| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 58 |
| Tarih: | 13.02.2018 |
CHP GRUBU ADINA ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Geçtiğimiz haftalarda burada yaptığım bir konuşma esnasında şöyle bir ifade kullanmıştım, demiştim ki: "Türkiye Cumhuriyeti maalesef anayasal bir devlet olma özelliğini hızla kaybediyor." Aslında günbegün bu tespitimizin haklılığı maalesef ortaya çıkmakta.
Bakın değerli arkadaşlar, yasama sorumsuzluğu ve yasama dokunulmazlığının, Anayasa'mızın 83 ve 84'üncü maddelerinde düzenlenen, ihdas edilen maddelerin temel amacı şudur: Temel amacı, demokrasilerde muhalefeti korumak amacıyla çıkartılmıştır. Bu bir milletvekiline verilen bir imtiyazdan öte milletin temsilcilerine, millî iradeye, egemenliğe verilen bir haktan ibarettir. Yasama dokunulmazlığı ve yasama sorumsuzluğu ihlal edildiği zaman doğrudan millî irade ihlal edilmiş olmaktadır.
Şimdi, değerli arkadaşlar, bakın, bu Fransız İhtilali'nden sonra toplanan Kurucu Meclisin 27 Haziran 1790 tarihli verdiği bir kararla ihdas edilmiş, bu amaçla verilmiş bir hak ve üzerinden yüzlerce yıl geçmiş; biz hâlâ bu Mecliste maalesef bu kararın doğruluğunu, yanlışlığını, eksikliğini tartışıyoruz. İşte bizi getirdiğiniz içler acısı nokta hakikaten bu.
Değerli arkadaşlar, tutuklanan milletvekilleri en az başbakan kadar milletvekilidir, bir fark yoktur ama şu an uygulamada biz görüyoruz ki Türkiye Büyük Millet Meclisinde şu sıradan itibaren uygulanan hukuk farklı, bu sıradan itibaren uygulanan hukuk farklı. Yani milletvekillerine eşit derecede adalet uygulanmadığı gibi halka da, milletin kendisine de hukuk eşit şekilde uygulanmıyor.
Değerli arkadaşlar, bakın, tahliyesine karar verilen tutuklular daha çıkmadan âdeta paralel bir mahkeme tarafından tekrar tutuklanabiliyor. Tutuklu muhalefet vekilleri fezlekelerle hedef tahtasına dönüştürülmüş durumda, âdeta Erdoğan'ın sözünü bekleyen, nişan almış vaziyette bekleyen hâkimler, savcılar var. İktidar partisinin söylenmesine izin vermediği şeyleri söyleyen muhalefet vekilleri yargısız infaz tehdidi altında.
İktidar partisine mensup bir milletvekiliyseniz yani Mecliste şu sıralarda oturuyorsanız, halkın Meclisini halkın kendi uçağıyla bombalayan insanların talimat aldığı, bağlı olduğu Pensilvanya sofralarında misafir olmak serbest; otuz yıl bu ülkeye düşmanlık yapan PKK terör örgütüyle pazarlık etmek, onlara methiyeler düzmek serbest, suç değil; şayet bu tarafta oturuyorsanız; makamdan gelen güçlerini kişisel çıkarları için kullanmak, aşırı zenginleşmek, şayet bu tarafta oturuyorsanız suç değil, beka sorunu yaratacak çapta öngörüsüz, fütursuzca politikalar yürütmek, kararlar almak da serbest...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ZEYNEL EMRE (Devamla) - Sayın Başkan, tamamlayacağım.
BAŞKAN - Buyurun.
ZEYNEL EMRE (Devamla) - Memleketin çocuklarını askerde, yurtlarda, madenlerde, şehirlerin orta yerlerinde ölüme sürükleyen icraatlarda bulunmak serbest, bütün bunlar suç değil; kozmik odayı yabancı istihbarat servislerine açmak serbest, suç değil; 18 adamızı Yunanistan'a teslim etmek suç değil, serbest, bunlar hiç tartışılmıyor dahi. Bakın, işte bu durum Türkiye'deki Meclisin işlevini tamamen yitirdiğinin büyük bir resmidir değerli arkadaşlar.
Bizim milletvekilimiz bugün beş yıl, on ay gibi bir cezaya çarptırıldı. Müebbetten yirmi beş yıla, yirmi beş yıldan buralara geldi Enis Berberoğlu'nun cezası. Günlerce ne söylendi, ne yazıldı? "Enis Berberoğlu casus." dendi. Bugün mahkeme "Casus değil, gizli belgeleri açıklamaktan ceza veriyorum ancak artık beni idare edin, tahliye edecek kadar da cesaretim yok." dedi, özeti bu. Çünkü ceza hukukundan azıcık anlayan avukatlar bilir ki bir yıl yatmış bir tutuklu, beş yıl ceza aldığında hükümle birlikte muhakkak tahliye olur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ZEYNEL EMRE (Devamla) - İşte, bu, tam olarak mahkemelerin bağımsız olmadığının önemli göstergelerinden biridir. Biz yasama sorumsuzluğunun Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında araştırılmasının uygun olduğunu düşünüyoruz.
Bu düşüncelerle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)