GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:59
Tarih:14.02.2018

DENİZ DEPBOYLU (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 518 sıra sayılı Kanun'un 5'inci maddesindeki önergemiz üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubumuz adına söz almış bulunmaktayım. Sözlerime başlamadan önce aziz Türk milletini ve Gazi Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, üzerinde görüştüğümüz kanun maddesi yapı kullanma izin belgesiyle ilgili. Ben müsaadenizle bu izinden çıkarak bir mesleği icra etmenin liyakati ve uygulama izin belgesiyle ilgili olarak yapılan bir haksızlığa değinmek istiyorum.

Millî Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü 2018 yılı hizmet içi kurs programına özel okullardaki rehberlik hizmetlerinde çalışabilmeyi sağlayacak rehberlik sertifika kursları açmıştır. "Bu kurslara -eğitim fakültesi mezunu dahi olmayan- felsefe, sosyoloji bölümleri ile halk eğitim öğretmenliği bölümlerinden özel okullarla sözleşme yapmış kişiler katılabilecektir." ibaresi düşülmüştür. Dokuz ayrı kurs programına 2 bin kursiyer kabulü yapılmıştır, daha doğrusu planlanmaktadır. Bu kurslarda belirtilen amaç, özel eğitim okullarının ihtiyacı olan ve karşılanamayan rehberlik personelinin sağlanması olarak açıklanmıştır. Bakanlığın kurs açma gerekçesi olarak sunduğu "ihtiyaç olduğu" gerekçesi yanlıştır. Zira ilgili hizmeti yürütecek 2015 mezunu 2 bin, 2016 mezunu 4 bin, 2017 mezunu 7 bin psikolojik danışmanlık ve rehberlik; 2 bin kadar da pedagojik formasyon almış psikoloji mezunu olmak üzere, toplam yaklaşık 15 bin uzman atanamamış beklemektedir. Bu mezunlarımızın özel sektörde çalışabileceği yegâne kurumlar özel okullardır. Ayrıca, 2018 Haziran mezunlarıyla toplam rakam 30 binlere ulaşacaktır. Yani, 30 bin uzman açıkta iş beklerken uzman olmadığı gerekçesiyle farklı bölüm mezunu 2 bin kursiyere bir kapı açılması haksızlıktır. Yine bunun yanı sıra, geçmişte benzer kurslara katılmış, hâlen görevde olan da 4 bin farklı alan mezunu personel bulunmaktadır.

Özel okul sayısı ve öğrencisine bakıldığında arzın talebin kat kat üzerinde olduğu ve özel öğretim kurumlarının gerekçesinin personel sıkıntısı olmadığı açıkça ortadadır. Açılacak kurslar nedeniyle, hizmete dönük eğitim alarak mezun olmuş uzmanlar da mağdur olacaktır. Özel öğretim okulları sahiplerinin bakanlıklardan bu kursları istemesinin sebebi daha ucuz ücret vererek her işe koşturabilecekleri niteliksiz eleman aramalarından kaynaklanmaktadır. Okul sahipleri, bu kursların, düşük maaşlı personel kullanarak istediği her işi yaptırabileceğini düşünerek açılmasını istiyor. Bu noktada PDR ve psikoloji mezunu uzmanlar hizmetin önemi, mantığı ve ilkelerini özümsediği için görev ilkelerine ters düşen angarya işlere ve mobbinge dirençli olacaklardır. Bu da özel okulların yöneticilerinin ve sahiplerinin işine gelmemektedir.

Millî Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü kurs açarak millî eğitim temel ilkelerine, ayrıca devletin uzmanlık ve liyakatle ilgili ilkelerine aykırı davranmaktadır. Zira, Millî Eğitim Bakanlığının yönetmeliklerinde bu alanda hizmet verebilecek mezunların sadece psikoloji ve PDR alanından mezun olmaları şart koşulmuştur.

Yine, Ocak 2017 tarihinde bizzat Sayın Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz tarafından benzer kurslar iptal edilmiş -ki bunda bizim de görüşmelerimiz mevcuttur, bulunmuştur- ve tekrar açılmayacağı da ifade edilmiştir; bunu da hatırlatmak istiyorum.

Bu kurslar, okul rehberlik hizmetlerinde liyakati ve eğitimi olmayan ucuz iş gücünün istihdam edilmesine neden olacak, dolayısıyla eğitimin de kalitesi düşecektir. Öğrencilere yönelik psikolojik ve duygusal alanda verilecek bu hizmetlerin ehil olmayan kişiler tarafından uygulanması doğru değildir. Ehil olmayan kişiye bina yapma yetkisi verirseniz yıkılır, ehil olmayan kişinin eline çocuk emanet ederseniz varın onu da siz düşünün ne olur. Dolayısıyla açılan bu kursların hemen iptal edilmesi gerekmektedir.

Bir de şöyle düşünün: PDR ve psikoloji alanlarını kazanan çocuklar o kadar yoğun çalışıyorlar ki 450 civarında puan alıyorlar ama Millî Eğitim Bakanlığı 200 puan almış, açık öğretimde alan eğitimi görmüş bir kişiye onun hakkını veriyor. Bu, kul hakkı yemektir arkadaşlar. Eğer o çocukların hakkını yerseniz -atanamayan o çocukların- bunun artık ahirette yansıması nasıl olur, onu da hatırlatmak isterim. Keşke sadece PDR'yle ilgili olsa, başka alanlarda da var; bunları da inşallah ileriki bölümlerde size dile getiririm.

Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Depboylu.