GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Mithat Sancar'a yeni görevinde başarılar dilediğine, Ömer Seyfettin ile Yusuf Akçura'yı rahmet ve minnetle yâd ettiğine, Türklüğü yaşatmak için hayatlarını feda edenlere Cenab-ı Allah'tan rahmet dilediğine, Diyarbakır'da çocuğa cinsel istismar suçu işleyenlerin serbest bırakıldığına, özel kreşlerde çocuklara uygulanan şiddete, çocukları koruma yönünde adımlar atılmasının gerekli olduğuna ve CHP Parti Meclisi üyesi Yavuz Karan'ın vefatı nedeniyle ailesi ile Cumhuriyet Halk Partisi camiasına başsağlığı dilediğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:66
Tarih:06.03.2018

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Öncelikle yeni göreviniz hayırlı ve uğurlu olsun, görevinizde başarılar dilerim.

BAŞKAN - Teşekkür ederim, sağ olun.

ERHAN USTA (Samsun) - 1910'Iu yıllarda imparatorluğun kötü gidişatını fark ederek harekete geçen milliyetçi aydınlar, kozmopolit ve köksüz zihniyetlere tavır almış, millî şuurla direnç göstermiştir. Rahmet ve şükranla andığımız bu fikir ve düşünce kutuplarımız, yönsüz ve uğursuz bir döneme ışık saçmış; düşkün, bitkin ve yorgun milletimize umut ve heyecan aşılamıştır. Kimisi dizeleriyle, kimisi mısralarıyla, kimisi felsefi ve sosyolojik tahlilleriyle, kimisi de hikâyelerinden, edebi eserlerinden taşan duygu ve şuur seliyle tehlikelere dikkat çekmiş, ümitleri canlı tutmuştur. Onları tanımadan, ortaya koydukları fikriyatı kavramadan ileriye doğru atacağımız adımların hepsi kılavuzsuz ve karanlıkta kalacaktır. Onların kaleminden sayfa sayfa, cilt cilt Türklük dökülmüştür. Onların mürekkebi Türk milletinin bağımsızlığını yazmış, onların kalbi Türk tarihinin, Türk kültürünün vazgeçilmezliğiyle çarpmıştır.

Bu isimlerden Ömer Seyfettin 6 Mart 1920 tarihinde, Türkçülük fikriyatının abidevi şahsiyeti Yusuf Akçura ise 11 Mart 1935 tarihinde Hakk'ın rahmetine kavuşmuştur. Herkesin köşe bucak kaçtığı, devrin güç sahiplerinden menfaat umduğu bir dönemde millete dönmenin, milletle yürümenin, milletle var olmanın, milleti tanımanın önemine vurgu yapan işte bu kalem tutan milliyetçi kahramanları rahmet ve minnetle yâd etmek boynumuzun borcudur.

Yine öyle bir dönemden geçtiğimiz şu kritik günler bir kez daha göstermiştir ki Türk milliyetçileri ve milliyetçi hareket Türk milletinin özünü kavramış, millî ömürleri kapsamış, millî heyecan ve arzuları bir şuurda toplamıştır. Geçmişte olduğu gibi bugün de Türk milletinin dayanma ve yaşama kudreti Türk milliyetçiliğindedir. 5 bin yıllık Türk tarihinin her safhasında yolumuzu aydınlatan ışık, bu ülküden beslenip çağıldayanlar tarafından aksettirilmiş, ruhumuza nakşedilmiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözünüzü tamamlayın Sayın Usta.

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim.

Türk kadınının üzerine titrediği sevgilisini, evladını kurban vermesi, çiftçinin, işçinin el emeğini, göz nurunu, alın terini, sanatkâr ve ilim adamının zevkini, zekâsını bu coğrafyaya akıtması suretiyle bu coğrafya vatan olmuştur. Toprağın vatan hâline gelmesi için harcanan emeklerin, toprağa düşen şehitlerimizin bir hafızası vardır; bu hafıza tarihimizdir.

Bu vesileyle, tarih boyunca Türklüğü yaşatmak için hayatlarını feda eden kahraman ecdadımızı ve bugün yine tarih yazan, Türk milletinin istiklali ve istikbali için mücadele ederken şehit olan kahraman askerlerimizi minnet ve şükran duygularımla anıyorum, aziz hatıraları önünde tazimle eğiliyorum, Cenabı Allah'tan rahmet diliyorum, ruhları şad, mekânları cennet olsun.

Sayın Başkan, geçen hafta medyaya yansıyan bir olayla tekrar sarsıldık. Diyarbakır'da üç yıl önce yaşanan ancak medyaya yeni yansıyan bir olayda da zihinsel engelli bir çocuğa cinsel tacizde bulunan 22 sanık geçtiğimiz yıl tahliye edilmiş.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Usta.

ERHAN USTA (Samsun) - Tabii, bu tahliyeleri anlamak mümkün değil. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatının mağdurun baskıya maruz kaldığını belirtmesine rağmen mahkemenin verdiği bu karar vicdanları yaralamıştır. Hatırlarsınız, bundan birkaç hafta önce de, 18 Şubat tarihinde, yine Diyarbakır'da yaşanan bir olayda cinsel istismar suçunun işlendiğine dair kuvvetli suç şüphesi bulunduğu belirtilmesine rağmen, tutuklama talebinin orantılı olmayacağı ifade edilerek zanlı tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.

Geçtiğimiz hafta yine Samsun'un Çarşamba ilçesinde ve Tuzla'da özel kreşlerde çocuklarımıza uygulanan şiddet olaylarıyla sarsıldık. Buralardaki problem nedir, denetim problemi midir, bunu tam bilemiyorum. Ancak bu olayların üzerine gidilmesi gereği ortadadır. Çocuklarımızı her türlü ihmal ve istismardan korumamız gereğini şiddetle vurgulamak istiyorum. Korkudan, tehditten, baskıdan dolayı konuşmaktan çekinen kadın ve çocuklarımızın elinden tutmak, onların derdine derman olmak aynı zamanda insani, aynı zamanda vatandaşlık görevidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Cümlelerinizi tamamlayın.

Buyurun Sayın Usta.

ERHAN USTA (Samsun) - Geçen hafta Sayın Akdağ bu cinsel istismar kanun tasarısıyla ilgili grubumuzu da ziyaret etti. Orada da hemen hemen bir fikir birliğinin olduğunu gördük, biz görüşlerimizi de ilettik. Bu düzenlemenin bir an evvel yapılarak çocuklarımızı koruma yönünde adımların atılmasının gerekli olduğunu ifade etmek isterim.

Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.