Çin'le ilgili yapılan ticarette müthiş bir açık veriliyor, korkunç derecede açık veriliyor. 225 milyon dolar -ocak ayı için söylüyorum- ihracata karşılık 2 milyar 176 milyon dolar ithalat yapmışız, 9 kat ama sürekli eleştirdiğimiz, kavga hâlinde olduğumuz Avrupa'yla ilgili işlere baktığımız zaman öyle değil, neredeyse ihracat ve ithalatımız birbirlerine yakın değerli arkadaşlarım.

Değerli arkadaşlarım, bu tedbirleri, bu paketleri sürekli şekilde görüşüyoruz ama sanki Türkiye'de birileri bizi Çin ekonomisine çalıştırıyor gibi bir durum var. Dolayısıyla "ihracatta uçtuk" rakamlarının hiçbir anlamı yok milleti kandırmanın ötesinde. Sadece milleti kandırsanız -bir daha tekrar ediyorum- söyleyecek bir şey yok ama siz de inanıyorsunuz, siz de inanıyorsunuz, kendi kendinizi de kandırıyorsunuz ve ciddi hiçbir düzenleme yapmıyorsunuz, getirmiyorsunuz.

Değerli arkadaşlarım, birkaç tane daha rakam vereyim: 2017 yılında, pamuk ülkesi olan Türkiye 3 milyar dolarlık pamuk, iplik ve mensucat ithal etti, 3 milyar dolarlık. Oysaki kur yüzde 15 daha değerlidir, içeride iplik üretmek çok daha ucuzdur. Neden bir fabrika kurulmuyor? Niçin içeride üretmek için hiçbir şey yapılmıyor? Niçin fabrika kurulmasını teşvik edecek düzenlemeler yapılmıyor değerli arkadaşlarım?

Otomobille ilgili de çok ciddi rakamlar var, bunu da tekrarlayayım. 2017 yılında 25,5 milyar dolarlık kara taşıtı ihraç ettik. Müthiş bir rakam değil mi? Rekor. OECD verilerine göre, bu sektörde ithalat payı yüzde 65,1'dir yani bu ihracat için 16 milyar dolarlık ara malı ithal ettik, katma değer olarak ihracatımız 8,9 milyar dolar oldu. Şimdi, bakın, öte yandan 2017 yılında 20,9 milyar dolarlık taşıt aracı ithal ettik değerli arkadaşlarım. Dolayısıyla bu rekor ihracata rağmen, taşıt araçları açısından 12 milyar dolar açığımız var. Böyle bir ekonomiyi konuşuyoruz.

O nedenle, "Ekonomide uçtuk, büyüme 11,1'dir. Kim ne derse desin, bütün bu konularla ilgili söylenenler... Bizim düşmanlarımızdır, hainler böyle konuşuyor; işler böyle değildir." diye söylediğiniz şeylerin tamamı havada kalıyor değerli arkadaşlarım. Ne yaptık ettik iki senede? Bakın, 2016'da yayınlanan Orta Vadeli Program'da, 2017-2019 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program'da cari açığın 2017 yılında 32 milyar dolar olacağı öngörülmüştü. Ne kadar oldu 2017 yılında cari açık? 47,1 milyar dolar değerli arkadaşlar. Bakın, siz bir şeyler konuşuyorsunuz, söylüyorsunuz ama söylediklerinizin hiçbiri gerçekleri göstermiyor. Bütün bu tedbirlere rağmen Türkiye hızlı bir şekilde uçuruma doğru -ekonomi açısından söylüyorum, diğer açılar da dâhil- gidiyor değerli arkadaşlarım. O nedenle, Hükûmetin bir an evvel böyle panik tarzında değişiklikler yaparak bir yere gidemeyeceğini görmesi gerekiyor.

Şimdi, elimizdeki bu pakette 20 milyar TL'lik bir teşvik öngörüyoruz, 20 milyar TL. Daha evvel de milyarlarca lira piyasaya verdik ama ithalatımız ve ihracatımız ortada. Gerçekten dost acı söylüyor, muhalefet söylüyor diye duymazdan geliyorsunuz ama Türkiye ekonomisi iyi gitmiyor değerli arkadaşlarım.

Saygılarımla. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Bekaroğlu.