| Konu: | Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 62 |
| Tarih: | 21.02.2018 |
AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Yükseköğretim Kanunu'ndaki çeşitli değişiklikleri öngören kanun teklifinin 4'üncü maddesi üzerine grubum Milliyetçi Hareket Partisi adına söz aldım.
Konuşmama başlamadan önce, bugün Hakkâri'de şehadete eren biri Antalyalı, diğeri Adana ilimizden olan iki kahraman evladımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Rabb'im Türk milletini korusun. Hepimizin başı sağ olsun.
Muhterem vatandaşlar, bir öğretim üyesi olarak akademik camianın FETÖ'den en çok etkilenen kurumlardan biri olduğunu düşünüyorum. Çok şükür ki FETÖ'yle mücadele kapsamında haksız yol ve yöntemlerle akademiye çöreklenen vatan haini sözde akademisyenlerden büyük oranda kurtulduk. Devlete sadakat ve liyakat yerine okyanus ötesindeki bir akıl hastasına biat eden bu sözde akademisyenlerin bu camiaya, ülkemize ve milletimize verdikleri zararları Allah'ın izniyle en kısa sürede düzelterek üniversiteleri yeniden ayağa kaldırmalıyız. El birliğiyle üniversiteleri hak ettikleri seviyeye getirebileceğimize inanıyorum. Burada önemli olan liyakati ve devlete sadakati esas alan adil bir sistem inşa etmektir. Türk milleti olarak FETÖ hainlerinin inşa etmiş olduğu şer yapıyı nihayet yıktık. Şimdi Türk milletine yaraşır bir eğitim öğretim inşa etmeliyiz. Akademinin yeni bir nefese ihtiyacı var, lakin bu noktada bazı endişelerimiz de var. Üniversite eğitiminin kalitesini yükseltemeyecek niteliksiz kadroların bu boşluğu doldurmasına müsaade etmemeliyiz. 4'üncü maddedeki değişiklikle kadro istismarlarının önüne geçmek mümkün olmakla birlikte, oluşturulacak kadrolara üniversitelerin objektif ve gerekli bilimsel kriterler dışında fazladan koşullar konulmasının önüne geçilmelidir.
Doktorasını tamamlayan akademisyenlerin ders verme hakkına kavuşuyor olması çok olumlu bir gelişme. Ancak burada düzeltilmesi gereken konularda da bir uyarıda bulunmak boynumuzun borcudur. Örneğin, tıp fakültelerinde yaşanan çok büyük bir sorun var.
Muhterem vatandaşlar, değerli milletvekilleri; neredeyse her ilimize bir tıp fakültesi binası inşa edildi. Bunların çoğu yalnızca binadan ibaret tıp fakülteleri, ne hocaları var ne de teknolojik bir altyapıları. Hatta birkaç sene önce Sağlık Bakanlığı bütçe görüşmelerinde ifade ettik. O dönem, kütüphanesi bile olmayan tıp fakülteleri bulunmaktaydı. Bu nedenle, biz yapıcı eleştirilerimizi daha işin başından bu yüce Mecliste ifade etmek isteriz. Üniversite eğitimi demek bina demek değildir. Üniversite eğitiminde sayılar değil kalite belirleyici olmalıdır. Yani nicelik değil nitelik önemlidir. Buradan bir soru sormak istiyorum, bu soruya vereceğiniz cevap yükseköğretimi tasarlarken hepimizi yönlendirecektir. Günümüz teknolojisini görme ve anlama şansı bulmadan mezun olan 100 makine mühendisi mi, yoksa her türlü laboratuvar ve bilgiye erişme imkânıyla okuyarak mezun olan 10 makine mühendisiyle mi ülkemiz ilerleyebilir? Ya da bir yandan her türlü materyalle daha üniversite ikinci sınıfta tanışmış bir mühendis mi, yoksa mezun olmasına rağmen günümüzdeki ve gelecekteki teknolojiyle tanışma fırsatı bulamamış bir kardeşimiz mi ülkemizi ileriye götürebilir?
Bir diğer konu ise şu anda ekranları karşısında bizleri takip eden gençlerimiz var. ÖYP yani Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı'yla üniversitelerimizde akademik camiaya katılmak için dirsek çürütmüş olan bu kardeşlerimizin yaşadıkları sorunları da burada dile getirmek istiyorum. ÖYP'li kardeşlerimiz FETÖ'yle mücadele sürecinden olumsuz etkilenmektedir. Milletçe büyük acılar yaşadık ancak ÖYP gibi bir mekanizmanın tümden çöpe atılmasına gerek yok. Bu kardeşlerimizi devlete küstürmenin bir anlamı yok. Her gün onlarca e-posta alıyorum. Eğer içlerinde devlet yerine okyanus ötesindeki haine biat eden varsa cezasını çeksin ancak suçsuz, günahsız kardeşlerimizin hakları heba olmasın.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
AHMET SELİM YURDAKUL (Devamla) - Son bir cümle Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Buyurun Sayın Yurdakul.
AHMET SELİM YURDAKUL (Devamla) - Akademik eğitim zor iştir. Bu emekler boşa gitmesin. Rektörlerin iki dudağı arasından çıkacak bir talimatla, haksız bir uygulamayla yüz yüze kalmalarının önüne geçmeliyiz. Bu gençler zaten üstlerine düşeni yaptılar. Yeni şartlar ileri sürerek bu kardeşlerimizi hayata küstürmeyelim lütfen.
Genel Kurulu, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)