| Konu: | MHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 58 |
| Tarih: | 13.02.2018 |
AK PARTİ GRUBU ADINA HÜSEYİN FİLİZ (Çankırı) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Milliyetçi Hareket Partisi tarafından şap hastalığı hakkında verilen grup önerisinin aleyhinde söz almış bulunmaktayım. Milletin Meclisini saygıyla selamlıyorum.
Orta Doğu'nun ve bu bölgenin en büyük şap enstitüsüne sahibiz. Dünyada şap hastalığının ilacı yoktur arkadaşlar ama aşısı vardır. Türkiye dünyaya aşı ihraç etmektedir. Bakanlığımızca yapılan yoğun çalışmalar neticesinde, örneğin Trakya'ya, Dünya Hayvan Sağlığı Teşkilatı tarafından 2010 yılında şap hastalığından aşılı arilik statüsü verilmiştir yani hastalıklardan arındırılmış tesis statüsü. Yalnız Trakya değil, Bölgesel Risklerin Kademeli Azaltılmasına Dayalı Şap Hastalığı Kontrol ve Eradikasyon Eylem Planı hazırlanmış ve 2014 yılı Ocak ayından itibaren uygulamaya konulmuştur. Yani plan çerçevesinde yapılacak çalışmalarla aşılı ariliğin sürdürülmesi, Anadolu'da ise ülkemizin şap hastalığından aşılı ariliği hedeflenmiştir.
2025 yılına kadar ülkemizin tamamını şap hastalığından aşısız ari statüsüne ulaştırmak amacıyla başta Bursa, İzmir, Konya, Erzurum ve Şanlıurfa illeri ile bölge illerinin de katılımıyla farkındalığı artırmak üzere çalıştaylar düzenlenmiştir. Aşı içerisinde antijen miktarı artırılmış ve hastalıkla mücadelede etkinlik daha üst düzeye getirilmiştir. Karantina görülmeyen tip hastalıkları için karantina uygulamasına başlanmış, bölge kontrol altına alınmıştır.
Değerli arkadaşlar, bu şap hastalığı rüzgârdan bulaşmakta, havada uçan kuş bir tesisten diğer bir tesise hastalığı taşımakta, hayvan bakıcıları kendi ayağından alıp bir başka yere taşımakta ve dolayısıyla bu hastalığın İran, Irak, Ermenistan, Suriye'de de yani Türkiye'nin 100 kilometre sınırları etrafında da kontrol altına alınıp Bakanlığımız tarafından aşılanması düşünülmekte, bu çalışmalar yapılmaktadır.
Tabii, buzağı ölümlerinin yüzde 5'i geçmemesi hâlinde ekonomik bir kayıp söz konusu değildir, normal sayılıyor.
Biraz önce burada başta muhalefet milletvekillerinin ithal etle, kırmızı etle ilgili söylentilerine karşılık şunu söylemek istiyorum: Tabii AK PARTİ'den önce kişi başına et tüketimi değerli vekilim, 2 kilogramdı, 2 kilogram.
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Değildi, değildi, 9 kilogramdı.
HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) - Evet, şu anda 14 kilogram. Neden? Yani şunu mu söylüyorsunuz: AK PARTİ millî geliri 2 bin dolardan 11 bin dolara keşke getirmeseydi de...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) - Bir dakika ek süre istiyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen siz de Sayın Filiz.
HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) - AK PARTİ millî geliri 2 bin dolardan 11 bin dolara, 12 bin dolara getirince hata mı etti? Et tüketimi çoğaldı. Bir de tabii nüfus arttı. Ama Avrupa'da bu problem niye yok? Avrupa'da et tüketiminin yüzde 70'i domuz eti.
300 koyun hadisesine gelince, Sayın Bakanımız Ahmet Eşref Fakıbaba'yı dün Çankırı'ya götürdük. Emin olun, insanlarımız heyecan içerisinde, kuyruğa girmiş durumdalar. 300 koyunu verdiğimiz her çiftçinin asgari ücretini yatırıyoruz, sigortasını yatırıyoruz, yem parasını veriyoruz, aşı parasını veriyoruz, veteriner ücretini veriyoruz; yaklaşık -eski parayla- 100 milyarın üzerinde, 100-150 milyar civarında bir destek sağlıyoruz. Ve dolayısıyla 300 koyun bir dahaki sene 600 koyun yapıyor. Bu proje sayesinde dışarıdan et ithalatını azaltıyoruz, yapmayalım mı? Ve bu projenin yüzde yüz başarıya ulaşmasını diliyorum ve ulaşacağı kanaatindeyim.
Beni dinlediğiniz için yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)