GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:60
Tarih:15.02.2018

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Biraz önceki konuşmamda bugün Demirtaş'ın Sincan'da konuşmaya devam ettiğini söylemiştim ama bu ülkede, Türkiye'de herkes, normalmiş gibi davranıyor, her şey normal sanki. Aslında yaşadığımız hiçbir şey normal değil. Partimizin, Türkiye'de Meclisin 3'üncü büyük grubunun eş genel başkanları şu anda hapiste, diğer Eş Genel Başkanımız yedi günlük gözaltı süresiyle cezaevinde ve partimize yönelik saldırılar, hukuksuzlar, keyfiyet normalmiş gibi gösterilmeye çalışılıyor.

Ben, buradan, Demirtaş'ın beyanından birkaç bölümü daha, ne dediğini, sizlerle paylaşmak istiyorum. Biraz önceki konuşmamda yargının HDP söz konusu olunca nasıl davrandığına ve talimatların nasıl geldiğine ilişkin bölümler vardı. Fakat yargı her zaman öyle olmuyor, her zaman olumsuz kararlar vermiyor, bazen olumlu kararlar da veriyor. Hatta iktidar partisi ve Genel Başkanı, AKP Genel Başkanı bazen gerçekten yargıya dair çok doğru tespitler de yapıyor. Bunlardan iki tanesini sizlerle paylaşmak istiyorum.

Demirtaş, bu yargıyla ilgili, der ki: "Atatürk'e hakaretten yakın zamanda bir şahıs tarafından işlem yapıldı, tutuklandı. Erdoğan'a bir gazeteci Atatürk Havalimanı'nda soruyor: 'Ne diyorsunuz?' Şunu diyor: 'Olay çok çirkin. Şüphesiz ki annelerin bu işe karıştırılması son derece çirkin ama olay yargı sürecine girdiği için kendimi yargı yerine koymak suretiyle değerlendirmem doğru olmaz.' Çok hassas yargı konusunda, Atatürk'e hakaret konusunda. Muhtemelen ideolojik olarak da kendisine yakın bir şahsiyet yargılanıyor. Zaten tahliye oldu, dosya şu anda sürüncemede."

Demirtaş, başka bir yargı meselesine dair örneği veriyor, şunu diyor: "Ben yargıyı eleştiriyorum ama güzel kararları yok mu? Güzel kararlarından birini okuyayım, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının kararı. Şikâyet edilenler Aydın Ünal, Leyla Şahin Usta, ikisi de AKP milletvekili. Bize hakaret etmişler. Partimizin avukatları suç duyurusunda bulunmuş. O kadar güzel bir karar verilmiş ki. Bugün iddia makamının sorumsuzlukla ilgili ne düşündüğünü pek duyamadık ama buradan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının sorumsuzlukla ilgili ne düşündüğünü öğrenelim. Uzun uzun anlatmış yasama sorumsuzluğunu. Bu nedenle bu milletvekilleri bu sözleri Parlamento içinde söylediği için kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar vermiş. Sıra Selahattin Demirtaş'ın dosyasına gelince neden yapmıyorsunuz? 31 fezlekeden 1 fezleke tarafıma tebliğ edildi, geri kalan 30 fezlekeden gizlilik kararı sebebiyle haberdar olamadık ve 31 fezlekeden savunmam isteniyor. Soruşturmadan bu yana dosya önünüze siyasi saiklerle geldi. Ancak siz usule aykırılıkları gidermek yerine, heyet olarak emniyet müdürlüklerine yazı yazarak başka deliller de elde etmeye çalıştınız. Şu ana kadar adil yargılanacağıma dair en ufak bir izlemin edinmedim. Lehime olan delillere dair tek bir işlem yapılmadı. Heyet olarak, bugüne kadar olan hukuk rezaletine ses çıkarmadınız. İçeride de olsak dışarıda da olsak bu ülkenin demokratikleşmesi için çalışmaya devam edeceğiz."

Demirtaş der ki: "AKP sözcüsü: 'Mecliste tutuklamadık, uzun süre tutuklamadık.' diyerek -ben de parantez açıyorum, Yasin Aktay'dı bu sözleri söyleyen- yargı yerine karar verdiklerini alenen beyan etmişti. Tarihin tekerrürden ibaret olduğu düşünülebilir ama öyle değildir. Demokrasi güçleri bugüne dek büyüyerek geldi. Benim itirazlarımı dinlemeniz lazımdı. Biz bu ülkenin yurttaşlarıyız, bu vatanın evlatlarıyız; biz bu ülkenin paryaları değiliz. Adalet mülkün temelidir, sarsılırsa mülk sarsılır. Yargıçların, hukukun egemenliği ilkesini sonuna kadar savunması gerekir, yapmazsanız sıkıntı olur, yaparsanız ne olur? Yurttaş sıkıntı yaşar, Türkiye batmaz; demokratik bir ülke olacak. Bunun için var gücümüzle çalışacağız. Bu suçu işleyenler yargı önünde hesap verecekler."

Teşekkür ediyorum.